Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Düzce Üniversitesi Akademik Yılı açılış törenine katıldı. Törende konuşan Kurtulmuş, Yeni Türkiye ve Yeni Ortadoğu’nun hayata geçirilmesi için yapılması gerekenleri özetledi.
Türkiye ve Ortadoğu’nun zor bir süreçten geçtiğini belirten Kurtulmuş, “Bu süreci çok iyi görmek zorundayız. Türkiye, yeni bir Türkiye olarak ilerlemek zorundadır. Büyük resmi görme mecburiyetimiz var. Türkiye’de ve dünyada çok sayıda önemli gelişmeler oluyor. Son derece karmaşık ve siyasi ekonomik türbülansların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. 15 Temmuz hadisesi pazılın parçalarından bir tanesidir. FETÖ, Cizre’de patlayan bombalar sadece büyük resmin bir parçasıdır. Adını çok net ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Tam bir asır evvel, savaşın galipleri masa etrafında bir araya geldi. Haritaları cetvellerle çizdiler, Ortadoğu da halkları birbiriyle ayırdılar. Sınırlarını böldükleri insanların şimdi etnik kökenleri ile birbirlerinden koparmaya çalışıyorlar. Bu bölücü ve parçalayıcı zihniyet. Osmanlının torunları olarak sadece edebiyat yaparak değil, bölgenin bütünleştirecek bir anlayışını ortaya koymalıyız. Biz bir büyük imparatorluk özeti vaziyetindeyiz. Bölücü ve parçalayıcı zihniyetin sahneye koyulmasını önleyecek tek ülke Türkiye’dir. Ve o yüzden Türkiye’nin üzerinde bu oyunlar oynanıyor. Bunların önüne geçerek, oyunu bozacağız. Yeni Türkiye, Türkiye’nin geleceğidir” dedi.
“15 TEMMUZ’DA MİLLETİN MEYDANLARA ÇIKMASI, TÜRKİYE’NİN YENİ TÜRKİYE İSTİKAMETİNDE YOL ALDIĞININ EN BÜYÜK ÖRNEĞİDİR”
Yeni Türkiye’nin ortaya koyulması için devlet ve millet kaynaşması olması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, “Devlet ve millet eski Türkiye’de farklı telden çalan iki grup gibiydi. Böyle bir ülkenin ileriye gitmesi mümkün değildir. Millet neye seviniyorsa devlet ona sevinecek. En güzel örnek 15 Temmuz’da yaşanmıştır. Devletin en üst kademesinde oturan meydanla çıkın diyor, o bunu derken millet çağrıya kulak vererek, meydanları dolduruyor. Türkiye’nin yeni Türkiye istikametinde yol aldığının en büyük örneğidir” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN TEKNOLOJİ TARİHİ İHANETLERLE DOLUDUR”
Siyasi ve ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülkenin ne itibarı, ne geleceği ne de istikbali olmayacağına dikkat çeken Kurtulmuş, “En önemli mücadele alanı siyasi bağımsızlık meselesidir. Bu memleketin ekonomik bağımsızlığının önüne geçilmesi için nice ihanetler yapıldığını biliyorsunuz. 1940’lı yıllarda yapılan yerli Türk uçağı Hürkuş’un prototipi hazırlandı, tam satılma noktasına geldi. Bir karanlık el fabrikayı kapattı. Devrim arabaları var, şeytanın aklına gelmeyecek bir hile ile 1960 darbesinden sonra deposu ufak bir çiviyle delinerek, 10 metre gitti durdu. O karanlık el devrim arabaları yerine, kaza yaptığında keçilerin yediği arabaları bu memlekette sattırdı. Çünkü kendi arabasını, savaş uçağını, tankını yapan güçlü bir Türkiye bu bölgede oynanan oyunlara izin vermezdi de o yüzden. Türkiye’nin teknoloji tarihi ihanetlerle doludur. Aselsan mühendislerinin genç yaşta ölmesi tesadüf değildir. Türkiye’den bir tüfek alması için elin gavuruna diz çökmesi isteniyor ancak Türkiye böyle bir ülke değildir. O devirler geride kaldı. Şimdi Türkiye inançla yoluna devam ediyor. kendi uçağını, kendi tankını, kendi silahlarını üretebilir noktaya geldi. Zırh teknolojisinde dünyanın ikinci ülkesi olduk” ifadelerini kullandı.
