Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılık” konulu “3. Parlamento Başkanları Konferansı” açılış resepsiyonuna katıldı. Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşen programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör yüzyılımızın vebasıdır. Gerek ülkelerin kendi içinde gerekse uluslar arası alanda pek çok düşmanlık terör kılıfı altında hayata geçirilmekte pek çok sorun yine terör kılıfı altında gizlenmektedir. Özellikle coğrafyamızdaki yıkımların zulümlerin acıların çoğu ülkeler arasındaki savaşlar veya toplumlar arasındaki mücadelelerle değil terör yoluyla ortaya çıkmıştır. Burada temsilcileri bulunan hemen her ülke terör sorunuyla yüzleşmiştir. Ciddi de bedel ödemiştir. Türkiye olarak biz de yaklaşık 35 yıldır terör belasıyla mücadele ediyoruz. Farklı isimler altında faaliyet gösteren ama hepsinin de amacı ülkemizin birliği beraberliği huzuru refahı olan terör örgütlerinin saldırısı altındayız. Bu örgütlerin arkasında Türkiye ile yüz yüze hesaplaşmayı göze alamayan güçler daima olmuştur bugün de vardır” şeklinde konuştu.
“ARKALARINDAKİ DESTEK KESİLMEDİĞİ İÇİN SORUNA KÖKLÜ ÇÖZÜM BULAMADIK”
Terör örgütlerinin arkalarında desteğin kesilmemesinden dolayı soruna kesin çözüm bulunamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırlarımız dışında örgütlenen, eğitilen, donatılan teröristler buldukları her fırsatta vatandaşlarımızın huzurunu devletimizin bütünlüğünü tehdit eden kanlı eylemler gerçekleştiriyor. Uzun terörle mücadele dönemimizde güvenlik güçlerimizden ve masum vatandaşlarımızdan binlerce şehit verdik. Çocukları, kundaktaki bebekleri, okula giden öğrencileri, ibadethaneleri, kütüphaneleri hedef almaktan çekinmeyen bir barbarlığa şahit olduk. Terör örgütlerinin kayıpları onbinleri bulmasına rağmen maalesef arkalarındaki destek kesilmediği için soruna köklü çözüm bulamadık. PKK, DHKP-C gibi ideolojik söylemli örgütlerin yanı sıra DEAŞ ve FETÖ gibi dini söylemleri istismar eden örgütlerle karşı karşıya kaldık” diye konuştu.
“TERÖRİSTLERİN KAPIMIZA DAYANMASINI BEKLEMEK YERİNE SORUNU KAYNAĞIMDA KURUTMA KARARI ALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bir süre önce terörle mücadele konseptimizde köklü bir değişikliğe gittik. Teröristlerin kapımıza dayanmasını beklemek yerine sorunu kaynağımda kurutma kararı aldık. Bu amaçla sınırlarımız dışında yuvalanan terör örgütlerini bulundukları yerlerde imha etmeyi amaçlayan bir mücadele stratejisi geliştirdik. Türkiye komşularının ve diğer tüm ülkelerin toprakları üzerindeki egemenlik haklarına ve sınırlarına saygılıdır ama bir şartla; bu şart da buralardan ülkemize yönelik eylemler yapılamaması düşmanca faaliyetler yürütülmemesidir. Eğer bir devlet kendi sınırları içinde bizim bu hassasiyetimize uygun tedbirleri alıyor ve teröristlerin faaliyetlerini engelliyorsa ülkemizin en büyük dostu odur. Topraklarında terörist faaliyetlerini engelleyemeyenler ise hiç kusura bakmasınlar ülkemizin veya bir başka ülkenin müdahalesine kendi elleriyle kapıları açmış olurlar.”
