İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Gençlik Komisyonu’nun davetlisi olarak genç inşaat mühendisi adaylarını ulaşım konusunda bilgilendiren Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şafak Bilgiç, Türkiye’nin araç sahipliğinde emekleme evresinde olduğunu belirterek, “Bu gün trafiğe kötü diyorsanız biraz daha bekleyin çünkü trafik çok çok daha kötü olacak. Şu an da daha emekleme evresindeyiz. Avrupa çapında binde 600 civarında bir doyum noktası var ama Türkiye daha emekleme evresinde binde 200 motorlu araç, binde 127 otomobil sahipliği var. O nedenle bunlar iyi günlerimiz” dedi.
İMO Bursa Şubesi Gençlik Komisyonu tarafından İMO Bursa Şubesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Ülkemizde ve Bursa’da Ulaşım Sorunları ve Çözüm Önerileri’ söyleşisine Doç. Dr. İsmail Şahin ve Yrd. Doç. Dr. Şafak Bilgiç konuk konuşmacı oldu. Etkinliğe İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Albayrak, İMO Bursa Şubesi Gençlik Komisyonu Başkanı Yiğithan Toksöz’ün yanı sıra Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin İnşaat Bölümü’nde öğrenim gören inşaat mühendisi adayları katıldı.
“DEPREMSELLİK VE ULAŞTIRMA ANA PROBLEMLERİMİZ”
Programın açılış konuşmasını yapan İMO Bursa Şubesi Başkanı Mehmet Albayrak 4 farklı üniversiteden gelen öğrencilere teşekkür etti.
Ülkede ve Bursa’da depremsellik ile ulaştırma konularında ciddi problemler yaşandığını vurgulayan Albayrak, “Ülkemizin ve buna bağlı olarak şehrimizin iki ana problemi var. Birisi depremsellik, diğeri de ulaştırmadır. Depremsellik insanların can güvenliği tehdit eden çok ciddi bir problemdir. Buna bağlı olarak ulaşım da bireysel gereklilik açısından çok önemlidir. Bu sorunları birilerine ihale edip çözmelerini beklersek olmaz. Bizlerin çalışması ve çözümler getirmesi gerekir. Bunun için çok çalışmalıyız. Çalışırken öğrenmeyi sürdüreceğiz ve üreteceğiz” dedi.
Öğrencilere mesleki anlamda tavsiyelerde de bulunan Albayrak, “İnşaat mühendisliğinin 3 ana alt dalı var. Bunlar; yapı, hidroloji ve ulaştırma. Genelde herkes yapıyı seçiyor ancak ulaştırma ve hidroloji de mesleki anlamda oldukça önemlidir. Ayrıca bu dallarda çok fazla akademisyen ve mezun eksiğimiz var. Bundan sonraki yolunuzu seçerken bu dalları da düşünün” dedi.
“ULAŞIM AĞLARININ GETİRİLERİ OLMALI”
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. İsmail Şahin ulaştırma kavramının inşaat mühendisliği için önemli olduğunu belirtirken, yapıların ulaştırmanın ağ ve şebeke yapısı nedeniyle geniş coğrafyaya yayılabildiğini ifade etti. Ağın bağlantılarını oluşturan ulaştırma koridorlarının bir takım getirileri olacak şekilde planlanması gerektiğini belirten Şahin, “Ulaşım ağları koridorları canlılık sebebiyle geçtikleri bölgelerin ekonomik kalkınmasına yardımcı olmalılar. Ayrıca çeşitli toplum kesimlerine sağladıkları erişme olanaklarıyla sosyal adalete ve sahip oldukları geometrik, fiziksel ve estetik özellikleriyle çevresel korumaya katkı yapmalıdırlar” diye konuştu.
İnşaat mühendisliğini ‘uygarlık yaratan meslek’ olarak tanımlayan Şahin, her işte planlama sürecinin çok önemli olduğunu vurguladı. Şahin sözlerini şöyle tamamladı: “Her iş öncesinde planlama evresine özel önem göstermeliyiz. Bizde maalesef hep bir şeyleri yetiştirme durumu var. Bu sebeple planlama ya es geçiliyor ya da kısa tutuluyor. Halbuki planlama işin temelidir. 10 kere düşünüp, 10 kere planlayıp 1 kere yapmalıyız. Planlama sürecinde sorumluluk sahibi olmalı, sorgulamalı, dikkatli ve titiz olmalıyız.”
