Ardahan mitinginde konuşmasına Ardahanlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kalesi Rumeli Hisar’ı ile kardeş Ardahan, ülkemizin Kafkaslara açılan kapısı Ardahan bugün sizleri hasretle selamlıyorum. Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle birlik ve beraberliğin şehri Ardahan’ı selamlıyorum. Arayı bu sefer biraz uzattık farkındayım. 3,5 yıllık hasretin ardından bizi Ardahan’a, sizlere kavuşturan Rabbime hamd ediyorum. Ardahan’ı özledik, vefalı, mert, vatanperver insanlarını çok özledik” dedi.
Ardahan’dan rekor düzeyde oy beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin çukur terörüyle esir alınmak istendiği o zorlu günlerde sizler ’istikrar’ dediniz, ’teröre hayır’ dediniz. Türkiye’nin yeni bir yönetim sistemine geçtiği 24 Haziran’da siz ’güçlü demokrasi, güçlü iktidar’ dediniz. Bu kardeşinizi ikinci kez Cumhurbaşkanlığı makamına layık gördünüz. AK Parti ve Cumhur İttifakı’nı açık ara birinci yaptınız. Desteğiniz için her birinize tek tek şükranlarımı sunuyorum. Ardahan’ın bizi 31 Mart’ta da yalnız bırakmayacağını biliyorum. İnşallah bu sefer Ardahan’dan çok daha güçlü bir destek bekliyorum. Rekor düzeyde bir oy bekliyorum” diye konuştu.
“KARDEŞ KAVGASINA SÜRÜKLÜYORLAR”
İstiklal Harbi’nin temellerinin Ardahan’da atıldığını kaydeden Erdoğan, “Kars Milli İslam Şurası, Oltu İslam Şurası, Birinci ve İkinci Ardahan Kongreleri ile hürriyet meşalesi bu topraklarda yakılmıştır. Ardahan bu sebeple bağımsızlığın kıymetini bilir. Ardahan hür yaşamanın değerini iyi bilir. Ardahan istikrar ve güven ortamının değerini çok iyi bilir. Birlik olmadan dirlik olmaz. Barış olmadan huzur olmaz. Beraberlik olmadan zafer olmaz. Kenetlenme olmadan başarı olmaz. Dayanışma olmadan refah, kalkınma, gelişme olmaz. Şu ana kadar sizler AK Parti belediyeciliğini gördünüz. 31 Mart’tan sonra da hazır mısınız? Devam inşallah diyor muyuz? Ekonomik kalkınmanın da, sosyal kalkınmanın da anahtarı birlik siyasetidir. Bir tarafta cumhurbaşkanı, bir tarafta inşallah Ardahan’da belediyemiz, Meclis üyelerimiz; kabinemizle birlikte Ardahan’ı çok daha farklı bir yere taşıyacağız. Ne Arap’ın beyaza ne beyazın Arap’a üstünlüğü yoktur. Kim Allah’a daha yakınsa en üstün odur. Ülkemiz bu kavgalar yüzünden 70’ler, 80’ler, 90’larda ciddi bedeller ödemiştir. Kardeşi kardeşe kırdırma politikasının Türkiye’ye çok büyük faturası olmuştur. Medya patronlarının bakan, başbakan tayin ettiği, siyaseti dizayn ettiği o dönemler şimdi geride kalmıştır” şeklinde konuştu.
"SÖMÜRÜCÜLERE HAYAT HAKKI TANIMAYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sömürücülere hayat hakkı tanımayacaklarını kaydederek, “Şimdi çıkmış Bay Kemal konuşuyor, kuyruklar diyor. Bu kuyruklar senin SSK Genel Müdürü olduğun zaman hastane kapılarında kıvranan insanların kuyrukları değil. Bu kuyruklar varlık kuyruğu. Benim vatandaşlarım simsarların elinden alındı. Fiyatlar tanzim satışlarla yüzde 50 düştü, daha da düşüyor. Bay Kemal rahatsız olsan da, olmasan da biz sömürücülere bu ülkede hayat hakkı tanımayacağız. Domates, biber, soğan, aklınıza ne gelirse, patates en ucuz şekilde bunları halkımıza ulaştırıyoruz. Fiyatlar yerine gelirse sahadan çekiliriz ama böyle devam ederse biz daha da farklı adımlar atacağız. Bu ülkeyi bölemeyecekler. Geçen ne oldu biliyor musunuz? Isparta milletvekili yanıma geldi. Dedi ki; ’400 bin ton elma var’ dedi. Fiyatlar düşük buna rağmen satamıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanımı aradım, dedim ki bu elmaları hemen alalım bunları da ucuz fiyatla satalım. Ve hemen bu elmalar şu anda tarafımızdan alındı ve halkımıza da 3 liraya satılıyor. Nerelere çıkmıştı fiyatlar biliyor musunuz? 8-10 oralara çıkmıştı. Şimdi biz böyle adım attık diye Bay Kemal rahatsız oluyor. Rahatsız olsan da olmasan da biz sömürücülere hayat hakkı tanımayacağız. Fiyatlar yerine gelirse biz sahadan çekiliriz. Ama hala böyle devam ederse biz farklı adımlar atacağız. Böyle dönemlerde yerli sermaye bile ülkemize yatırım yapmaktan kaçındı” dedi.
