Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Tek adamlık” iddialarını değerlendiren Erdoğan, “Tek adamlık kavramı çok çok çirkin ve bunlar yaklaşımını yaparken çok çirkin yapıyorlar. Burada tek adam diye bir şey söz konusu değil. Burada yasama, yürütme, yargı. Burada bir tarafın yanlış yaklaştıkları yer, ‘yasama organını kaldırıyorlar’ diyor. Yasama organı kalkıyor mu? Sayısı 550’den 600’e çıkıyor. Yasama organı şu ana kadar HSYK olarak ifade edilen kurula oradan herhangi bir aday atama yetkisi yokken, şimdi HSYK’ya 7 üyeyi yasama organı atıyor. Hemen yürürlüğe girecek olanlardan bir tanesi bu. HSYK’nın oluşumunda 2010 öncesi üye sayısı 7 asıldı, 5 asıl Cumhurbaşkanı tarafındandı, Adalet Bakanı ve müsteşar 2 idi. Şimdi ise 21 asıl, 7 yedek var. Cumhurbaşkanı 4 tane atıyor. Adalet Bakanı ve Müsteşar 2, Adalet Akademisi 1 olmak üzere toplamda 28. Yeni dönemde durum, üye sayısı 13’e çıkıyor ama Meclis 7 üye atayacak, Cumhurbaşkanı 4 üye atayacak ve buna ilave Adalet Bakanı ve Müsteşar var” dedi.
TBMM’nin bundan önceki süreçte atama yapamadığına dikkat çeken Erdoğan, yeni süreçte TBMM’nin ilk defa TBMM 7 üye atayacağını vurguladı. Daha kuşatıcı ve kucaklayıcı bir sürecin bu düzenleme ile geldiğini belirten Erdoğan, “Nasıl sen yasama organı ortadan kaldırılıyor diyorsun. Anayasa Mahkemesinin oluşumu ile ilgili burada da 2010 öncesi üye sayısı 11 asıldı. Cumhurbaşkanı bu 11 asıl üyeyi atıyordu. 2010 sonrası 17 idi sayı. TBMM bunun 3 tanesini atıyordu, 14 tanesini ise Cumhurbaşkanı atıyordu. 2017 önerisinde üye sayısı 15’e düşüyor, 3 tanesini TBMM atıyor. Niye hala Meclis bu işin içerisinde yok diyorsunuz. Meclisin bir başka önemli işlevi de; Cumhurbaşkanı kanun yapma yetkisine sahip değil. Tüm yasaları yapma yetkisi parlamentoya ait. Sadece bütçe kanunu ile ilgili Cumhurbaşkanının yetkisi var. Reddetmesi halinde de bir önceki yılın bütçe düzenlemesi neyse o kanunla belirlenecek. Bir defa fesih diye bir olay olmaz. Mesela seçimlerin yenilenmesi gibi bir durum meydana geldi. Eğer Cumhurbaşkanı böyle bir duruma tevessül edecek olursa ki bu pekte akıl karı bir iş değil. Böyle bir işin olması halinde o zaman mecliste Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı anda yapılıyor. Kendisi de seçime girecek. Buda tabi herkes bunu kolay kolay istemez” diye konuştu.
Denetim mekanizması itibariyle Meclisin çok daha farklı konuma geldiğini belirten Erdoğan, “Örneğin; şu anda vatana ihanetten Cumhurbaşkanı ancak yargılanabiliyor. Yeni dönemde, kişisel suçlar sebebiyle de parlamentodaki belli çoğunluklarla yüce divana kadar Cumhurbaşkanı götürülebilir. Nerede kaldı tek adamlık. Sen tek adamı nasıl yargılarsın. Seçimin olduğu yerde tek adamlık olmaz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Meclis seçiminin bir arada yapılmasının nedenini de açıklayan Erdoğan, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Bir defa bizim çok seri bir üretim içerisinde olmamız lazım. Öyle anlar olmuştur ki aynı aylan içinde belediye seçimleri olmuştur, parlamento seçimleri olmuştur, Cumhurbaşkanlığı seçimi olmuştur. Bu uzun aralıklarla da olsa aynı yıl içine bunların böyle tesadüf ettiği yıllar olmuştur. Bununla birlikte bir defa parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı gün olacak ve ülke kendine hedefler belirleyecek. Biz 5 sene sonra şu gün Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimini yapacağız. Bu bir istikrar hedefidir. Bununla istikrar ve güveni yakalayacağız. Vatandaş gelecek 2 sandıkta oyunu kullanacak. Aynı günün akşamı parlamentoyu da görecek, Cumhurbaşkanını da görecek. Cumhurbaşkanı eğer yüzde 50+1’i alamazsa o zaman 15 gün sonra sadece Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak.”
(iha)
