BURSA.COM/ HABER MERKEZİ
Türk Metal Başkanlar Kurulu, patron sendikası MESS ile yürütülen Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecinde yapılan teklifin hayatın ve ekonominin gerçekleriyle bağdaşmadığını, sosyal diyalog kapısı açık bırakılmak kaydıyla 14 Aralık'tan itibaren iş yerleri ve kent meydanlarında eylemlere başlanacağını bildirmişti.
MANİSA'NIN ARDINDAN BURSA'DA MİTİNG
25 Aralık'a kadar anlaşma sağlanmadığı takdirde greve çıkacağını ilan eden Türk-Metal, dün Manisa'da gerçekleştirdiği miting sonrası Bursa'da da metal işçilerini bir araya getirdi.
''HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ''
Bursa Emek Şube Başkanı Nizamettin Bilik’in konuştuğu basın açıklamasında, ''Bugün burada, Türkiye’nin yükünü çeken, kriz demeden, salgın demeden üreten, çalışan, alın teri döken metal işçileri var. Bugün burada, emekçiler, hakkını arayan, namuslu, cefakâr, vefakâr Türk Metalliler var. Onlar; en zor, en imkânsız zamanlarda bile, işlerine, işyerlerine sahip çıktılar'' denildi.
İşçinin sesini duyun diyen Billik, ''Onlar, herkesin salgından korkup evine kapandığı günlerde, ölüme meydan okuyarak çalıştılar. Şimdi burada, haklı taleplerini bir kez daha haykırmak için buluştular. Çalışırken sırtımızı sıvazlayan ama masada bizi tanımazdan gelenlere seslerini duyurmak için buluştular. İşte o sesi duyun… Onlar diyor ki: İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız'' ifadelerini kullandı.
''25 ARALIK'TAN SONRA İŞÇİNİN SESİ DUYULACAK''
Anlaşma sağlanamadığı durumda başlayacak greve işaret eden Billik, ''25 Aralık’tan sonra, sadece burası değil, yer gök bizim sesimizle inleyecek. Herkes susacak, Türk Metalciler konuşacak. Herkes susacak, işçinin emekçinin sesi duyulacak'' diye konuştu.
YARIN ESKİŞEHİR'DE BULUŞULACAK
Eylemlerini kent merkezlerine taşıyan Türk-Metal Sendikası yarın da Eskişehir'de bir eylem gerçekleştirecek.
Bursa'daki eylemde yapılan basın açıklamasının tamamı ise şöyle:
''Bugün burada, Türkiye’nin yükünü çeken, kriz demeden, salgın demeden üreten, çalışan, alın teri döken metal işçileri var. Bugün burada, emekçiler, hakkını arayan, namuslu, cefakâr, vefakâr Türk Metalliler var. Onlar; en zor, en imkânsız zamanlarda bile, işlerine, işyerlerine sahip çıktılar
Onlar, herkesin salgından korkup evine kapandığı günlerde, ölüme meydan okuyarak çalıştılar. Şimdi burada, haklı taleplerini bir kez daha haykırmak için buluştular. Çalışırken sırtımızı sıvazlayan ama masada bizi tanımazdan gelenlere seslerini duyurmak için buluştular. İşte o sesi duyun… Onlar diyor ki: İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız
Kimsenin sokağa çıkamadığı günlerde, en ağır işlerde tezgâhlarının başında olanlar kazanacak. Salgına bile meydan okuyup, durmadan dinlenmeden üretenler, Salgını hiçe sayanlar, ölümüne çalışanlar kazanacak. Biz kazanacağız. Çünkü eğer bugün birine teşekkür edilecekse, bu teşekkürü en çok onlar hak ediyor. Onlar, Türkiye’nin dört bir yanındaki fabrikalarda alın teri dökenlerdir. Onlar; Bursa’yı Bursa yapanlar, krizde bile ihracatı omuzlayanlar, öüme meydan okuyan Türk Metalcilerdir. Şimdi zamanı geldi. Şimdi herkes susacak, Türk Metalciler konuşacak. Sadece onların sesi duyulacak.
Duyun bu sesi…Bakın diyorlar ki; Ölümüne çalıştık, şimdi kazanacağız, şimdi kazanacağız, şimdi kazanacağız.
