Türkiye’de yıllık 110 bin ton bal üretildiğine dikkat çeken Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin," Bunun 80 bin tonu tüketiliyor. Kalan 30 bin balı satmamız lazım. Sadece çam balı satarak bu iş olmaz. Pazarı dengeleyebilmek için ürettiğinizin tükettiğinizden üstünü satmanız lazım. Bunun için yurt dışına balı satmak durumundayız"dedi.
TAB tarafından her yıl farklı bir bölgede düzenlenen Bölgesel İl Birlik Başkanları Toplantısı, Elazığ’da gerçekleştirildi. Elazığ Arıcı Yetiştiricileri Birliği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya TAB Başkanı Ziya Şahin’le birlikte 23 il başkanı katıldı. Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda, arı yetiştiriciliğinin geleceği ve sorunları görüşüldü.
Türkiye’nin arı varlığı bakımından dünyada 2. sırada yer aldığını ancak bal üretiminde gerilerde yer aldığını belirten TAB Başkanı Ziya Şahin, "Pandemi nedeniyle Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimizde toplantımızı yapamadık. Bu istişare toplantımızda birliğimizin yaptığı çalışmalar, yapması gereken çalışmalar ve ileriye dönük Türkiye ve uluslararası arıcılık ilişkileri konusunda çalışmaları arz ettik. Bunun yanında illerimizde arıcılarımızın karşılaştıkları sorunları burada masaya yatırıp, notlarımızı alıp bakanımıza ve genel müdürlüklerimize arz edeceğiz. 2003-2004 yıllarına baktığımız zaman Türkiye’deki arı varlığı 4 milyon ve bugün ise 8 milyon. Endemik bitkileri yönünden en zengin ülkelerden biriyiz. Ancak biz hep arıya yatırım yaparken, arı sayısını artırırken, verimli alanları katlettik ve verimli alanları oluşturamadık. Çin’de bir kilometrekareye 1 kovan düşmüyor. Türkiye’de 10 kovan düşüyor. Böyle bir bal üretimi olur mu. Dolayısıyla öncelikle bal üretim alanlarına ihtiyacımız var” diye konuştu.
Türkiye’de yıllık 110 bin ton bal üretildiğini vurgulayan Şahin, "Bunun 80 bin tonu tüketiliyor. Kalan 30 bin balı satmamız lazım. Sadece çam balı satarak bu iş olmaz. Pazarı dengeleyebilmek için ürettiğinizin tükettiğinizden üstünü satmanız lazım. Bunun için yurt dışına balı satmak durumundayız. Bunun için Birlik olarak Ar-Ge çalışması yapıyoruz. Balımızın dünya pazarında var olabilmesi için izo standartlarını oluşturmamız lazım. Biz bunun çalışmasını yapıyoruz. Kuru kuruya tanıtım olmaz. Herkes sıkı dursun, Türkiye 2-3 yıl sonra Ayçiçeği balı da satacaktır, çiçek balı da satacaktır. Biz izo standartlarını oluşturmaya çalışıyoruz. Projelerimize emek veren bilim insanlarımıza, yetkililere teşekkür ediyorum. 12 bin endemik bitkiye sahip olan Türkiye 3-4 yıl sonra çiçek balıyla dış pazara gittiği zaman herkes şapkasını çıkarıp koyacaktır"ifadelerini kullandı.
Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fırat Canbay ise "Bu toplantıda, bölgedeki arıcılığı, arıcılığın sorunlarını, bundan sonra arıcılık için ne yapılması gerektiğini görüştük. Bu toplantıdaki amacımız, Türkiye arıcılık kapasitesi bakımından dünyada ikinci, üretim olarak dünyada 4. veya 5. sırada yer almaktadır. Bal ihracatına ve üretim noktasına baktığımız zaman çok eksiklerimiz görülmektedir. Biz de pandemi sürecinde şunu gördük ki arı ve arı ürünleri çok önem arz etmektedir. Bu süreçte bal ve arı ürünlerine çok ciddi rağbet oluştu. Bu konudaki çalışmalar görüşüldü. Bizler bu toplantının ülke ve bölge arıcılığına hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.
