Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, bu sene ‘Gelecekte Yaşanabilir Şehirler İçin Sulak Alanları Koruyalım’ temasıyla gerçekleştirilen 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü programına katıldı. Programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Eroğlu, barajlardaki su seviyesinin yüzde 30’dan yüzde 40 seviyelerine yükseldiğini belirterek, “Yağışlarda gelecek özellikle Şubat, Mart, Nisan aylarında yağış bekliyoruz. Şu anda bile yaptığımız hesaplara göre Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyükşehirlerimizde herhangi bir su sıkıntısı yaşatmayacağız. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki yağışlarda önemli oranda azalma oldu. Burada da Atatürk Barajı’ndaki suyu çok akıllıca yönetmek suretiyle damlama veya yağmurlama sulama yaparak çiftçilerimize güzel su vereceğiz. Tarla içi sulamaları da çiftçilerimiz ile birlikte gerçekleştireceğiz ve orada da bir sıkıntı olacağını tahmin etmiyorum. Her yıl Nisan ayında yaz ayı için bir değerlendirme toplantısı yapıyoruz. Önümüzdeki yaz ayının bütün şehirlerimiz için, sulama, sanayinin su hayatı ve yaban hayatı için değerlendirmesini Nisan ayında yapacağız. Bunu çok ilmi olarak yapıyoruz. Benim geliştirdiğim ötelemeli grafik diye bir sistem var ve bütün şehirleri ona göre bilgisayar ortamında değerlendiriyoruz, en kötü şartlarda susuz kalma riski olup olmadığına bakıyoruz. Buna göre A, B, C planlarımızı devreye sokuyoruz. Geçmişte de 2014 yılında kuraklık olmuştu ve o tarihlerde barajlarda su seviyesi sıfıra yaklaşmıştı. Ama biz su kesintisi yapmayacağız, suyunuz sürekli akacak diye söz verdik” dedi. .
Bugün Ege’nin kıyı şeridinde yağış olduğunu, Cumartesi günü de bu yağışların devam edeceğini aktaran Eroğlu, Pazar günü Ege Bölgesi, İç Anadolu ve Karadeniz’in tamamının yağışlı olacağını, Pazartesi gününden itibaren ise yağışların Doğu Karadeniz’e kayacağını söyledi. Sıcaklıkların mevsim normallerinin biraz üzerinde seyrettiğine dikkat çeken Eroğlu, kar yağışının gözükmediğini kaydetti. Vatandaşın tedirgin olmaması gerektiğini belirten Eroğlu, “Tedirgin olacak biri varsa o da biziz ve tedbir alacağız. Vatandaş tedirgin olmayacak, bizim vazifemiz suyu akıllıca yöneterek milleti susuz bırakmamak, tarlaları susuz bırakmamak, sanayiyi ve yaban hayatını susuz bırakmamak, sulak alanları kurutmamaktır. Tedirgin olmasınlar, yazın bir sıkıntı olmayacak” dedi.
"ŞU ANA KADAR 55 ADET SULAK ALAN KORUNDU VE 2017 YILINDA 30 SULAK ALAN YÖNETİM PLANI HAZIRLANDI"
‘Gelecekte Yaşanabilir Şehirler İçin Sulak Alanları Koruyalım’ temasıyla gerçekleştirilen 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü programında konuşma yapan Bakan Eroğlu, dünyadaki bitki ve hayvan topluluklarının birçoğunun sulak alanlarda yaşadığına vurgu yaptı. Sulak alanları tescil ederek koruduklarını vurgulayan Eroğlu, “Şu ana kadar ramsar alanı 14, ulusal öneme haiz sulak alan 45, mahalli öneme haiz sulak alan da 8 olmak üzere 67 tane tescil ettik. Dolayısıyla 8 milyon dekara ulaştı. 2002 yılında ramsar alan 9 adet vardı, bunun sayısını arttırdık ve şu anda 14 adet tescilli sulak alan var. Korunan sulak alanlarımız da 67’ye yükseldi. Planlama olmadan hiçbir şeyi koruyamazsınız. Şu ana kadar 55 adet sulak alan korundu ve 2017 yılında 30 sulak alan yönetim planı hazırlandı. Sulak alanlarda kuş gözetleme kulesi, ziyaretçi merkezi, yürüyüş yolları ve iskele sayıları arttırıldı. Tabiat turizmini geliştirmek istiyoruz. Deniz turizmine gelen bir turist 600 dolar harcıyor ama tabiat turizmi için gelen turist 6 bin dolar harcıyor. Dolayısıyla bu sektörü geliştirmek istiyoruz. 2002 yılında bir tesiste ekoturizm ile altyapı çalışmaları yapılmışken, biz şu anda 50 tesise ulaştık” açıklamasını yaptı.
Korunup geliştirilen bazı sulak alanlar hakkında bilgi veren Bakan Eroğlu, “Osmangazi Köprüsü yapılırken Hersek Lagünü üzerinden geçiyordu. Bunu Başbakanımıza bildirdim ve bu durumun önemli olduğunu söyledim. Şu anda Hersek Lagünü’nü kurtardık ve Türkiye’de ilk engelsiz kuş gözlem kulesini inşa ettik. Kayseri’de Sultansazlığı kurumaya yüz tutmuştu. Zamantı Regülatörü ve Tüneli ile Sultansazlığı’nı eski günlerine kavuşturduk. Zamantı Irmağı’ndan regülatör, 11 kilometre tünel ve iletim kanallarıyla Sultansazlığı’na su verilerek bu alanı kurtardık. O tüneli adeta Ferhat’ın Şirin’e kavuşması gibi delip geçtik ve şu anda orası hayat buldu ve tekrar ekolojik hayat ortaya çıktı. Balıkesir Manyas Gölü’nde de çok büyük sıkıntı vardı. Bunu da özel olarak ele aldık ve su seviyesini 14 ile 18,3 metre aralığında sabitleyelim dedik ve böylece Manyas Gölü adeta kuş cenneti gibi muhteşem bir cennet, göç yollarındaki kuşların uğrak yeri haline geldi. Aydın Bafa Gölü’nde yapılan sol sahil seddesi, lastik regülatör, serçin priz yapısı ve beslenme yapısı inşa edilerek göl su seviyesinin korunması sağlandı. O zaman inceleme yapmak üzere gittiğimizde gölün su seviyesi 40 santimetreye kadar düşmüştü. Menderes Nehri’nin kış ve ilkbahar aylarındaki suyunu buraya aktaralım dedik ve lastik regülatör inşa ettik. Havayı basıyoruz, su yükseliyor, oradan da bir kanalla Bafa Gölü’ne suyu verme kararı aldık. İzmir Gediz Deltası’nda kuş cenneti diye bilinen bir cennet var. Burada da 6 bin 440 metrekare yüzölçümü ile dünyanın en büyük yapay flamingo üreme adası inşa ettik. Yüzlerce sulak alanı kurtardık, biz kurtardık” ifadelerini kullandı.
Programın ardından Eroğlu, Nallıhan Kuş Cenneti fotoğraf sergisini gezdi.
(İlker Turak - Burak Altun /İHA)
