AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “33. Mali ve Bütçesel Hükümler” faslın müzakerelere açılacağı Türkiye-AB Hükümetlerarası Katılım Konferansının 12. toplantısına katılmak üzere Brüksel’e geldi. Bakan Çelik, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Dışişleri ve Maliye Bakanı ile 33. faslın açılışını gerçekleştireceklerini ifade ederek, “33. Faslın biliyorsunuz sembolik bir anlamı var. Mali ve bütçesel hükümler faslı. Esasında üye bir ülkenin AB’ye üye olması durumunda, tam müzakereler yürüten bir ülkenin üye olması durumunda hangi mali mükellefiyetleri, hangi mali katkıları AB bütçesine sağlayacağını düzenleyen bir fasıl. Bu bakımından da çok büyük bir sembolik önemi var. Sonra 6 ay içinde ikinci kez fasıl açmış bulunuyoruz” dedi.
“TÜRKİYE ÇOK AĞIR ŞARTLARDA TERÖRLE MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYOR”
Terörle mücadelenin sürdüğünü kaydeden Bakan Çelik, “Türkiye çok ağır şartlarda terörle mücadelesini sürdürüyor, aynı zamanda da reform çabalarını sürdürerek AB’ye tam üyelik çerçevesinde, müzakereler çerçevesinde fasılları açmaya devam ediyor. Bu bütün dünyaya örnek olması gereken Türkiye’nin özgürlük, güvenlik dengesini nasıl sağladığına dair ciddi bir örnek. İstanbul’da çok ağır, lanetli bir terör saldırısına uğradık. Bütün dünya, Belçika’daki dostlarımız, Brüksel’deki dostlarımız, AB kurumlarındaki dostlarımız bizle dayanışma içerisinde olduğunu söylediler. Canlarımızı kaybettik, yaralılarımız var. Terörle mücadelenin şartları altında, ağır şartlar altında dahi reform irademizden vazgeçmiyoruz, ülkemizin iyiliği için. Hem ülkemizin güvenliğini sağlıyoruz hem de reformlarımızı sürdürüyoruz. Biraz sonra 33. faslın açacağız. Bu vesilesi ile AB yolunda bir adım daha ilerlemiş olacağız. Bundan sonrasında da 23., 24. fasılların Slovak Dönem Başkanlığında açılması için çalışmalarıma devam edeceğiz” dedi.
Bakan Çelik, basın mensuplarının Rusya ve İsrail arasındaki ilişkileriyle ilgili soruya, “Türkiye’nin etrafında pek çok sorunun çatışmayla çözülmeye çalışıldığı ve çatışmaların derinleştiği bir bölgede, diplomasiyi etkin bir şekilde kullanarak çeşitli ülkelerle sorunlarını görüşme yoluyla çözmesi, bu sorunların zaman zaman içeriği ağırlaşmasına rağmen her zaman takdirle karşılanan bir çaba. Öteden beri de söylüyoruz görüşme yoluyla halledilmeyecek bir sorun yok. Bizim irademiz bölgede daha çok güvenlik, daha çok refah, daha çok demokrasi, daha çok anlayış, daha çok diplomasi olsun. Kuşkusuz İsrail’le ve Rusya ile gelinen bu noktada bu bakımdan takdirle karşılanıyor. Dolayısıyla bunun tamamlayıcı bir çerçevesi olarak da buradaki vize serbestisi ile ilgili diyaloglarımız var. Bunun belli bir aşamada gerçekleşmesi için çabalarımızı sürdürüyoruz. Görüşmelerimizi yapıyoruz. Bugün bununla da ilgili Dışişleri Bakanımızla birlikte Komisyon Başkan Yardımcısı Timmermans ile de görüşeceğiz ve süreci devam ettireceğiz” yanıtı verdi.
"SINIRIMIZIN ÖBÜR TARAFINDA DEVLET YOK OTORİTE YOK"
AB Bakanı Ömer Çelik, kriterler konusundaki son durumla ilgili olarak, “Biz kriterleri karşıladığımızı söylüyoruz. Onlar kişisel verileri korumayla ilgili ve terör konusuyla ilgili kriterlerinden yeterince karşılanmadığını söylüyorlar. Kişisel verileri korumayla ilgili arkadaşlarımız ortak bir çalışma yaptılar, orada çok büyük bir problem görünmüyor. Ama terörle mücadele konusunda da biz terörle mücadele kapasitemizi değiştirmeyecek bazı değişiklikler yapabiliriz. Eğer bunlar terörle mücadeledeki kapasitemizi düşürecekse kuşkusuz bunlara yanaşmayız. Açık bir şekilde de söylüyoruz bin 295 kilometrelik sınırımızın öbür tarafında devlet yok, otorite yok. Biz böyle bir bölgede DAEŞ denilen terör örgütüyle, PKK ile, DHKP-C ile mücadele ediyoruz, 55 ülkenin koalisyon kurarak mücadele edemediği, yenemediği bir örgütle biz orada fiziki mücadele içindeyiz. En son olduğu gibi ilk veriler Atatürk Havalimanı’ndaki saldırıyı da onların gerçekleştirdiğini gösteriyor. Bu kadar ağır bir şeyin içinde, güvenlik krizi, 3 milyon Suriyeliyi ülkemizde ağırlıyoruz. ifadesini kullandı.
