Bunun için biz düşünce ve ifade özgürlüğünü, başkalarının da aynı haklara saygı göstermeleri şartıyla sonuna kadar savunduk, destekledik" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen İstanbul Meridyen Open’17 Uluslararası Münazara Turnuvası Ödül Törenine katıldı. Burada yaptığı konuşmada münazara yarışmalarının önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Münazara yarışmaları her şeyden önce öz güven kazandırıyor. Münazara polemik yapma değil bilgiyi etkili kullanma sanatıdır. Münazara empati kullanmadan yapılmaz. Sonuç ne olursa olsun münazaranın tek bir kazananı yoktur. Söz söze katılır düşünce, düşünce ile beslenir. Ülkemizde 1980’lerden sonra münazaralara önem verilmemiş unutturulmaya çalışılmış” dedi.
“Fikirlerin rahatça konuşulup tartışılmadığı yerde şiddet devreye girer” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için biz düşünce ve ifade özgürlüğünü, başkalarının da aynı haklara saygı göstermeleri şartıyla sonuna kadar savunduk, destekledik. Son 14 yılda klavyelerin, tabelaların, harflerin, kelimelerin üzerindeki birçok yasağı biz kaldırdık. On yıllardır yazı ve fikir hayatımıza musallat olan tek tipçi, vesayetçi anlayış yerine farklılıkları zenginlik olarak gören, düşüncenin önünü açan bir bakış açısını biz ikame ettik. İfade özgürlüğünü sadece kendi düşüncelerini ifade edilebilmesi olarak görenlerle elbette anlaşamadık. Çoğulculuk ve özgürlükçülük konusunda en küçük bir sıkıntımız yok. Ülkemizin ve dünyanın her yerinde tüm farklı inanç, düşünce, meşrep gruplarıyla karşılıklı görüş alışverişimiz olmuştur. Batı’nın islamafobisini görüyorsunuz, ama biz diğer mabedleri de koruma altına aldık. Çünkü doğacak spekülasyonları biliyoruz. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz” diye konuştu.
“TEKNOLOJİNİN ULAŞTIĞI SEVİYEYE RAĞMEN KİTAPLAR KENDİNİ GELİŞTİRMEK İSTEYENLERİN VAZGEÇİLMEZ HAZİNELERİDİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Öz güveni sağlamanın yolu kendinizi geliştirmeniz yolundan geçiyor. Bunun için de okumanız gerekiyor. Okumak derken 140 karakterlik sosyal medya okumalarından veya arama motorlarından edinilen kaynağı belirsiz bilgi kırıntılardan söz etmiyorum. Bunların insani götüreceği malumatfuruşluktur. Teknolojinin ulaştığı seviyeye rağmen kitaplar hala kendini geliştirmek isteyenlerin vazgeçilmez hazineleridir. Ben buna inanıyorum. Elimizdeki cep telefonlarının görünürlüğü kadar kitaplarının görünürlüğünü sağlamadan bu meseleyi çözemeyiz. Ülkemizde mesele kitap bulamama, kitaba ulaşamama değil kitap okumama sorunudur ama ben yeni nesilden umutluyum. Bize sorgusuz, sualsiz biat eden cahil bir gençlik değil, neye inandığını, neyi savunduğunu, neyin mücadelesini verdiğini bilen, bunun için gereken her türlü donanıma sahip bir gençlik lazım. 15 Temmuz gecesi gördük ki işte bu vasıflara sahip gençlik, gerektiğinde ülkesi ve milleti için, istiklali ve istikbali için gözünü kırpmadan canını dahi ortaya koyabilmektedir.”
İHA