ALB Yatırım Araştırma Yönetmeni Uğur Aydın, “Yüzde 10-11 oranında bulunan gösterge faizlerden Hazine kağıdı almaktansa, mevduat ve KKM faiz oranını artırarak, TL mevduat için istenen yüzde 60 oranını sağlamaya çalışmak, bankalar açısından daha rasyonel göründü. Bu nedenle mevduat faizlerinde tırmanış görüyoruz” dedi. Seçimler geride kalırken, piyasalar cephesinde yeni dönemin ekonomi yönetimi ve ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceği dikkatle takip edilecek. Son dönemde yüzde 30’un üzerine çıkan mevduat faizleri ve 120 milyar dolar büyüklüğe ulaşan KKM sistemi de önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. “Mevduat 20 yıl sonra yüzde 30’u aştı”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan ALB Yatırım Araştırma Yönetmeni Uğur Aydın, “12 Mayıs haftasına ilişkin verilere göre mevduatların yaklaşık yüzde 37’sini oluşturan 1-3 ay arası vadeli mevduatlarda faiz oranı, 20 yıl sonra ilk defa yüzde 30’un üzerine çıktı. Tüm vadelerdeki ortalama faiz oranı ise yüzde 22,5 ile, 2019’dan sonra en yüksek seviyeye yükseldi. Mevduat faizlerinde yükseliş, aslında Ekim 2022’de yüzde 19 seviyelerinin aşılması ile başladı. Ve aralıksız şekilde 7 aydır yükseliş eğilimini koruyor. Son haftalarda hızlanan yükselişte ise, TCMB’nin ‘Liralaşma stratejisi’ kapsamında TL mevduatların toplam mevduatlar içindeki payını artırmaya yönelik düzenlemelerin etkisinin büyük olduğunu söyleyebiliriz” dedi. “Özel bankalar ortalamanın altında”
Aydın, “12 Mayıs haftası itibarıyla mevduat bankalarında TL mevduat oranı yüzde 60 seviyesinde. Bu oran kamu mevduat bankalarında yüzde 65.4 ve yabancı mevduat bankalarında yüzde 63.6 ile ortalama üzerinde seyrederken, özel mevduat bankaları yüzde 57.1 ile ortalamanın altında bulunuyor. TCMB, 7 Nisan’da yaptığı açıklama ile mevduatta yüzde 60 oranında TL payını sağlayamayan bankalara ilave menkul kıymet tesisi ve zorunlu karşılık yükümlülükleri getirmişti. Mevcutta yüzde 10-11 oranında bulunan gösterge faizlerden Hazine kağıdı almaktansa, mevduat ve KKM faiz oranını artırarak, gerekli yüzde 60 oranını sağlamaya çalışmak, bankalar açısından daha rasyonel göründü. Bu nedenle mevduat faizlerinde tırmanış görüyoruz” şeklinde konuştu. “Yüzde 37-40 zirve olabilir”
Seçim sonrası süreçte de TL mevduat oranını yükseltmeye çalışan bankalarda, mevduat faizlerinin yüksek seyrini korumasının beklenebileceğini aktaran Aydın, “Diğer yandan bütçe açığının finansmanı açısından yeni tahvil ve bono ihraçlarının gelmesi, piyasa ve mevduat faizlerini artırabilecek bir diğer faktör olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle 1-3 ay arası mevduat faizlerinde yılsonu enflasyon beklentilerine de uyumlu olarak, yüzde 37-40 aralığına doğru tırmanış sürebilir. Öte yandan 120 milyar doları bulan KKM sisteminden çıkışın nasıl olacağı da büyük belirsizlik unsuru. Kurdaki olası yükselişle kamu bütçesine de önemli faturalar çıkarabilecek olan KKM sisteminden çıkış stratejisi, ilerleyen dönemin önemli konularından biri olabilir” değerlendirmesinde bulundu.