Uludağ’ın eteklerinde yeşili ve havası ile bulunmaz bir oksijen kaynağı olan parkı gazetecilere gezdiren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, ilçedeki sosyal alanlardan, kentsel dönüşüme, kaçak yapılaşmadan, yeni yaptırımlara kadar pek çok konuya açıklık getirdi.
Uludağ’ın eteklerinde 75 milyon liralık dev park
Yıldırım Belediyesi tarafından 100 bin metrekare alanda şehre kazandırılan Cumalıkızık Orman Parkı’nda basın mensuplarının ağırlayan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Cumalıkızık Orman Parkı’nda 50’si kamelya olmak üzere 250 adet piknik oturma alanı, 360 araçlık otopark, orman konseptine uygun oyun alanı, mescit, büfe gibi birimler yer alıyor. 11 farklı noktada çeşmemiz, 4 farklı noktada lavabolarımız, 5 farklı noktada çocuk oyun alanlarımız bulunuyor. Çocuklarımızı doğayla bütünleşip burada vakit geçirebilmeleri için onlar var. Yıldırım Kütüphaneler kenti. Orada böyle küçük kitapevleri de yaptık. İnsanlar kuş cıvıltılarının eşliğinde okuması için kitapevleri oluşturduk. Toplam 75 milyona mal oldu. Göreve geldiğimizde, kentimizdeki yeşil alan miktarını kişi başına bir metrekare artırarak 660 bin metrekareye ulaştırma sözü vermiştik. Yeni oluşturduğumuz 29 mahalle parkıyla birlikte 200 bin metrekare, tamamen yenilediğimiz 38 parkla birlikte 120 bin metrekare, Balaban mesire alanıyla bin metrekare, büyükşehir belediyemizin ilçemize kazandırdığı Vakıf Bera Kent Parkıyla 200 bin metrekare, Gökdere Millet Bahçesiyle 200 bin metrekare, devam eden 600 bin metrekarelik 75. Yıl Yiğitler Kent Parkı, 100 bin metrekarelik Değirmenönü Kent Parkı, Hünkar Korusu ve mahalle parklarıyla birlikte hedefimizi 660 bin metrekareden tam 2,5 kat artırarak 1 milyon 500 bin metrekareye taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ayrıca, Değirmenönü Mahallemizde 100 bin metrekarelik bir orman parkı düzenleyeceğiz. Mollaarap kayan bölgenin olduğu yerde 50 bin metrekarelik bir yeşil alanı da orada kazandıracağız” dedi.
“Kentsel dönüşümde sosyal alanları önemsiyoruz”
Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Yılmaz, insanların depremi algılayıp, hayatın bir gerçeği olduğunu görmesi ve tedbir alması gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Kentsel dönüşüm, bizim öncelikli çalışmalarımız arasında oldu. Göreve gelirken de "en önemli gündemimiz imar ve kentleşme" demiştik. Bizim Yıldırım ilçesinde kentsel dönüşümden önce imarla ilgili problemlerimiz var. İsteseniz de imarlı bir bina yapamadığınız çok alanımız vardı. Biz bunlarla ilgili köklü bir çalışma yaptık. Meclisten kanun çıkarılması başta olmak üzere, şu anda 10 binin üzerinde vatandaşımıza hak sahibine tapu dağıttık. İnşallah bu yıl içerisinde de bu rakamı 40 bine çıkaracağız. Kentsel dönüşümün bu anlamda da imar açısından önünü açmış oluyoruz. Bizde böyle 30 ve 40 yıllık olduğu kadar 90 yıllık yapılarda var. Bunu da görmek gerekiyor. Bizim ihtiyacımız sadece eski binayı yıkıp yerine yeni bina yapmak değil. Bizim daha fazlasına ihtiyacımız var. Bizim sosyal yaşam alanlarına ihtiyacımız var. Hayat standardımız yükseldikçe ihtiyaçlarımız da değişti. Dolayısıyla bunun getirdiği sıkıntılar var. Yani artık otopark her dairenin ihtiyacı oldu. Yaptığımız tüm kentsel dönüşüm çalışmalarında yeni sosyal yaşam alanları kazandırmayı hedefliyoruz. Bunda da güzel bir örnek ortaya koyduk. Sadece Bursa için değil, Mevlana kentsel dönüşüm projesi bu anlamda Türkiye için güzel bir örnek oldu. 100 bin metrekarelik bir alanda gerçekleştirdik. 60 bin metrekaresine imar verdik. 40 bin metrekaresini yola, yeşil alana, okul alanına ayırdık. Yani konut miktarımızı da iki katına, üç katına çıkarmadığımız bir proje oldu. Vatandaş, belediye ve devlet gücünü kullanarak bir proje gerçekleştirdik. Kentin ihtiyacı olan taleplere cevap verecek işler çıkması lazım. Geçmişte yapılan yapılaşmalarda ne okul, ne yeşil alan düşünülmüş” diye konuştu.
