Bursa Kent Konseyi Koza Salonu’nda yapılan programda konuşan Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi M. Necati Şahin, bugüne kadar farklı konuları işleyerek katılımcıları kültürel bir yolculuğa çıkarttıklarını söyledi. Son toplantıda Prof. Dr. Ali İhsan Karataş’ı ağırladıklarını ve geçmişten günümüze Bursa´da birlikte yaşama kültürü hakkında yaptığı çalışmaları paylaşacağını anlatan Şahin, çalışmalarında kendilerine destek olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye ve Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni’ye teşekkür etti.
Geçmişten günümüze Bursa’da birlikte yaşama kültürü’ konulu panelde konuşan UÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Pof. Dr. Ali İhsan Karataş ise, doktora tezini Bursa’daki gayrimüslimler üzerine arşiv kaynaklı hazırladığını hatırlattı. Osmanlı toplumuna ait arşivlerin önemli bir kısmının Bursa’ya ait olduğuna dikkat çeken Karataş, Bursa’ya ait şuanda 1060 tane defter olduğunu, her defterde 3-5 bin belge bulunduğunu açıkladı. Karataş, 18. yüzyıla ait Bursa’daki gayrimüslimlerle ilgili 4 bin belge elde ettiğini ifade etti.
Bir arada yaşama kültür deyince akla Müslümanlarla gayrimüslimlerin bir arada yaşaması akla geldiğini, bir de Müslümanların bir arada yaşa kavramının olduğunu anlatan Karataş, “Tarih boyunca Müslümanların vatandaşları olan gayrimüslimlerle çok rahat yaşadığını görüyoruz” dedi.
YAŞAMDAN KESİTLER
Peygamber Efendimizin devrinde farklı görüşlerdeki insanların ilişkilerini ve birlikte sürdürdükleri yaşamı da anlatan Karataş, Peygamberimizin Medine’de ilk senelerinde dünya tarihinde başka örneği olmayan kardeşlik uygulamasını yaptığını hatırlattı. Peygamberimizin öncelikle Müslümanların Müslümanlarla bir arada yaşaması için muhacirlerle ensarı kardeş ilan ettiğini söyleyen Karataş, farklı inançlardaki kabilelerle de sözleşme yapılarak bir arada yaşamanın temellerinin atıldığını belirtti. Sonraki dönemlerde Peygamber Efendimizin başka ülkelere elçiler gönderdiğini, başka ülkelerden de Medine’ye elçiler geldiğini hatırlatan Karataş, Halifeler döneminde birçok yerlerin fethedildiğini ve böylelikle bazı yerlerde gayrimüslim nüfusunun daha fazla olduğunu belirtti. Asrı saadette farklı inançta olan insanların yapılan anlaşmalarla huzur içerisinde yaşadığını ifade eden Karataş, “Osmanlılar ise İslam’ı uzun ve büyük bölgelere taşımış bir devlettir. Fethedilen yerlere adaletli sistemler ve İslam’ın güzel yüzünü götürmüştür. Fethedilen yerlere özel ve örnek olabilecek insanlar aileleriyle birlikte oraya gönderilmiştir. Oralarda uzun süre kalmanın sebebi de budur. Hatta birçok beldede insanlar savaşmadan sadece Müslüman tüccarlar vasıtasıyla İslamiyet’i kabul etmiştir. Hem para kazanmış, hem gönlünü kazanıp İslamiyet’i öğretmiş” diye konuştu.
İLİM MERKEZİ BURSA
“İslam medeniyeti, merhamet medeniyetidir” diyen Karataş, merhamete muhtaç olan her canlıya merhamet edildiğini, güçlünün kendinden zayıf olana merhameti olduğunu aktardı. Yüzyıllarca gayrimüslimlere de merhametin uygulandığının görüldüğünü anlatan Karataş, “Ancak son yüzyılda Batı dünyasının yaptıkları Müslüman alemini ve tüm insanlığı bunalttı ve gerdi. Müslümanların bir anda hoşgörüsüz hale geldiği söylenemez. Bunun bir sebebi var” dedi.
Bursa’ya bakıldığında ise Osmanlı’nın son dönemine kadar nüfusun yüzde 15-20’sinin gayrimüslim olduğunu dile getiren Karataş, hatta değişik konularda zaafı olanların genelde Bursa’ya sürgün edildiğini, bunun sebebinin ise Bursa’nın bir ilim merkezi, bir medrese, bir ulema merkezi olması olduğunu söyledi.
Bu tür insanların ıslah olmaları için Bursa’ya gönderildiğini belirten Karataş, “Bursa, koskoca bir devletin kuruluş merkezidir. Dünyada iktidar kavgaları eksik olmaz. Bu kavgalarda kardeş kardeşi, baba oğlunu tanımaz. Ama Orhan Gazi ile Alaattin Bey arasında ise iktidar paylaşma değil, göreve birbirine layık görme hadisesi yaşanmıştır. Bu yüzden Bursa fedakarlık üzerine inşa edilmiş bir beldedir. Evliya Çelebi’nin ifadelerinde Bursa’da 22 tane gayrimüslim mahallesi olduğu söylenir. Hatta bazıları cami ve medreselerin temizlik görevleri için istihdam edilmiştir. Gayrimüslimlerin zor şartlar altında yaşadığını gösteren hiçbir bilgi ve belge yoktur. Rahat ve huzurlu yaşadıklarını anlatan vesikalar çoktur. Hatta Bursa’da yaşayan gayrimüslimlerin diğer yerlerde yaşayanlara göre daha rahat oldukları yazan seyyahlar var” diye konuştu.