Depremden hemen sonra yapılan uluslararası acil yardım çağrısının, kendilerine de ulaştığını belirten Wakata, "Bizden hemen, deprem bölgesinin fotoğraflarını çekmemizi istediler. Uzaydan, 28 bin kilometre hızla giden uzay aracından çekip, hemen NASA'ya gönderdim. O an, dünyadaki insanlar için çok korktum" dedi.
Uzaydaki bir uyduyu yakalayarak, dünyaya getirmeyi amaçlayan STS-72 programında, 1996'da Uluslararası Uzay İstasyonu’nun montajında görev alan ilk Japon astronot olarak tarihe geçen Koichi Wakata, Uzay Kaşifleri Derneği'nce (Association of Space Explorers-ASE), 34’üncüsü düzenlenen Planetary Congress’e katılmak için Bursa’ya geldi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO), Türkiye’nin uzay ve havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) ile Bursa Business School’un ev sahipliğinde, Uludağ’da buluşan, 19 ülkeden 70 astronot ve kozmonottan Koichi Wakata, DHA mikrofonuna konuştu.
‘6 ŞUBAT’TAKİ DEPREM SIRASINDA UZAYDAYDIM’
6 Şubat’ta meydana gelen, Türkiye’deki 11 il ile Suriye’yi de etkileyen Kahramanmaraş depremleri sırasında, uzayda olduğunu söyleyen Wakata, dünyadaki insanlar için endişelendiğini belirterek, “Uzayda korktuğum hiçbir şey yoktu. Çünkü ekip arkadaşlarım çok yardımcıydı. Ancak kendimden değil, dünyada bıraktığım ailem ve arkadaşlarım için endişelendim. Türkiye ve Suriye’de 6 Şubat’ta meydana gelen deprem sırasında uzaydaydım. Dünyadaki insanlar için çok korktum. Deprem olduğunda, benden bölgeyi uzaydan fotoğraflamam istendi. Uzaydan bölgenin fotoğraflarını çekip, çalışmalara yardımcı olduğum için gururluyum. 6 Şubat’ta acil durum olarak bize bir bilgi ulaştı. Deprem gibi olayların ardından uluslararası acil bir yardım çağırısı bulunuyor ve bu çağrı bize de gönderiliyor. Bizden de deprem olan bölgenin fotoğrafları isteniyor. 6 Şubat depreminde de uzayda 28 bin kilometre hızla uçarken yardımcı olmaya çalıştım. Bölgeye yardım gidebilmesi ve güvenlik alınabilmesi için fotoğraflarını çektim” ifadelerini kullandı.
‘İSTANBUL’UN FOTOĞRAFLARINI ÇEKTİM’
Uzaydan sık sık İstanbul’un da fotoğraflarını çektiğini ve İstanbul’u ziyaret etmek istediğini söyleyen Wakata, “İstanbul’un enerjisi ve güzelliği o kadar güçlü ki uzayda gördüğüm zaman fotoğraflarını çektim. Bu Türkiye’ye ilk gelişim ancak İstanbul’u çok seviyorum” dedi.
‘UZAYDA ÇİĞ BALIK YEMEYİ VE DUŞ ALMAYI ÖZLEDİM’
Uzayda unutamadığı anılarını da Wakata, uzayda domates yetiştirdiğini söyledi. Yetiştirdiği domateslerin olgunlaştığını gördüğünde çok duygulandığını belirten Wakata, uzayda geçirdiği süre boyunca en çok özlediği şeylerin çiğ balık yemek ve duş almak olduğunu belirten Wakata, “Uzayda domates yetiştirmeyi başardım. Bu aslında Mars seyahati ve uzun seyahatler için çok önemli. Bunu yapıyorsun ve bu bitki büyüyor. Beni çok duygulandırdı. Ancak kötü olan şu ki bunun tadına hiç bakamadım. Çünkü toplayıp paketleyerek dünyaya analiz için gönderdik. Tabii ki Türkiye’de çok lezzetli yemekler var. Ancak ben uzaydayken, kendi ülkemin yemeği olan çiğ balık yemeyi çok özledim. Ayrıca uzayda duş alamadığımız için duş almayı özledim” diye konuştu.
‘KAYBETTİĞİM YÜZÜĞÜMÜ BİR GÜN SONRA BULDUM’
Uzayda kaybettiği yüzüğünü ise bir gün sonra bulabildiğini söyleyen Koichi Wakata, “Dünyada bir şey kaybettiğinizde yere düşer ve bulursunuz. Ancak orada yer çekimi olmadığı için, küçük şeyleri kaybettiğinde bulmak zor oluyor. 360 derece etrafına bakmak zorunda kalıyorsun. Uzayda yüzüğümü kaybettim ve bir gün sonra bulabildim” dedi. (DHA)
