İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır’da AK Parti İl Teşkilatı, STK temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi. Bir düğün salonunda düzenlenen toplantıya Bakan Soylu’nun yanı sıra AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal ve Oya Eronat, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ve adayı Cumali Atilla, STK temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda davetli katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Soylu, Türkiye’nin tarihi, kültürü, cenab-ı hakkın bahşettiği zenginlikler bakımından dünyanın diğer ülkelerinden fersah fersah ileri olduğunu söyledi. Buradaki medeniyet birikiminin dünyadaki ülkelerin çoğunda olmadığını kaydeden Bakan Soylu, “Çukur eylemleri sırasında, 5. Harem-i Şerif olarak bilinen Ulu Cami, Şeyh Muttahar Cami, dört mezhebi simgeleyen 4 Ayaklı Minare, daha pek çok cami tarihi eser tahrip edildi. Ermeni Katolik Kilisesi, protestan kilisesi de tahrip edildi. Bunlar rastgele hadiseler değildir, anlamı şudur bu işleri ortaya koyanlar yani terör örgütü PKK ve onun uluslararası destekçileri bizi bütün medeniyet formlarımızdan, bütün medeniyet birikimimizden ve zenginliğimizden uzaklaştırmak istiyorlar. PKK’nın kendisi lanet bir örgüttür. PKK bizi farklılıklarımızla bir arada tutan tüm değerlerimizi yok etmektedir, buradan ayrışma elde etmeye çalışmaktadır. Biz bu Anadolu toprakları üzerinde bin yıldır birlikte yaşıyoruz” dedi.
“BİZ ELİMİZ KARDEŞLERİMİZLE BİR ARAYA GELSİN İSTİYORUZ”
Eksikliklerin, hataların, noksanlıkların olabildiğini ifade eden Bakan Soylu, şunları söyledi:
“Biz insanız, eksiklik üzerine yaratılmışız. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugün kadar samimi bir kalple, anlayışla ülkeyi topyekun kalkındırmaya bölgesel gelişmişlik farklılıklarını sıfırlamaya, demokrasiyi her konuda hakim kılmaya dönük bir gayretin içerisindedirler. Gelecek nesillere bırakacağımız en önemli şeyi yaptık, yapılamaz denilen, gerçekleştirilemez denilen bir devrimi gerçekleştirdik. Sadece bu şehirler huzur şehirleri olsun diye değil başka bir şey için de geldik, bizim elimiz kardeşlerimiz ile bir araya gelsin istiyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan büyük bir devrim gerçekleştirdi. Eruh’tan Silopi’ye kadar, Erciş’ten Şanlıurfa’nın bütün ilçelerine kadar, Bitlis’ten Patnos’a kadar hemen her yere gittik, Batı’daki ilçelerde de öyle. Türkiye 21. asırda, Doğu’nun Batı’dan, Batı’nın Doğu’dan kalkınma olarak, gelişme olarak bir eksikliğinin bulunmadığı bir hale 17 yıl içerisinde getirildi.”