“İNSANLARI TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA ÇEKEBİLMELİYİZ”
Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şafak Bilgiç de, trafik problemlerinin araç sayısı ve yolcuların artmasından kaynaklandığını söyledi. Bilgiç sunumunda şunları paylaştı: “Bundan 30 yıl önceki şehircilik yapısına göre dizayn edilmiş otobüs hatları, günümüz ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Araç sayısı az olduğundan insanların toplu taşıma araçlarını kullanmaya mecbur olduğu günler geride kaldı. O yüzden artan araç sayısından ötürü insanlar, toplu taşıma araçlarında artık konfor ve ulaşım süresine bakıyor. Dolayısıyla insanların toplu taşıma araçlarını daha çok kullanmalarını istiyorsak konforu arttırmalı ve ulaşım sürelerini azaltmalıyız.”
“TÜRKİYE EMEKLEME EVRESİNDE”
Sunumunda önemli bilgileri konuklarla paylaşan Bilgiç şunları söyledi: “Bu gün trafiğe kötü diyorsanız biraz daha bekleyin çünkü trafik çok çok daha kötü olacak. Şu an da daha emekleme evresindeyiz. Gelişmiş ülkelere göre araç sahipliklerine baktığımızda Amerika Birleşik Devletleri’nde her bin kişiye 800 tane motorlu taşıt, 423 tane otomobil düşüyor. Bu rakamlara baktığımızda Avrupa çapında binde 600 civarında bir doyum noktası var ama Türkiye daha emekleme evresinde binde 200 motorlu araç, binde 127 otomobil sahipliği var. O nedenle bunlar iyi günlerimiz. Türkiye’nin son 16 yılda bin kişiye düşen araç sayısı değişimi 2000 yılında 129 iken 2016’da 264’e çıkmış. 2 katı artmış durumda. Özellikle araçlar şehir merkezlerinde yoğunlaşıyor, ilçeler arasında dengesizlik var.”
“BURSA TRAFİK SIKIŞIKLIĞINDA İZMİR’İ GEÇİYOR”
Bursa özelinde yaşanan trafik sorunlarını aktaran Yrd. Doç. Dr. Şafak Bilgiç: “Son anket 2011 yılında yapılmıştı ve o ankete göre Bursa’da üç evden birinde araba vardı. Muhtemelen, bu hızla devam edilirse Bursa’da birkaç yıla kalmaz iki evden birinde araba olacak. Son açıklanan verilere göre Bursa trafik sıkışıklığında İstanbul, Ankara, İzmir’in arkasından 4’ncüsırada geliyordu. Fakat artık İzmir ile aynı miktara ulaşmış durumda. İzmir daha büyük bir il olmasına rağmen aralarında ciddi bir fark yok. Bursa dünyada 77’nci sırada küsurat farkıyla İzmir’in arkasında kalıyor ama geçen yıl İzmir’in trafik sıkışıklığı yüzde 1 artarak yüzde 30’a yükselirken Bursa yüzde 2 artmış durumda. Dünya geneline baktığımızda 77’nci sırada olmasıyla kötü bir durumda diyebiliriz. Bir vatandaş trafik sıkışıklığı nedeniyle yılda 100 saatini fazladan trafikte harcıyor. Bursa’da sabah pig saatlerdeki gecikmeler yüzde 30, akşam pig saatlerdeki gecikmeler yüzde 53 oranında. İzmir’de bile bu oran yüzde 52. Bursa’da ciddi bir trafik problemi var. En büyük problem otomobiller. Ciddi bir alan kaplıyor. Şehirler yatay ve dikey büyüyor. Ama yol genişliklerine baktığımızda 100 -200 yıl önceki genişliklerle aynı. Tek çaremiz bu yolları verimli bir şekilde kullanmak. Toplu taşımaya geçmek zorundayız.”
“TRAMVAY YERİNE BURSARAY TERCİH EDİLMELİ”
Bursa’da hafif raylı sistemin kurulmasının ardından sistemin geliştirilmek yerine tramvay ile sürdürüldüğünü ifade eden Bilgiç, tramvayın lastik tekerlekli araçları engelleyen ve kapasitesi az bir sistem olduğunu kaydetti.
Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şafak Bilgiç, şehir merkezinden Terminal’e kadar planlanan 3-5 bin kapasitesi olan tramvay yerine bir saate 20 bin yolcu taşıyan BursaRay’ın yapılmasının daha doğru olacağını vurgulayarak, taşıdığı yolcu sayısı ve işgal ettiği şeritle birlikte ulaşımın fayda- maliyet açısından değerlendirilerek düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Amerika’daki gibi içinde 1 kişiden fazla yolcu olan otomobiller için özel şeritli alanların oluşturulabileceğini dile getiren Bilgiç, kent merkezlerine toplu ulaşımın teşvik edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.