Kayseri’de yaşayan yönetmen Hayrettin Doğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel olarak Köy Enstitüleri belgeseli hazırladı.
Hayrettin Doğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla hazırladığı belgeselde, Köy Enstitüleri’nin köylüler üzerindeki olumlu etkilerini göstermeyi amaçladıklarını söyledi. Belgeselde eğitimcilerin, köy enstitüsü mezunlarının, yazarların ve araştırmacıların görüşlerine yer verildi.
Belgeselin gelecek kuşaklara belge niteliği taşıyacağını söyleyen Hayrettin Doğan, “Bu belgesel benim dördüncü belgeselim oldu. Daha önce de birkaç belgesel hazırlamıştım, bunun konusu da köy enstitüleri oldu. Köy enstitülerinin çıkış noktası, bizim Cumhuriyet tarihimizin en kaliteli eğitim sistemlerinden birisi olarak kabul gören ve hala günümüzde tartışılmaya devam eden bu belgeseli hazırlamamdaki amaç ise Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın ve İsmail Hakkı Tonguç’un projesi olan köy enstitüleri konusunu 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel hazırladık. Çıkış noktam olmasının sebebi de eğer ki köy enstitüleri formatı günümüze uyarlanmış olsaydı şu anda dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip olan Finlandiya’yı bile geçmiş vaziyette olacaktık. Bu belgeseli hazırlamamdaki en büyük amaç da gerek bu günlere yön göstermek gerekse de gelecek kuşaklara belge niteliğinde taşınması” dedi.
Doğan, enstitülerle birlikte köylerde bir kalkınmanın oluştuğunu söyleyerek, “Zamanında Atatürk İsmet Paşa’ya, “Biz askeri zaferi kazandık ama asıl zafer eğitimle kazanılacaktır” demiş. Yani siz bir insanı eğitmezseniz o insandan verim alamazsınız. Çünkü o insan görmediği bir şeyi yapamaz. Atatürk de bunun bilincinde olduğu için köy enstitülerini açma fikri doğmuş. İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde bu enstitüler açılmaya başlamış Türkiye genelinde. Enstitülerin açılması ile birlikte okuma yazma bilen çavuşlar köylere gönderilmiş ve köyleri eğitmeye başlamış. Bu eğitimle birlikte de köylerimiz kalkınmaya başlamış ve köylülerimiz de eğitimli, kültürlü birer birey olmuşlar. Köy enstitüsü modeli günümüzde de uyarlanabilir. Buradaki mantıkla da enstitüde okuyan tüm öğrenciler dersler dışında el becerileri geliştirmiş. O öğrenciler köylerde sağlık memuru olmuş, inşaatçı olmuş ve kendi okullarını kendileri yapmış. Her türlü mesleği icra etmişler. Köy enstitülerinin özelliği de buradan geliyor. Eğitim ve öğretim sadece eli kalem tutan insan değildir aynı zamanda bilgisini beceriye dönüştürebilen insandır” ifadelerine yer verdi.
HABER KAYNAĞI : İHA