“KARDEŞLERİMİZİ BİRBİRİNE KIRDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Karşılarında başka bir iradenin olduğunu, gayreti burada yaşayanlar için olmayan, iplerinin kumandasının başkalarının elinde olan bir irade olduğunu anlatan Bakan Soylu, şöyle devam etti:
“40 yıldır PKK bu bölgede terör yapıyor, asker, polis, sivil şehitler veriyoruz. Bir çatışmayı sürekli körüklüyorlar. 40 yıldır, bölgede yaşayan kardeşlerimizin yarına umutla bakmalarını engelleyerek, onları mağdur, mazlum olmak noktasında ortaya koyduğu çatışma kültürü ile sürekli bunu körüklemeye çalışıyorlar. Kardeşlerimizi birbirine kırdırmaya çalışıyorlar. Buradaki ailelerin evlatları, ya kandırılarak ya kaçırılarak dağlara götürüyorlar. Eline silah veriliyor, örgüte dahil ediliyor ve oraya gidiyorlar ve hayatları heba oluyor. Resmi bir rakam veriyorum, dağdan teslim olup gelenlerden yıllardan beri ancak 5 kişi terör örgütüne tekrar katıldı, binlercesi katılmadı. Oradaki yalan dünyayı, bedbahtlığı, onun bize neler yaptığını 5 kişi, resmi rakam veriyorum. Teslim olanlar, ailelerinin yanlarına gidenler tekrar terör örgütü ile iç içe olmakta mıdırlar? Karşımıza koskoca bir hayır çıkmıştır. Çıplak gerçek anlaşılmaktadır. İnsanlar, HDP’nin üç beş işgüzarın aracılığıyla, dağlarda mağaralarda heder olmaktadırlar. Bunların siyasi kolu HDP bu çarkın makinistliğini yapmaktadır. Son iki yılda, terör örgütüne katılan bin kişinin ailesi ile temas ettik. Çağırın adalete teslim olsunlar dedik, şu ana kadar 350’si geri geldi. Bize öğretilen kardeşliktir, insanlıktır, komşuluktur. Bunların ortaya koyduğu paradigma ve anlayışları yıkmak insanlık görevimizdir. Milletle irtibatı kesmiş, varsa yoksa Kandil, varsa yoksa çatışma, varsa yoksa kavga, varsa yoksa PKK, yıllardır yetkiyi milletten alıyorlardı, sonra yüzlerini hemen oralara doğru çevirmektedirler. O yetkiyi nasıl aldıklarını hepimiz biliyoruz, o da ayrı bir konu. Biz devlet olarak görevimizi yerine getiriyoruz. PKK 40 yıldır bu millete kandan ve gözyaşından başka ne vermiştir. 2014 seçimlerinde HDP Diyarbakır’a 2015 ve 2016’daki o manzaraları mı vadetmişti, bunu yapmak için mi oy istemişti?"
“HDP’Lİ BELEDİYELER GENÇLERE KANDİL’DE İŞ BULUYORDU”
Diyarbakır’a 2015 yılında 221 bin 129 turistin geldiğini, 2016 yılında ise bu rakamın 122 bin 545’e düştüğünü aktaran Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Koskoca Diyarbakır’a bunu yaptılar. Biz belediyeyi devraldık, yeniden Diyarbakır’ı ayağa kaldırdık, 2018 sonu itibari ile Diyarbakır’a gelen yerli yabancı turist sayısı 421 bin 380 kişi oldu, az bir rakam değildir, son 16 yılda böyle bir rakama ulaşmamıştı. Yeterli midir? Hayır. Mardin’e 3 milyon turist geldi. Biraz önce verdiğim tarihlerde 800 bin turist gelmişti, 2018’de 3 milyon turist geldi. Bugün 2019’un tamamı için otel bulamazsınız, huzur var. Bu nesil darbe gördü, ekonomik saldırılar gördü, kardeşi kardeşe düşürmek gördü, Avrupa tarafından aşağılanmak gördü her şeyi gördü. Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün mücadelesi, iktidarın bütün mücadelesi bizim gençlerimizin, bu insanların çektiklerini çekmemeleri içindir. HDP’li belediyeye iş için gittiğin zaman ona sadece Kandil’de iş buluyorlardı. Biz gençlerimize yeni istihdam olanakları ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Biz sabah akşam terör operasyonları ile gündeme gelmek, ülkemizin yarınlarına böyle bir hal bırakmak niyetinde değiliz. Kimse yanlış anlamasın biz bu ülkenin her bir çakıl taşını savunuruz, bundan da yorulmayız.”