“DİRİLİŞ ERTUĞRUL’U AŞAĞILAMAYA KALKAN ESKİ TÜRKİYE ZİHNİYETİNİ 2016 YILINDA BİLE GÖRÜYORUZ”
Yeni Türkiye’nin üçüncü sütununu köklerimizle yeniden buluşmak olarak tanımlayan Kurtulmuş, “Her ağaç kendi gövdesinde yükselir. Büyük bir medeniyetiz, geniş bir birikimimiz var. Bizim için tarihimiz bir bütüncül gelişmedir. Tarihimizin her sayfasıyla övünürüz. Bu devlette Osmanlıyla resmi barışma 1999 yılında700. yüzyıl törenlerinde olmuştur. Bir millet kendi atalarıyla bağını uzun bir süre koparmış, uzun süre sonra başlamış. Hatta bu azımsızlık o kadar sürüyor ki, bir polemik yapmak için söylemiyorum ama Diriliş Ertuğrul dizisinin aldığı ödülden dahi rahatsızlık duyup, ekranlarda Diriliş Ertuğrul’u aşağılamaya kalkan eski Türkiye zihniyetini 2016 yılında bile görüyoruz. İsterseniz aşağılayın bu millet zaten Diriliş Ertuğrul’a sahip çıkıyor. Bir numaraya oturtuyor ve oturtmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
“YENİ TÜRKİYE BİR HAYAL DEĞİL, HEDEFTİR”
Yeni Türkiye’nin dördüncü başlığının ise gönül coğrafyasına açılmak olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok. Ancak Türkiye’nin gönül coğrafyası da sadece 780 bin kilometreden ibaret değildir. Yeni Türkiye, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün babasının evini buluyor, yeniden onarıp bütün insanların ziyaretine açıyor. Yeni Türkiye bir hayal değil bir hedeftir. Yeni Türkiye yolunda bu süreçlerin her birinin sancılı olacak. Bazen karşınıza DAEŞ, bazen FETÖ çıkacak. Belki ilerde bunları unutacağız, başkaları çıkacak. Bu Anadolu toprakları çok ihanet gördü. Bu millet sıradan bir millet değildir. Tarihte olduğu gibi gelecekte de rakipleri olacak bir millettir. Yeni Türkiye istikametine kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.
“YENİ BİR ORTADOĞU DÜNYA BARIŞININ ANAHTARI DEMEKTİR”
Yeni Türkiye’nin tek başına yetmediğini, bu anlamda yeni bir Ortadoğu’ya da öncülük etmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, “Halep’teki kadının tekerlekli sandalyede ölmüş resmi, insanlığın, ahlakın, vicdanın bittiği bir yer. Yeni Ortadoğu’nun kurulması için dört maddeye öncelikli olarak görüyorum. Birincisi, Ortadoğu halklarının aralarındaki sorunları çözmek için karşılıklı rızaya dayalı müzakereler dönemini başlatması şarttır. ikincisi Bu coğrafyanın en temel özelliklerinden birisi çok kültürlü olması, çok fazla etnik yapıyı bir arada barındırıyor olması ve insanlarının farklı dillerden, farklı dinlerden ve farklı mezheplerden insanların asırlardır bir arada yaşaması. Üçüncü önemli maddesi siyasal katılımdır. Dördüncü temel madde ise Ortadoğu’da ekonomide adil bir bölüşümün sağlanabilmesidir. Bu dört sütunu kuvvetlendirmiş bir Ortadoğu, inşallah dünyanın dengesini kuracaktır. Yeni Türkiye sadece kendisi için değil tüm dostları için önemli bir hedeftir. Yeni Türkiye, yeni Ortadoğu’nun kurulmasına öncülük edecektir. Yeni Ortadoğu da bir dünya barışının anahtarı demektir” şeklinde konuştu.
Programda konuşan Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar yaptı. Konuşmasının başında 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili konuşan Çakar, “Darbe girişimi çok büyük sınav oldu. Milletin iradesi galip geldi. Son 5 aylık süreçte iradeye sahip çıkan ve destek olan çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Üniversitemizi ele geçirmeye çalışan terör örgütüne karşı devletimizden aldığımız güç ve ahlakımızla mücadele ettik” dedi. Üniversitenin projelerinden bahseden Çakar, “Bilim için bilim değil, toplum için bilim diyoruz. Daha fazla çalışma, daha fazla işbirliğiyle Düzce’mizin adını daha fazla duyuracağız. İstihdama katkı veren mezunlar vermek en büyük düşüncemiz” ifadelerini kullandı.
Törene, Düzce Valisi Zülküf Dağlı, AK Parti Düzce Milletvekili Fevai Arslan, Düzce Belediyesi Başkanı Mehmet Keleş, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Akademisyen ve öğrenciler katıldı.
(İHA)