Bakan Çelik, Türkiye’deki Suriyelilerin 10 ile yayılmış durumda olduğunu kaydederek açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bütün bu şartlar içerisinde herkes aslında Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kapasitesini ve fedakarlığını anlayışla karşılıyor. Çünkü bu, ülkemizin güvenliğini sağladığı gibi bölgenin güvenliğini de sağlayan aynı zamanda Avrupa demokrasilerinin güvenliğine de katkı sağlayan bir mücadele. Terörle mücadele kapasitemizi zaafa uğratmamak hassasiyetimizi herkes anlayışla karşılıyor. Onun dışında ne yapabiliriz, beraberce bakacağız”
“ORTAK EYLEM ÇERÇEVESİNDE HAREKET ETMEMİZ LAZIM”
Bakan Çelik, Atatürk Havalimanındaki saldırının ardından ortak eylem planına dair soruya, “Dün sayın Belçika Dışişleri Bakanıyla görüştük. 3 tane komiserle görüşmemiz oldu. IPP Grup Başkanıyla görüştük. Herkesin zaten en büyük dileği halkımızla dayanışma içinde oldukları ve bu teröre karşı bizimle beraber oldukları yönünde. Biz bunun bir adım ötesine geçmemiz gerektiğini, dayanışma duygusunun bizimle beraber olunmasının kıymetini takdir ettiğimizi ama artık ortak bir eylem ortaya koymamız gerektiğini yani İstanbul’un güvenliğini Brüksel’den, onun güvenliğini Londra’dan, Berlin’den, Paris’ten ayrı düşünemeyiz. Hepsinin güvenliğine ortak bir çerçevede bakmamız gerekir. Dayanışma duyguları dayanışma mesajları çok iyi. Burada büyük bir binanın üzerinde Türk bayrağı dalgalandırılarak bir dayanışma sergilendi. Almanya’da aynı şekilde benzeri halkımıza mesaj gönderen adımlar atıldı. Ama netice şudur: Bütün bu terör örgütlerine, karşı bütün bu terör eylemlerine karşı bizim de parçası olduğumuz Avrupa demokrasilerini ve bu bölgenin güvenliğini nasıl sağlayacağız? Eğer herhangi bir yerin güvenliğini diğerinden ayırt edersek, herhangi bir yerin güvenliğini diğerinden farklı değerlendirirsek o zaman demokratik değerleri koruma konusunda zaafa düşeriz. Topyekun değerlendirmemiz lazım ve dayanışma duygularının ötesine geçip bir ortak eylem çerçevesinde hareket etmemiz lazım” yanıtını verdi.
“BREXİT SONRASI HİÇBİR ZAMAN DÜNYA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”
Ciddi bir değerlendirme yapıldığını belirten Bakan Çelik, “Bu ciddi değerlendirmenin ilk kalemi de birincisi bundan sonra Avrupa’nın nasıl evirileceği. Eğer Avrupa kendi içine kapanarak ve daha sıkı bir entegrasyonla yoluna devam ederse Avrupa içindeki aşırı sağın yükselmesi gibi bir tehlike var. Eğer genişleme meselesinde bir zaaf olur da bu bir içe kapanma refleksi ortaya çıkarsa balkanlar dahil pek çok yerde başka sorunlar çıkabilir. Dün de sayın Bakanımızla beraberdik iftarı beraber yaptık. Uzun bir değerlendirme yaptık beraberce. Bütün bunlar konuşuluyor. Tabi Brexit sonrası hiçbir zaman dünya eskisi gibi olmayacak. Bu yeni dönemde de Türkiye’nin daha güçlü sözü olacak. Bizim Avrupa’nın geleceği Avrupa demokrasinin geleceğiyle beraber daha güçlü söyleyeceğimiz sözler olacak. Umarız bu vizyonu gerçekleştirecek şekilde yeni dönemde yeni gelişmeler ortaya çıkar” ifadelerine yer verdi.
“TÜRKİYE DAHA FAZLA FASIL AÇMAYA HAZIR”
Bakan Çelik’in açıklaması sırasında gelen Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ise “Bugün 33. faslı açıyoruz. Maliye Bakanımız da aramıza katılacaklar. Her şeyden önce AB ile bu momentumun sürdürülmesi önemli. Bugün sadece 33. faslın açılımını yapmayacağız, diğer fasıllar üzerindeki irademizi de ortaya koyacağız. Esasen Türkiye daha fazla fasıl açmaya hazır ve bunu hak ediyor. Ama bugün aynı zamanda vize serbestisini ve yol haritamızı da öğleden sonra Timmermans’la ve AB uzmanlarıyla değerlendireceğiz. Bu konuda da kesin bir yol haritasının belirlenmesini istiyoruz. Her şeyin net olmasını istiyoruz. Karşılıklı güven bunalımı değil ortak bir iradeyle sonuca ulaşmak istiyoruz. Bugün öğleden sonraki bu toplantımız da vize serbestisi ve geri kabul bakımından da önemli bir toplantı olacak” açıklamasını yaptı.
(İHA)