Bildiğiniz gibi, 130 bin metal emekçisini ilgilendiren, MESS’le sözleşme görüşmelerimiz 12 Ekim’de başladı. Biz, 12 Ekim’de masaya bir taslak koyduk. O taslak, kimsenin değil, hepimizin taslağıydı.
Tek tek bütün üyelerimizin beklentisi, isteği, arzusu o taslaktaydı. Metal emekçileri o taslağı alın teriyle yazdı. İşte masadaki taslak, o taslaktı. O taslak bizim, hepimizin onurudur. Biz ne istedik taslakta? Bu ortamda, ücretlerimize ortalama % 29,57 zam istedik. Peki karşılığında ne bulduk?
''BİZ ONURUMUZU ÇİĞNETMEYİZ''
MESS’in masaya getirdiği % 12 zam teklifini bulduk. Buradan MESS’e sesleniyoruz: O taslak bizim onurumuzdur. Biz onurumuzu çiğnetmeyiz. Bugüne kadar kimseye çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyiz.
MESS’in, Sadece ücretlerle ilgili teklifleri değil, çalışma hayatına ilişkin teklifleri de bizim için hayal kırıklığı olmuştur. MESS, esnek çalışma, deneme süresi, kıstalyevm gibi, artık geride kaldığını düşündüğümüz birçok uygulamayı, teklif adı altında yeniden masaya getirmiştir. Daha doğrusu,
Vicdanı sızlamadan, sosyal ortak dediği bizlerin karşısına çıkarabilmiştir. İşte biz, o zaman, buraya kadar dedik ve o masadan kalktık. Şimdi herkes bilsin ki; Biz masaya oturup müzakere etmesini de,
''ALAYINA HODRİ MEYDAN''
Alanı çıkıp kora kor mücadele etmesini de iyi biliriz. Kimse bizi test etmeye kalkmasın. Kimse bize denemeye kalkmasın. Kim gelirse gelsin…Alayına hodri meydan, alayına hodri meydan.
MESS’in, Türk Metallilerin emeğini hiçe sayan bu teklifleri üzerine masadan kalktık. Böylece, müzakere sürecinin ilk aşaması tamamlanmış oldu ve derhal ikinci aşama olan arabuluculuk sürecine geçildi. Kıymetli hocamız Muhittin Astarlı arabulucu olarak tayin edildi. Ancak hocamızın ilk arabuluculuk denemesinden, ilk toplantıdan da bir sonuç alınamadı. Alınabilecek gibi de görünmüyor.
Yine de yasal olarak sürecin bitmesini beklemek zorundayız. Ama bizim kitabımızda elimizi kolumuzu bağlayıp beklemek yok. Türk Metal, hiçbir zaman böyle vakit kaybetmedi. Hatırlayın, önceki hafta, MESS Genel Merkezi ve temsilciliklerinin önünde, protesto eylemleri düzenledik. Her yer sesimizle inledi. Dedik ki; İş ekmek yoksa barış da yok. İş ekmek yoksa barış da yok.
''GELECEK RİCALARA KULAKLARIMIZI TIKAYACAĞIZ''
Dedik ya, Türk Metal beklemekle vakit kaybetmez. Bu sefer de MESS’e kimin ürettiğini, kimin çalıştığını hatırlatmak için, hafta başından itibaren mesaileri kaldırdık. Nasıl ki MESS bizim sesimize kulak tıkıyor, biz de mesailer konusunda gelecek ricalara kulaklarımızı tıkayacağız.
Hodri meydan. Bakalım bundan sonra kim üretecek? Bakalım bundan sonra kim alınteri dökecek, işleri kim yetiştirecek? Sonra fabrikalardan sesler yükseldi. Her gün, Türkiye’nin dört bir yanında onbinlerce Türk Metal üyesi, haklı taleplerini haykırdı. Haykırmaya da devam edeceğiz, taa ki sesimiz duyulana kadar. Dedik ya… Bizi test etmeye kalkmayın. Test etmeye kalkan herkese hodri meydan, alayına hodri meydan…
Bizi bilenler bilir. Biz, hodri meydan diyorsak laf olsun diye söylemeyiz. Bugün, asgari ücretliler yüksek zam alıyorsa, bütün çalışanlar brüt asgari ücret tutarı kadar vergiden muaf oluyorsa, vergi matrahı yükseltiliyorsa, bu sayede her ay cebimize fazladan para girecekse ve biz, “Vergi vergi” diyerek cebimize göz dikenlere “dur” diyebiliyorsak, bunun arkasında Türk-İş vardır, Türk Metal vardır.