TAB tarafından her yıl farklı bir bölgede düzenlenen Bölgesel İl Birlik Başkanları Toplantısı, Elazığ’da gerçekleştirildi. Elazığ Arıcı Yetiştiricileri Birliği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya TAB Başkanı Ziya Şahin’le birlikte 23 il başkanı katıldı. Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıda, arı yetiştiriciliğinin geleceği ve sorunları görüşüldü.
Türkiye’nin arı varlığı bakımından dünyada 2. sırada yer aldığını ancak bal üretiminde gerilerde yer aldığını belirten TAB Başkanı Ziya Şahin, "Pandemi nedeniyle Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimizde toplantımızı yapamadık. Bu istişare toplantımızda birliğimizin yaptığı çalışmalar, yapması gereken çalışmalar ve ileriye dönük Türkiye ve uluslararası arıcılık ilişkileri konusunda çalışmaları arz ettik. Bunun yanında illerimizde arıcılarımızın karşılaştıkları sorunları burada masaya yatırıp, notlarımızı alıp bakanımıza ve genel müdürlüklerimize arz edeceğiz. 2003-2004 yıllarına baktığımız zaman Türkiye’deki arı varlığı 4 milyon ve bugün ise 8 milyon. Endemik bitkileri yönünden en zengin ülkelerden biriyiz. Ancak biz hep arıya yatırım yaparken, arı sayısını artırırken, verimli alanları katlettik ve verimli alanları oluşturamadık. Çin’de bir kilometrekareye 1 kovan düşmüyor. Türkiye’de 10 kovan düşüyor. Böyle bir bal üretimi olur mu. Dolayısıyla öncelikle bal üretim alanlarına ihtiyacımız var” diye konuştu.
Türkiye’de yıllık 110 bin ton bal üretildiğini vurgulayan Şahin, "Bunun 80 bin tonu tüketiliyor. Kalan 30 bin balı satmamız lazım. Sadece çam balı satarak bu iş olmaz. Pazarı dengeleyebilmek için ürettiğinizin tükettiğinizden üstünü satmanız lazım. Bunun için yurt dışına balı satmak durumundayız. Bunun için Birlik olarak Ar-Ge çalışması yapıyoruz. Balımızın dünya pazarında var olabilmesi için izo standartlarını oluşturmamız lazım. Biz bunun çalışmasını yapıyoruz. Kuru kuruya tanıtım olmaz. Herkes sıkı dursun, Türkiye 2-3 yıl sonra Ayçiçeği balı da satacaktır, çiçek balı da satacaktır. Biz izo standartlarını oluşturmaya çalışıyoruz. Projelerimize emek veren bilim insanlarımıza, yetkililere teşekkür ediyorum. 12 bin endemik bitkiye sahip olan Türkiye 3-4 yıl sonra çiçek balıyla dış pazara gittiği zaman herkes şapkasını çıkarıp koyacaktır"ifadelerini kullandı.
Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fırat Canbay ise "Bu toplantıda, bölgedeki arıcılığı, arıcılığın sorunlarını, bundan sonra arıcılık için ne yapılması gerektiğini görüştük. Bu toplantıdaki amacımız, Türkiye arıcılık kapasitesi bakımından dünyada ikinci, üretim olarak dünyada 4. veya 5. sırada yer almaktadır. Bal ihracatına ve üretim noktasına baktığımız zaman çok eksiklerimiz görülmektedir. Biz de pandemi sürecinde şunu gördük ki arı ve arı ürünleri çok önem arz etmektedir. Bu süreçte bal ve arı ürünlerine çok ciddi rağbet oluştu. Bu konudaki çalışmalar görüşüldü. Bizler bu toplantının ülke ve bölge arıcılığına hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.