Yeni Zelanda Ulusal Su ve Atmosfer Araştırmaları Enstitüsü, ağustosa kadar olan üç ay boyunca ortalama 9,8 Santigrat (C) olan sıcaklığın, uzun vadeli ortalamanın 1,3 C üzerinde ve geçen yıl yayımlanan bir önceki rekordan 0,2 C daha yüksek olduğunu bildirdi.
Enstitüde meteorolog olan Nava Fedaeff, küresel ısınmanın arka planının yanı sıra bu yıl kuzeyden, normalden daha fazla ılık rüzgar geldiğini ve deniz sıcaklıklarının daha yüksek olduğunu söyledi.
Artan sıcaklık eğiliminin Yeni Zelanda'da bulunan karbondioksit konsantrasyonu ile izlenebileceğini belirten Fedaeff, daha düşük rakımlardaki kar yağışının bu kış ortalamanın oldukça altında olduğunu ve genellikle yağmurla yer değiştirdiğini, bunun da daha az kar erimesi olacağı için yılın ilerleyen aylarında nehir seviyelerinin düşmesine neden olabileceğini kaydetti.
Fedaeff, bazı yerlerde şiddetli sel ve bazı yerlerde kuraklık da dahil olmak üzere aşırı hava olaylarının da gerçekleştiğini aktardı.
Wellington Victoria Üniversitesinde iklim bilimcisi Profesör James Renwick de değişikliklerin, doğal ekosistemler üzerinde de baskı oluşturduğunu ve zamanla daha fazla türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını belirtti.
İnsanların sera gazı emisyonlarını yavaşlatmasının zorunlu olduğunu dile getiren Renwick, "Yakın zamanda ısınmanın üstesinden gelmezsek, dünyanın büyük kesimi için bir felaket olacak." dedi.
Yeni Zelanda'nın, iklim değişikliği hakkında çok konuştuğunu ancak şimdiye kadar emisyonlarını azaltmak için çok az şey yaptığını anımsatan Renwick, buna karşın 2050'ye kadar karbonsuzlaşma taahhüdü de dahil olmak üzere, şu anda yürürlükte olan iyi hükümet politikalarının bulunduğunu da ifade etti.
Ülkenin enerji ihtiyacı için yenilenebilir enerji sağlayabilecek rüzgar, güneş ve su gibi birçok doğal kaynak olduğunu vurgulayan Renwick, "Yeni Zelanda yeşil enerji ve yeşil ekonomide dünya lideri olabilir." diye konuştu.