Sistemin öğrencilerin derslerdeki başarılarını düşüreceğini söyleyerek, nitelikli olarak belirlenecek okuların sınavla öğrenci alacak olmasını eleştirdi.
Rona’nın açıklaması şu şekilde;
“Milli Eğitim Bakanlığı liselere geçişte yeni sistemle eğitim hedeflerini birkaç basamak daha aşağıya çektiğini açıklamış oldu.
Eğitim sisteminin hedefi ülkenin çocuklarını topyekün eğitmek olmalıyken, yeni sistemin yalnızca öğrencilerin akademik başarısı yüksek %10'luk bölümünü tespit etmeye programlanmış olduğunu görüyoruz.
Orta ve alt düzey öğrencileri bir üst basamağa hazırlamak gibi bir hedef görünmüyor. Özetle öğrenciler geniş aralıklı bir elekten geçirilecek, 5'lik olanlar üstte kalıp 4'lük 3'lük 2'lik ve 1'lik öğrenciler ikametgah esasına göre okula gidecek. Ölçme Değerlendirme bilim alanından umudunu kesen bakanlık öğrencilerin %90’ının okulunu "ikametgah" a göre belirleyecek. İkametgah ın bu düzeyde önemli bir hale geldiği eğitim sistemini de Nüfus Müdürlerinin ve Muhtarların yönetmesi daha akılcı olabilir!
Okulların nitelik sorunları çözülmediği sürece bu sistem başarıyı değil hileli adres oranını yükseltir.
"Hiçbir öğrenci istemediği okula gitmeyecek" açıklaması gerçeklikten uzak bir vaattir. Öğrenciler öncelikle Fen ve Anadolu Liselerine yerleşmek isterken sitemde bu okullarda ihtiyacı karşılayacak kontenjan yok. Anadolu ve Fen Lisesi ihtiyacı karşılanmadıktan sonra yine "istemediği okula giden" öğrenci sayısı değişmeyecek.
Üstelik öğrenciler "nitelikli" adı verilen okullara girebilmek için sınava hazırlanacak. Fakat "nitelikli" okullar Mayıs ayında açıklanacak. Çocuğun girmek istediği okul "niteliksiz okullar" içinde kalırsa sınava boş yere hazırlanmış olacak.
"Nitelikli" okulların ekonomik olanakları yüksek kesimin yaşadığı çevrelerde olduğu gerçeĞi, adrese dayalı sistemde varsıla "Nitelikli" okul şansı verirken, yoksulun bahtına yine "Niteliksiz" okul düşecek.
Bakanlığın okullardaki %90'lık nitelik sorununu itiraf etmiş olması tek olumlu gelişme...”