"PARALARI KANDİL’E GÖNDERDİLER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP, HDP, sözde İYİ Parti’nin hepsinin aynı olduğunu söyleyerek, “Devlet doktor gönderdi, kaymakam, savcı, imam gönderdi. Bölücü terör örgütü tarafından ya tehdit edildi, ya şehit edildi, ya kaçırıldı. Şimdi bu bölücü terör örgütü hangi partinin arkasında? HDP’nin. Şimdi bu parti Ardahan’da seçime giriyor mu? Niye girmiyor? Onların kardeşleri var kardeşleri. Kim? CHP. CHP, HDP, sözde İYİ Parti bunların hepsi aynı mı? Aynı. 31 Mart’ta benim halkım bunlara gereken dersi verecek mi? Buna hazır mıyız? Belediyelerin iş makinalarıyla bunlar çukurlar kazmadılar mı? Binaları tünellerle bağlamadılar mı? Genel parayı Kandil’e gönderdiler. Ve utanmadan ülkemizi bölmeye çalıştılar. Bu ülkeyi bölemeyecekler. Bunlara dersi 31 Mart’ta veriyor muyuz? Bir Osmanlı tokadı atıyor muyuz? Biz sadece Allah’ın huzurunda eğildik, onun dışında asla. Son 17 yılda demokrasimiz güçlendi, vesayet geriledi. Kardeşliğimiz hiç olmadığı kadar perçinlendi. Milletimizi birbirine kırdırmayı hedefleyen hiçbir provokasyon amacına ulaşamadı. Uzun yıllar sonra başta doğu illerimiz olmak üzere 81 vilayetimizin tamamı layık olduğu hizmetlere ilk defa bizim dönemimizde kavuştu. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkı en çok bizim dönemimizde azaldı. Çünkü biz birileri gibi bölge siyaseti yapmadık, biz hiçbir zaman Türkiye haritasını renklere göre bölmedik. Biz CHP gibi sadece belli illere, sadece sahil kenarlarına hapsolan bir parti olmadık. Ülkemizin tüm illerinden, tüm toplum kesimlerinden oy alan bir siyasi hareket olduk. Biz batıya ne götürdüysek, doğuya da onu götürdük. Bugün Türkün de, Kürdün de, dindarın da, gencin de, yaşlının da partisi AK Parti’dir. Vatandaşımızın tamamını bağrımıza bastık. İstiyoruz ki Ardahan batının imkanlarıyla her zaman iç içe olsun. Bizler için artık Ardahan’dan Kars’a oradan havalimanıyla ülkemizin her yerine uçma imkanına sahibiz. Doğu ve güneydoğuya 290 katrilyon yatırım yaptık. Tarımsal destekte 33 milyar lira, sosyal yardımlarda 59 milyar lira, kalkınma ajansları vasıtasıyla üreticilerimize 5,5 milyar lira destek verdik. Üniversite sayımız 6’ydı 18’e çıkardık. Üniversite öğrenci sayısı 107 bindi, şimdi 616 bin oldu” diye konuştu.
"BÖYLE BİR ZAT BİZE SOSYAL DEVLET DERSİ VEREBİLİR Mİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aziziye Kışlası’ndaki sorunların çözüldüğünü, artık orasının Millet Bahçesi olarak Ardahanlılara hizmet vereceğini ifade ederek, “Şehrin merkezinde anneler babalar yavrularını alacak orada gidip birlikte eğlenecekler. Hayırlı uğurlu olsun. Bu bahçenin içinde müze var. Ama bir de Millet Kıraathanesi o projenin içerisinde yer alacak. Oraya da üniversiteli gençler hem derslerini çalışmaya gelecekler, çay, simit, kek, pasta vesaire ücretsiz olarak bunlar da gençliğimize orada ikram edilecek. Bu milleti makarnacı diye aşağılayanlar, çıkıp utanmadan Türkiye’de sosyal devlet bitti diyor. Ufukta seçim sandığını görünce şimdi sosyal devlet ilkesinden bahsediyorlar. Ne diyorlar? Doğum yapmış 4 yaşına kadar çocuğu olan annelere otobüsler bedava, gençliğe şu yaşa kadar bedava. Sen kimin cebinden neyi bedava yapıyorsun? Kalkar da indirim dersin eyvallah. Bunlara inanıyor musunuz? Biz 65 yaş üstüne bedava yaptık. 65 yaş üstündeki vatandaşım elden ayaktan neredeyse kesiliyor. Onlar bedava kullanıyorlar. Ve bunlar sırtında küfe yok. Kurusıkı atıyorlar. İşte SGK’nın genel müdürlüğünü yaptığı zaman orayı batırmadı mı? Böyle bir zat, şimdi bize sosyal devlet dersi verebilir mi? Bu yüzsüzlüktür. Genel müdürlüğü sırasında hastaneleri pisliğe mahkum eden zatın, bırakın bizi eleştirmeyi sosyal devlet lafını ağzına almaya hakkı yoktur. Bu zatı rahatsız edecek yeni bir projeyi devreye alıyoruz. Düzenli sosyal yardım alan kardeşlerimize, aylık 150kw saat karşılığı elektrik tüketim desteği vermeye başlıyoruz. Böylece bu kardeşlerimizin bir yükünü daha hafifletmiş oluyoruz. Ardahan’da imar barışı ile 6 bin 486 vatandaşımızın sorununu çözdük” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ardahan programının ardından Artvin’e hareket etti.
(Olgun Yıldız - Ufuk Işık/İHA)