Sinop’ta yaşayan 67 yaşındaki yorgan ustası, çocukluk döneminde çıraklık yaparak öğrendiği yorgancılık mesleğini yaklaşık 50 yıldır sürdürüyor. Memurluk yaptığı yıllarda bile bırakmadığı mesleğinin kendisi için bir terapi olduğunu söyledi.
Aslen Trabzonlu olan emekli gardiyan Alaaddin Karaahmetoğlu, 1965 yıllarında ortaokuldan mezun olduktan sonra, Samsun’un Bafra ilçesindeki bir yorgan ustasının yanında bu mesleği öğrendiğini, Sinop’ta gardiyanlık yaptığı yıllarda da mesleğini bırakmadığını belirtti. Yeni üretilen sentetik ürünlerin insan sağlığına zararları olduğunu söyleyen yarım asırlık yorgan ustası, vatandaşlara sentetik ürünlerden uzak durmaları çağrısında bulundu. “Yorgan dikmek benim terapim”
Kendisinin yorgan dikerken yorgunluk ve sıkıntılarından arındığını söyleyen Karaahmetoğlu, “Aslında kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek, ilginin günden güne azaldığı bir meslek. Biz de bunu ayakta tutmaya çalışıyoruz. Yorgan dikmek benim terapim, dikerken beni alıp götürüyor. Benim yorgunluğumu gideriyor, kafamdaki sıkıntıları gideriyor. Hele de yaptığın işten mutluluk duyuyorsan bundan daha güzel bahtiyarlık olamaz” şeklinde konuştu. “Sentetik yorganlar tamamen sağlıksız”
Sentetik yorgan ve yastıkların sağlıksız olduğu ve birçok hastalığa da yol açtığını söyleyen Karaahmetoğlu, “Ben elyaf yorgan dikmiyorum, satmaktan yana değilim. Çünkü insanların sağlığını bozmaktan başka bir şey değil. Benim yünüm ter yapmıyor, yazın doğal klima, kışın gerçekten sıcak tutuyor. Vücutta ağrı sızı yapmıyor, yastığım boyunda fıtık yapmıyor ağrıları alıyor. Ama hala bizim insanlarımız elyaf olsun istiyor, elyaftan uzak durun. Eskiden büyüklerimiz neden yün yastık, yün yorgan döşek kullanırdı, hastanelerde kimse yoktu. Ama şimdi hastaneler dolu, yediğimiz ürünler belli, yorganımız döşeğimiz elyaf, tamamen sağlıksız” dedi. “Çırak yetiştirmek mümkün değil”
Sinop’ta tek olarak yorgancılık mesleğini yürüttüğünü ve çırak yetişmediğini dile getiren Karaahmetoğlu, “Bu meslekte çırak yetiştirmek mümkün değil. Benim yaşım bir hayli ilerledi, en fazla 5 sene daha yaparım ondan sonra yapamam. Olsa da bir çırak yetiştirsem güzel olmaz mı, ama maalesef yok. Sinop’ta tekim, ben bıraktığımda bunu devam ettirecek kimse yok. Erkekler pek yaklaşmıyor ama kadınlara böyle bir imkan verilse öğretebilirim, aslında hanımların mesleği bu ama ben 50 seneden beri yapıyorum” ifadelerini kullandı.
HABER KAYNAĞI : İHA