“BİZİ BİZDEN AYIRMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR”
HDP’nin yapmak istediği şeyin, bölgedeki Kürt vatandaşı yalnız hissettirmeye çalışmak olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, şu ifadeleri kullandı:
“Bizi bizden ayırmaya çalışmaktadırlar. Halbuki biz birbirimizden ayrılamayız. Büyük bir gayret ortaya koyuyoruz. Askerimizle, jandarmamızla, polisimizle terörün fiili ayağını kesmeye çalışıyoruz. Esnafı geziyoruz, çarşıları geziyoruz, Hakkari’ye, Cizre’ye gidiyoruz, terör diye bir şey kalmasın istiyoruz. Terör örgütü ve onun taşeronluğunu yapan HDP’yi uzak tutmamız lazım. Silvan Barajı’nın inşaatının başlamasından beri PKK buraya 24 kez saldırdı. Bir askerimiz şehit oldu çıkan çatışmada, bir kepçe operatörünü de şehit ettiler. Sen bu barajdan ne istiyorsun, evine ekmek götürmenin derdinde bir kepçe operatöründen ne istiyorsun? HDP şimdi belediye için oy istiyor, belediyeleri geri alacağım diyor. Hizmetse al sana hizmet, dertleri hizmet değil, Kandil’dekiler senin adamın, neden karşılarına çıkıp bu barajlarda milletin istifadesi var, gençler iş bulup tarlalar ekin verir buna ilişmeyin demediler. Aynısını Hakkari Yüksekova Havalimanı’na 507 kez saldırdılar.”
“PKK SADECE BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL, DOLANDIRICI BİR ÖRGÜTTÜR”
Yapılan havalimanlarının kullanılmaması yönünde açıklama ve broşür dağıtıldığını hatırlatan Bakan Soylu, "Bu havalimanını kullanmayın dediler, broşür dağıttılar, şimdi Pervin Buldan kendisi VIP’den giderek havalimanını kullanıyor. Yakın tarihe dönüp utanmıyor mu acaba? Madem kullanacaktınız neden buna karşı çıktınız? HDP bize hesap soracağız diyor, neyin hesabını soracaklar, yapılan hizmetlerin mi hesabını soracaklar? Terör örgütlerinin fitnesi ile susamış olan insanlar birbirleriyle o kadar güzel kucaklaşıyorlar ki. 13-14 yaşındaki çocuklar eğer dağa götürülüyor, o adamlar tarafından tecavüze, tacize uğruyorlarsa bundan biz de sorumluyuz. Eğer o adamlar bunları ikna edip götürebiliyorlarsa demek ki biz onları yeterince eğitemiyoruz, bu açık ve nettir. Cumali Atilla terör örgütünün ve onun siyasi uzantısının foyasını ortaya çıkardı. Onların nasıl bu memleketi dolandırdığını, dolandırıcıdırlar onlar, PKK sadece bir terör örgütü değil, dolandırıcı bir örgüttür. Cumali Atilla, borçlanmadan, onların da borcunu kapatarak bunu göstermiştir. Dağa para göndermediği için, heba etmediği için, belediye başkanı seçilip kumar masalarında paralarını kaybetmediği için Allah korkusu olduğu için millet sevgisi olduğu için büyük bir mücadele örneği ortaya koymuştur. Önemli bir sınava doğru gidiyoruz, terörün efendiliği mi, hizmetkarlığın efendiliği mi? Diyarbakır halkı ne ortaya koyar başımızın üstüne, ama biz bu mücadeleyi hep beraber ortaya koymak zorundayız. Önümüzdeki beş yılda destansı hizmetlere imza atar ve Avrupa’dan herkesin gelip görmek istediği, dünyadan herkesin gelip görmek istediği herkesin yüzünü buraya döndürdüğü bir yer haline gelir Diyarbakır. Dünyanın en korkak örgütü PKK’dır, hafif bir gözaltına alındıkları zaman herkesi satabilmekte kabiliyetine sahipler. Bu eli kanlı örgüte oy pusulası ile cevap verelim ve tarihi değiştirelim. 15 bin adam vardı dağlarda değil mi, şimdi 700 tane kaldı, biz onun hakkından da geliriz, o iş bizim işimiz.”
Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve beraberindekiler, Eğil ilçesine hareket etti.
(Aydın Yorat - Murat Başal - Rıdvan Kılıç/İHA)