“TEK AMACIMIZ ÜLKEMİZE SALDIRMAK İÇİN ORALARDA ÜSTLENEN ELİ KANLI CANİLERİ ENGELLEMEK”
Yürütülen operasyonlar ile Kuzey Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün hedef alınmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açıkça ifade etmek isterim ki; Kuzey Irak ve Suriye’de yürüttüğümüz terörle mücadele operasyonları asla bu ülkelerin toprak bütünlüğünü ve egemenlik haklarını hedef almıyor. Tek amacımız ülkemize saldırmak için oralarda üstlenen eli kanlı canileri engellemek, teröristleri yok etmektir. Önceki gün Suriye’de başlattığımız Barış Pınarı Harekatı’nın gayesi de aynıdır. Fırat’ın batısını olduğu gibi doğusunu da terör örgütlerinden temizleyerek hem sınırlarımızın güvenliğini temin edeceğiz. Hem de ülkemizdeki Suriyelilerin kendi evlerine huzurla dönmelerini sağlayacağız. Tüm dostlarımızdan ülkemiz ve Suriye halkı için hayati önem taşıyan bu operasyonumuza destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Güvenlik olmadan barışın olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güvenlik olmadan barış olmaz. Barış olmadan kalkınma olmaz. Kalkınma olmadan huzur ve refah olmaz. Huzur ve refah olmadan da toplumlar geleceğine güvenle bakamaz herkes için kalıcı istikrar formülü işte budur. Kendi aramızdaki ilişkileri ne kadar sıkı tutarsak bu formülü o kadar işler kılabiliriz. Bu gün küresel düzeyde bir yeniden yapılanma sürecinin yaşandığına şahit oluyoruz. Güvenlik paradikmalarının değişiminden ticaret savaşlarına kadar pek çok emaresi olan bu süreç bizler için yeni tehditlerle birlikte yeni fırsatları da içinde barındırıyor. Yapmamız gereken tehditlerin üstesinden birlikte gelmek. Fırsatları da yine birlikte değerlendirmektir. Şayet bizler bu erdemi gösteremezsek ortak sorunlarımız değilde birbirimizle uğraşmaya devam edersek tarihin tekerrürü kaçınılmazdır” dedi.
“BİZİM BU MÜCADELEMİZ KÜRTLERLE DEĞİL, BİZİM MÜCADELEMİZ TERÖR ÖRGÜTLERİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şuanda Suriye’de yaşananlar; Koalisyon güçleriyle düşünün Suriye’de yer alanlar bir şeyi ihmal ediyor. O da nedir; bizim defaatle söylediğimiz PYD, YPG, DEAŞ birer terör örgütüdür. Ne yazık ki Batı, PKK’ya terör örgütü diyor ama onun yan kolları olan PYD, YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyor. Bütün belgeleriyle kendilerine verdiğimiz halde kabul etmiyor. Biz mücadelemizi bunlarla sürdürüyoruz. Batı ve Amerika hep birlikte söyledikleri şu: ’Siz Kürtleri öldürüyorsunuz’ Kürtler bizim kardeşimizdir. Bizim bu mücadelemiz Kürtlerle değil. Bizim mücadelemiz terör örgütleridir. PYD, YPG, DEAŞ bunların hepsi terör örgütüdür. Bütün belgeler elimizde biz Suriye’yi bölmeye değil parçalamaya değil orada tüm yaşayanların hukukunu korumak için orada yer almış bulunuyoruz ama koalisyon güçlerinin böyle bir derdi yok. Diğerlerinin böyle bir derdi yok ama bizim böyle bir derdimiz var. Çünkü biz sürekli oralardan tehdit alıyoruz” şeklinde konuştu.
“PYD, YPG’YE KARŞI ATTIĞIMIZ BU ADAMI ASLA DURDURMAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bizim 911 kilometre sınırımız var. Nereye? Suriye’ye. Peki diğerlerinin burada sınırı mı var. Irak hariç bunların hiçbirinin Suriye ile sınırı yok. İşte bugün yine havan toplarının atışlarıyla 1 yaşındaki Suriyeli öldü. Bunun yanında yine 10’a yakın insanımız öldü. Bundan daha önce yüzlercesi öldürüldü. Biz bunu ne zaman kadar bekleyeceğiz. Bekleyemeyiz. Biz Türkiye olarak 911 kilometre sınırımız olan ve Suriye rejiminin dahi kabul etmediği PYD, YPG’ye karşı attığımız bu adamı asla durdurmayacağız. Kim ne derse desin durdurmayacağız. Bize sağdan soldan şuanda tehditler geliyor. Bu gidişi durdurun diye. Ben Sayın Trump’a da söyledim diğerlerine de söyledim. Eğer bunu ’durduracaksanız durdurun’ dedik size ama durdurmadınız. Şimdi biz kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz, artık geri adım atmayacağız. Burada teröristlerin tamamıyla Sayın Trump’ın ifade ettiği 32 kilometrelik sınırdan daha güneye gidene kadar biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu bölgeyi terk edecekler çünkü biz bu bölgeyi güvenli bölge olarak ilan ettik. Ülkemizde yaşayan 4 milyona yakın mülteci için.”
(İHA)