Küresel ısınma ile birlikte yağış miktarlarındaki düşüş zeytinlik alanları olumsuz etkilemeye başladı. Sonbahar ve kış aylarındaki yağış miktarının azlığı nedeniyle zeytinlikler kuraklık stresi tehdidi altına girdi. Zeytinci ümidini şubat ve mart ayındaki yağışlara bağladı.
Kuzey Ege’de bu yıl sonbahar ve kış aylarında geçtiğimiz yıllara göre yağış miktarındaki ciddi düşüş dikkatleri çekti. Özellikle kurak geçen sonbahar ve kış ayları zeytinlik alanlarda kendini hissettirmeye başladı.
Şubat ve Mart aylarında da yağışın mevsim normallerinin altında olması durumunda zeytinliklerin kuraklık stresi tehdidi altına girebileceği uyarısı yapıldı.
Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytin ve Zeytin Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Mücahit Kıvrak “Ülkemizde özellikle eylül ayıdan beri beklenen son bahar yağışları hem de kış yağışlarında ciddi bir azalma görüldü. Kar yağışı istenilen seviyelerde değil. Yağmur olarak düşen yağış miktarı da istenilen seviyelerde değil. Bu da önümüzdeki günlerde, Nisan ayından itibaren doğanın uyanması ile birlikte kuraklık stresini çok ciddi bir şekilde bizim karşımıza çıkaracak”dedi.
Sonbahar ve kış aylarında bölgede beklenen yağışın gelmediğini vurgulayan Kıvrak “Bu noktada hem vatandaşlarımızın alması gereken önlemler var. Bunlardan en temeli evlerinde gereksiz su kullanmamaları. Özellikle İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde. Anadolu’nun diğer kentlerinde de mutlak suretle toprak ile ilişkili olarak su ve muhafaza tekniklerini öğrenmelerini gerekiyor üreticilerimizin. Ünümüzdeki yılların en büyük sorunlarından bir tanesi yüksek ihtimal ile bundan sonra kuraklık olacak. Çünkü Ekim ayı çok boş geçti. Kasım ayı boş geçti. Aralık ayında yağan yağış miktarı normal yıllara göre çok daha düşük. Ocağın ortasını geçtik. Ocak ayını da geçtiğimizde sadece belli oranda kar yağışı oldu ki; kar yağışı bizim en sevdiğimiz yağıştır kış aylarında özellikle yükseklere. İnşallah şubat ve mart aylarında beklenen yağış gelir. Ancak gelmez ise nisan ayından itibaren yeni vejetasyon dönemi ile birlikte çok ciddi bir kuraklık stresi ile karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Şubat ve mart aylarında beklenen yağış miktarının düşmemesi durumunda kuraklığın zeytin rekoltesini etkileyebileceğini vurgulayan Kıvrak “Yağmur yağmaz ise zeytin ağaçlarının çiçeklenme döneminde çiçeklerin çıkışları azalır. Bu yüzde anlamında yağışın durumuna bağlı olarak değişir. Bazen yüzde yüz vermeyebilir. Martta bizim sürgünlerimiz uzar. Mart ayında bizim sürgünlerimizin uzama miktarı en fazla 30 santimdir. Bu uzama ciddi oranda düşer. Bu düşüş hem mayıstaki çiçeklenmeyi etkiler hem de ondan sonraki gelecek olan bir sonraki yılın da çiçeklenmesini etkiler. Bu sene yaşadığımız kuraklık, hem önümüzdeki seneyi hem de ondan sonraki seneyi etkileyecektir. Böyle bir sorun ile karşı karşıyayız” dedi.
Kuzey Ege’de bu yıl sonbahar ve kış aylarında geçtiğimiz yıllara göre yağış miktarındaki ciddi düşüş dikkatleri çekti. Özellikle kurak geçen sonbahar ve kış ayları zeytinlik alanlarda kendini hissettirmeye başladı.
Şubat ve Mart aylarında da yağışın mevsim normallerinin altında olması durumunda zeytinliklerin kuraklık stresi tehdidi altına girebileceği uyarısı yapıldı.
Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytin ve Zeytin Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Mücahit Kıvrak “Ülkemizde özellikle eylül ayıdan beri beklenen son bahar yağışları hem de kış yağışlarında ciddi bir azalma görüldü. Kar yağışı istenilen seviyelerde değil. Yağmur olarak düşen yağış miktarı da istenilen seviyelerde değil. Bu da önümüzdeki günlerde, Nisan ayından itibaren doğanın uyanması ile birlikte kuraklık stresini çok ciddi bir şekilde bizim karşımıza çıkaracak”dedi.
Sonbahar ve kış aylarında bölgede beklenen yağışın gelmediğini vurgulayan Kıvrak “Bu noktada hem vatandaşlarımızın alması gereken önlemler var. Bunlardan en temeli evlerinde gereksiz su kullanmamaları. Özellikle İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde. Anadolu’nun diğer kentlerinde de mutlak suretle toprak ile ilişkili olarak su ve muhafaza tekniklerini öğrenmelerini gerekiyor üreticilerimizin. Ünümüzdeki yılların en büyük sorunlarından bir tanesi yüksek ihtimal ile bundan sonra kuraklık olacak. Çünkü Ekim ayı çok boş geçti. Kasım ayı boş geçti. Aralık ayında yağan yağış miktarı normal yıllara göre çok daha düşük. Ocağın ortasını geçtik. Ocak ayını da geçtiğimizde sadece belli oranda kar yağışı oldu ki; kar yağışı bizim en sevdiğimiz yağıştır kış aylarında özellikle yükseklere. İnşallah şubat ve mart aylarında beklenen yağış gelir. Ancak gelmez ise nisan ayından itibaren yeni vejetasyon dönemi ile birlikte çok ciddi bir kuraklık stresi ile karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Şubat ve mart aylarında beklenen yağış miktarının düşmemesi durumunda kuraklığın zeytin rekoltesini etkileyebileceğini vurgulayan Kıvrak “Yağmur yağmaz ise zeytin ağaçlarının çiçeklenme döneminde çiçeklerin çıkışları azalır. Bu yüzde anlamında yağışın durumuna bağlı olarak değişir. Bazen yüzde yüz vermeyebilir. Martta bizim sürgünlerimiz uzar. Mart ayında bizim sürgünlerimizin uzama miktarı en fazla 30 santimdir. Bu uzama ciddi oranda düşer. Bu düşüş hem mayıstaki çiçeklenmeyi etkiler hem de ondan sonraki gelecek olan bir sonraki yılın da çiçeklenmesini etkiler. Bu sene yaşadığımız kuraklık, hem önümüzdeki seneyi hem de ondan sonraki seneyi etkileyecektir. Böyle bir sorun ile karşı karşıyayız” dedi.