Medya-İş Genel Başkanı Eser, Basın Kartı Yönetmeliği'ne ilişkin "Yeni yönetmeliğe desteğimizin tam olduğunu bildirmek isteriz" değerlendirmesinde bulundu.
Eser, yaptığı yazılı açıklamada, değişen Basın Kartı Yönetmeliği'nin, yıllardır haksızlığa uğrayan basın emekçileri için kazanım olduğunu bildirdi.
Yeni yönetmeliğin, bekleme sürelerinin azaltılmasına, sektörde çalışan engellilerin bekletilmeden basın kartı sahibi olmasına, unvanlar ve kontenjanların artırılmasına imkan tanıdığını vurgulayan Eser, "En önemlisi de haksız bir şekilde Basın Kartları Komisyonunda yer işgal edenlerin, yaklaşık 14 yıldır komisyonda adeta ‘saltanat’ sürenlerin saltanatları yıkılmıştır. Bu nedenledir ki yapılan iyileştirmeleri görmezden gelerek, yönetmeliği karalamaya çalışmış, komisyondan çekilme kararı alabilecek kadar kin ve nefret söylemi gerçekleştirmişlerdir" görüşünü savundu.
"Medya-İş'in temsil sayısı ne yazık ki hakkettiğinden az tutulmuştur"
Eser, 2012 yılında kurulan Medya-İş'in bin 600 üyesi bulunurken, Türkiye Gazeteciler Sendikasının (TGS) ise yaklaşık bin üyesi olduğuna işaret etti.
Eser, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Medya-İş üyelerinin yaklaşık yüzde 90'ı sarı basın kartı sahibidir. Şimdiye kadar Basın Kartları Komisyonunda 3 kişiyle temsil edilen TGS, hak etmediği bu temsilci sayısının azaltılmasını farklı noktalara çekmek istemektedir. Eski yönetmeliğe göre komisyon oluşturulması halinde Medya-İş olarak bizim, komisyona 3 temsilci göndermemiz gerekmektedir. İddiaların aksine, yeni yönetmelikte Türkiye'nin en çok sarı basın kartlı üyesi olan sendikamız Medya-İş'in temsil sayısı, ne yazık ki hakkettiğinden az tutulmuştur.
Başbakanlık Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) yetkililerine çağrımız, bu durumun en kısa sürede düzeltilmesidir."
Eser, açıklamasında, TGS İzmir Şubesi’nin "İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin komisyonda olmamasından dolayı, TGS’ninde komisyonda yer almayacağı"na yönelik açıklamasını anımsatarak, "Bunun söylenmesi, komisyonu yıllarca kendilerinin belirlediklerinin ve istedikleri gibi at koşturduklarının en büyük kanıtıdır. Şimdi sizlere soruyorum; Türkiye’deki yaklaşık 80 gazeteci cemiyeti arasından neden sadece İzmir Gazeteciler Camiyeti’nin komisyonda yer aldığını açıklayın. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin Mersin, Gaziantep, Diyarbakır, Konya, Bursa ve diğer gazeteci cemiyetlerinden ne farkı vardır?" değerlendirmesini yaptı.
"TGC üyeliğinden bugün itibarıyla istifa ediyorum"
Basın Kartları Komisyonunda temsilci düzeyinde yer alan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve TGS'nin yıllarca keyfi uygulamalar yaptığını, birçok gazetecinin basın kartı veya sürekli basın kartı almasına engel olduğunu ileri süren Eser, şunları kaydetti:
"Bu haksızlığa uğrayanlardan biri de benim. Yaklaşık 16 yıl AA'da çeşitli görevlerde çalışmış, AA öncesinde 5 yıl çeşitli gazetelerde muhabir olarak çalışmış olmamın yanında 2008 yılından beri TGC üyesiyim. Başvuruma ait hiçbir eksik evrak olmamasına ve bekleme süresini doldurmama rağmen, yaklaşık olarak 1 yıldır müracaat ettiğim sürekli basın kartımı almama, TGC, TGS ve Atilla Sertel, ret oyu vererek sürekli, keyfi engel olmuşlardır.
Şimdi ise yeni oluşan komisyonun da kendileri gibi keyfi, 'vicdansız ve işgüzar' davranacağını sanan bu komisyon üyelerinin telaşı da bu yüzdendir. Biz Medya İşçileri Sendikası olarak, yeni hazırlanan yönetmeliğin ufak tefek eksiklerinin olduğunu vurgulayarak, yeni yönetmeliğe desteğimizin tam olduğunu bildirmek isteriz. Tüm bu yaşananlar nedeniyle, kendi üyesinin dahi sürekli basın kartı almasına engel ve üyelerine destek yerine köstek olmasından dolayı TGC üyeliğinden bugün itibarıyla istifa ediyorum."