Başbakan Binali Yıldırım AK Parti kampı öncesi toplantı yaptı. Yıldırım kameralar karşısına geçerek soruları yanıtladı.
Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle; "(Irak Başbakanı İbadi'nin, "Türk Askeri kendini piknikte sanmasın" sözlerinin hatırlatılması üzerine) Piknikte olduğunu kim söylüyor Asker piknik yapar mı Asker görev yapar, bizim askerimiz orada görev yapıyor. Dünyanın başının belası DEAŞ ile mücadele yapıyor. Bu mücadeleyi Suriye'de, Irak'ta yapan sadece biz değiliz. Bütün ülkeler yapıyor. BM yapıyor, koalisyon güçleri yapıyor. Amerika, Rusya, bütün 60 küsur ülkeden orada mücadele eden var. Irak ile ne fiziki ne gönül bağı olan, olmayan bir çok ülkenin orada uzmanı var, askeri var, bu mücadeleyi insanlık adına sürdürüyor. Dolayısıyla Bağdat'ın bu ve buna benzer açıklamalarını fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum. Bugün gitmiş değil askerimiz oraya, uzun zamandır oradadır. Bağdat hükümeti buna takılacağına yıllardır bağrında beslediği ve Türkiye'nin canını yakan terör örgütüne karşı yapacağı bir şey varsa onu yapsın.
Bağdat neden böyle yapıyor?
Ayaküstü bu tartışmlara girmeye gerek yok. Biz Irak'ta neyin var olduğunu gayet iyi biliyoruz. Irak neden bu açıklamaları vakti geldiğinde açıklarız.
Birleşmiş Milletler'in acil toplantıya çağrılması
Olabilir, Herkes Birleşmiş Milletleri toplantıya çağırabilir. Birleşmiş Milletler'de 5 ülkenin kararları alınıyor. BM'nin güvenilirliği her gün daha da sorgulanıyor.
Eğitim'de tam gün uygulaması
Tepkiler genelde iyi ama öğrenciler biraz mutsuz. Normal biz de öğrenciyken okul olmadığı zaman daha mutlu olurduk. Sıkıştırılmış programlarla değil tam gün rahat programlarla eğitilmeleri onlar için önemli. Bu aynı zamanda çalışan aileler için de iyi. Dersliklerin az olması eleştiri değil gerçek ama biz bu uygulamaya tam olarak 2019 yılında geçecez. Aşama aşama öncelikle esas itibariyle sorunlu olan büyük şehirlerimizde gereken derslikler yapılacak.Bir sorun olmayacak.
Mülakat tartışması
Böyle şeyler konuşulur gelir geçer. Ne kadar doğrudur bunlara kulak asmayın. Belki binde bir böyle şeyler söylebilir ama bunların hakikat olup olmadığı konusunda şüpheler mevcuttur. Yapılan mülakatlarda hassasiyetimiz iki noktada toplanıyor biri FETÖ terör örgütü ikincisi bölücü terör örgütüdür. Onun dışında vatanını seven herkese kapımız açıktır.
Meclis'te KHK'larla ilgili komisyon kurulması
Biz muhalefet partilerinin genel başkanlarıyla yaptığımız konuşmada şunu söyledik; Biz OHAL döneminde çıkardığımız bütün KHK'ları geciktirmeden Meclis'e göndereceğiz ve Meclis'te görüşülmesini sağlayacağız ve bunu da yaptık. Birincisi Meclis ara vermeden görüşüldü. Bir şey daha söyledik; Bunlarla ilgili aklınıza takılan bir şey varsa değerlendiriz." Bu sözümüzün de arkasındayız. Çıkartılmış bir KHK'dan vazgeçmek yada tamamıyla baştan sona değiştirmek gibi konular asla söz konusu olamaz.
FETÖ'yle mücadele haksızlığa uğradığını iddia edenler için başvuru sistemi
Başvuru sistemi yapıldı. İşlem yapılanların sayısından fazla başvuru var. 'Ne olur, ne olmaz, bana da işlem yapılır' diye tedbirli davranıp önceden başvuranlar da var. Ne yaptıklarını bilmiyorum ama doğru bir iş yapmadıklarından eminim. Maalesef FETÖ burada da bir yanıltma hareketine girmiş durumda. Ama millete sözümüz bu itirazları çok titiz, kılı kırk yararak değerlendireceğiz. 70 binin üzerinde itiraz var. Bunlar belirli bir zaman alacak. Mekanizması kuruldu, bakanlıklarda değerlendirme heyetleriyle bu kararları veren heyetler değiştirildi. Olur ya başka bir gözün bakmasında fayda var. Yani aynı arkadaşlar olsa ne değişti. Bunun için heyeti değiştirdik. Bakan yardımcılarının başkanlığında heyetler oluşturuldu. İtirazlarda ortaya konan gerekçeler gözönüne alınıyor. Ondan sonra bu dosya kapanacak. Ne yazık ki ana muhalefet partisi başkanı 15 Temmuz'u bıraktı, sanki 15 Temmuz olmamış, şehitlerimiz olmamış, bedel ödenmemiş bir mağdur edebatıdır gidiyor. Bırak kardeşim milletin mağduriyeti mi önemli darbecilerin mağduriyeti mi önemli. Bir şeye karar vermemiz lazım. Onun için hiçkimse çağın vebası bu terör örgütünün yaptıklarını sulandırmaya kalkmasın. Bunlar sadece Türkiye'nin değil dünyanın başına beladır. Bunlar destek anlamına gelecek her türlü açıklama bu millete zulumdür, bu millete yapılacak en büyük haksızlıktır.