Diyarbakır’da düzenlenen "2. Uluslararası Ekonomik, Siyaset Yönetimi” sempozyumuna katılmak için kente gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nu tarihi İçkale’deki makamında ziyaret etti. Valilik şeref defterini imzalayan Kurtulmuş’a, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cumali Atilla, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, AK Parti MKYK üyesi Mehmet Emin Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan ve ilçe kaymakamları eşlik etti.
Açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, Diyarbakır’a koşa koşa geldiklerini belirterek, “Her gittiğimizde de güzel hatıralarla döndüğümüz güzel bir şehrimiz. Sadece Anadolu coğrafyasının değil aslında bütün Ortadoğu coğrafyasının da önemli kalelerinden birisi. Bu şehrin layık olduğu hizmeti alabilmesi bakımından devlet olarak her türlü desteği veriyoruz. Bunun sonucu olarak Diyarbakır artık bir Diyar-ı huzur olarak anılmaya başladı. Diyarbakır bir dönem emperyal projenin uygulamasının alt projelerinden birisi ile karşı karşıya kalmış, çukur eylemleriyle Diyarbakır halkına hayat zindan edilmişti. Allah’a çok şükür onlar geride kaldı. Bir kere daha şunu ifade etmek istiyorum ki. Bu bölge halkının kaderi ortaktır. Kürdün Türk’ten ya da Türk’ün Kürt’ten ya da Arap’tan farklı bir geleceği yoktur. Sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu unsurlar için söylemiyorum. Irak’ın, Suriye’nin ve diğer bölge halkları için de bunu söylüyorum. Diyarbakır’da uygulanan bu huzur ortamı aslında aynı zamanda Kerkük’ün, aynı zamanda Musul’un, Rakka’nın, Halep’in, Şam’ın, Humus’un da huzur ortamına kavuşabileceğini gösteriyor. Diyarbakır’ın gücü aslında bölgedeki diğer şehirlerinin gücünün göstergesidir. Bunu da kıyamete kadar sağlayacağız” diye konuştu.
“EN ZOR SORUNLARIN BİLE ÇÖZÜLECEĞİNE İNANIYORUZ”
Bölge halkları arasında işbirliğinden dayanışmadan ve varsa sorunların müzakereyle, karşılıklı anlayışla çözülmesinden yana olduklarını ifade eden Kurtulmuş, “Biz en zor sorunların bile müzakereyle çözüleceğine inanıyoruz. En zor dönemlerde en ağır sorunlar karşısında da müzakere yolunu ve kapısını hep açık tuttuk. Nihayetinde Irak bizim komşumuz, dostumuz. Irak’ın içerisinde farklı etnik kimlikler de Irak’ın zenginliğidir. Asla Irak’ın bir zafiyeti olarak görmeyiz” ifadelerinde bulundu.
“SUUDİ GAZETECİ İLE İLGİLİ UMUDUMUZU KORUMAK İSTİYORUZ”
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili soru üzerine gelinen noktada olayın henüz aydınlatılmadığını ve vahim bir durum olduğunu dile getiren AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Pazartesiden itibaren kayıp olan bir gazeteci. Başkonsolosluğa girdiğine dair görüntüler var ama çıktığına dair görüntüler yok. Şimdi burada Suudi yetkililerin işbirliğine geç de olsa yanaşmış olması ümit ederiz ki sorunun çözülmesi için bir fırsat olur. Biz umudumuzu korumak istiyoruz. İnşallah burada net bir sonuç çıkar ve Kaşıkçı’nın sağ salim dünya kamuoyunun önüne çıkmasını görürüz diye temenni ediyoruz. Bütün dünyanın nefesini tutup hassasiyetle beklediği bir konu. Şunun bir kere daha altını çizmek isteriz. Konu her ne kadar İstanbul’da geçiyor olsa da. Kaşıkçı’nın kaybolduğu yer, Türkiye’nin egemenliği altında olmayan, uluslararası hukuka göre Suudi Arabistan Devleti’nin egemenliği altında olan Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’dur. Dolayısıyla bu meselede bir yakın işbirliğine ihtiyaç var. Hiçbir şey gizlemeden, örtmeden Suudi yetkililerin de işbirliğini sonuna kadar sürdürmesini temenni ediyoruz. Olayın aydınlanmasını arzu ediyoruz ama bu tür şeylerin de artık dünya gündeminden kalkması lazım. Bunlar soğuk savaş dönemi alışkanlıkları. Bir yerde bir gazeteci, bir yerde bir iş adamı, bir yerde bir siyasetçi kaybolur, gider. Bunlar soğuk savaşın o kirli, paslı, puslu dönemlerine ait meselelerdir. Bunların geride kalması lazım. Bir insan Türkiye’ye geliyor ve burada bir konsolosluğa girdikten sonra, işlemlerini yapıp rahat bir şekilde dışarı çıkması gerekir. Mesele ile ilgili olarak Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi en ince detayına kadar ilgili birimlerimizin hepsi çalışıyor. Eğer yanlış, eksik herhangi bir şey varsa bunlar mutlaka ortaya çıkar. İpuçları ortaya çıktığında da kamuoyu ile paylaşılır.”
(Emrah Kızıl/İHA)