Bunun arkasında Türk Metal’in Genel Başkanı Pevrul Kavlak vardır. Bunu herkes böyle bilsin.
Sadece asgari ücretlilerin değil, bütün çalışanların, milyonlarca emekçinin, yüzbinlerce Türk Metallinin yüzünü güldüren bu müjdelerin arkasında, Genel Başkanımızın kararlı duruşu vardır. Verdiği sözün arkasında duran, bunun için sonuna kadar mücadele eden Genel Başkanımız vardır.
Selam olsun, yüzbinlerce metal işçisinden aldığı güçle, sonuna kadar mücadele eden Genel Başkanımıza.
''İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR YAŞAMDAN BAŞKA TALEBİMİZ YOK''
Bizim insan onuruna yakışır bir iş ve bir yaşamdan başka bir talebimiz yok. Bizim üretmek, kazanmak ve kazandırmaktan başka düsturumuz yok. Ama herkes bilsin ki; Bizim Türk Metal üyesinin hiçe sayılmasına da asla ve asla tahammülümüz yok. En zor günlerde, herkesin saklanacak yer aradığı salgın döneminde bile, işine ve işyerine sahip çıkan bu emekçilere reva görülen budur. O günlerde sırtımızı sıvazlayanlar, sosyal ortak olduğumuzu vurgulayanlar, zorlukları beraber aşacağımızı söyleyenler, bugün bizi tanımazdan geliyorlar. O zaman biz de onlara kendimizi hatırlatmayı bir borç biliyoruz. Her gün bir kent merkezi bizim sesimizle yankılanıyor. Önce İzmir’de sesimiz duyuldu. Dün Manisa’daydık. Bugün Bursa’dayız, yarın Eskişehir’de olacağız. Hep bir ağızdan haklı taleplerimizi haykıracağız. Sonra, o önemli gün gelecek. Türkiye işçi sınıfının lideri, bütün emekçilerin kardeşi, Türk Metalimizin Genel Başkanı Pevrul Kavlak, yol haritasını açıklayacak. 25 Aralık’ta mücadelemize yön verecek. Neyi, nerde, nasıl yapacağımızı, burada Gemlik Şubemizin Genel Kurulu’nda ilan edecek.
25 Aralık’tan sonra, sadece burası değil, yer gök bizim sesimizle inleyecek. Herkes susacak, Türk Metalciler konuşacak. Herkes susacak, işçinin emekçinin sesi duyulacak.
25 Aralık öyle bir gün olacak ki, zafere giden mücadelemizin ilk günü olacak…Ve sonunda zafer bizim olacak. Zafer, sendikasına güvenen Türk Metalcinin olacak.
Kıymetli Emek Dostlarımız, Türk Metal üyesi kardeşlerim, mücadelemize herkes şahit olsun…
''ZAFER BURSALI EMEKÇİLERİN OLACAK''
Burası Bursa…Bizler, nasıl gık demeden Türk ekonomisinin yükünü çekiyorsak, en imkânsız günlerde bile üretiyorsak, aynı inanç ve kararlılıkla mücadele etmesini de iyi biliriz. Hem de iyi biliriz. İşçi sınıfının mücadele tarihi, Bursalı Türk Metalli emekçilerin zaferleriyle doludur. Bursalı emekçiler, Türk Metalci yiğit metal işçileri yeni mücadeleye hazırlanın. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan günlere geliyoruz. Kolkola girmeye, safları sıklaştırmaya hazır olun. Kardeşlerim, emek mücadelesi her zaman zorlu olmuştur. Bu sefer de işimiz kolay olmayacak. Onun için, daha önce olmadığımız kadar bir ve beraber olalım. Hariçten seslere kulağımızı tıkayalım. Sadece Genel Merkezden gelen bilgilere itibar edelim. Bunları yaparsak, emin olun ki; zafer bizim olacak. Zafer, Bursalı emekçilerin olacak. Zafer, sendikasına inanan Türk Metalcinin olacak. Yolumuz açık olsun, Allah yardımcımız olsun.''