“Yıldırım ilçesinin her yeri inşaat alanı”
Mollarap Mahallesi’ndeki kayan bölge ile ilgili de konuşan Yılmaz, “Burası yamaç molozlarıyla kaplanmış bir bölge olduğu için sıkıntılı. Biz burada dönüşüm yaparsak aşırı fore kazık çakmamız gerekiyor. Bu kazıklar ne kadar uzun ömürlü olacak. Maliyeti çok çok yüksek olacak. İleride yine problem çıkarabilecek. "Uzun vadeli doğru bir çözüm ulaştırmayabilir" diye burada taşıma yöntemiyle bir kentsel dönüşüm projesi gerçekleştirdik. Çınarönü Mahallesi’nde de projelerimiz devam etmekte. Burada da 250’ye yakın dairemiz var. Bu yılsonu itibariyle projemiz nihayete erecek. Aralık ayında da Yıldırım Belediyesi olarak yaptığımız Çınarönü Kentsel Dönüşüm Projesi’ni bitireceğiz. Mimar Sinan’da böyle bir projemiz var. Yine vatandaşla anlaştık. Şu anda 2 bloğumuzun temelini attık. 3’üncü bloğumuzun temeli de zannediyorum önümüzdeki hafta atacağız inşallah. Bu da bizim şu anda fiziken devam eden başka bir kentsel dönüşüm projemiz. Ulus Mahallesi’nde bir kentsel dönüşüm projesi yapıyoruz. Orda da şu anda hafriyat aşamasındayız. Burası rezerv alan olarak kazandığımız bir yer. İmar uygulamasıyla beraber Arabayatağı’nda odun depolarının olduğu bölgede orada kamuya hem bize hem de Bursa Büyükşehir Belediyesine ait yeni konut alanları, rezerv konut alanları kazandırdık. Zannediyorum Büyükşehir Belediyesi bin dairelik bir proje yapacak. 500 dairelik bir proje de biz yapacağız. Bin 500 dairelik konut alanı yapacağız. Burada kaynakları doğru yönetmek gerekiyor. Bizim mahalleleri ve bölgeyi dönüştürecek projeler yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Kaçak yapıda yeni yaptırımlar kapıda”
Kaçak yapılaşma ile en çok mücadeleyi Yıldırım Belediyesi’nin verdiğini ifade eden Yılmaz, “Biz bir defa yıkıyoruz. Tutanak tutuyoruz. Ama insanlar ikinciye üçüncüye bir daha yapıyor. 3 veya 4 defa yıktığımız yerler var. Vatandaşın meskun mahalli ise, ev veya fabrika olsun yıkım gerçekleştiremiyoruz. Ama şimdi yeni geliştirdiğimiz sistemle, fabrikayı yediemine vereceğiz. Bizim bu noktada mevcut şartları korumamız gerekiyor. Yapacağımız çalışmalarla kaçak yapıyı durduracağız. Bir takım yaptırımların da oluşmasını istiyoruz. Bununla ilgili görüşmelerimiz de var. Malzeme veren firmaya kadar herkes cezasını çekecek” diye konuştu.
