Bunların içinden AA foto muhabiri Mustafa Haruf'un 9 Ekim'de çektiği bir kare öne çıktı. Bu fotoğrafta yer alan top mermilerinin üzerinde yazan kodlar, bunların "sivillere karşı kullanılması yasak" olan fosfor bombası olduğunu gösteriyor.
VIDEOMustafa Haruf, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanında İsrail'in aleyhine açtığı soykırım davasında mahkemeye kanıt olarak sunulan bu fotoğrafın hikayesini ve hissettiklerini AA muhabirine anlattı.
Haruf, 7 Ekim'den bu yana her top atışında veya atılan her füzede bir insan, bir çocuk, bir kadın veya yaşlı biri ölmüş gibi hissettiğini söyledi.
Bu durumu, "Hayatında kendisini en kötü hissettiğim zamanlardan biri" diye tanımlayan Haruf, "Bazen çok güzel bir fotoğraf çekersin ve belki de belirli bir anı belgelediğin için kendinle gurur duyarsın. Ancak o karelerin bir ailenin yok olmasının, herhangi bir insanın öldürülmesinin fotoğrafları olduğunu düşündüğünde tabi ki mutlu olamazsın ve kendini çok kötü hissedersin." dedi.
"Tarihin fotoğrafını çekiyorum" Olayların başladığı gün Gazze sınırındaki çatışma bölgelerine ilk giden gazetecilerden biri olduğunu dile getiren Haruf, fosfor bombası kullanıldığına delil olarak sunulan kareyi nasıl çektiğini şöyle anlattı:
"(İsrail'in Gazze sınırındaki) Askeri bölgelerden birine geldiğimizde ilk başta buraya girmemize engel oldular. Yanımızda İsrailli gazeteciler de vardı. Ancak uzun tartışmalar sonucu bölgeye girerek çekim yapmamıza izin verildi. Mekanı her yönden, her açıdan, çekebildiğim kadarıyla belgeledim. Çünkü daha sonra bu alana ulaşıp fotoğraf çekmemin imkansız olduğunu biliyordum. Bundan dolayı her detayı çekerek belgeledim. Her şeyi doğaçlama fotoğrafladım. Daha sonra çektiğim fotoğrafın uluslararası insan hakları platformlarında kullanılması ve (İsrail'in) fosfor bombası kullanımına kanıt olarak sunulması bana sürpriz oldu. Bu fotoğrafın kısaca hikayesi bu."
Filistin li gazeteci, takip ettiği olay çok büyük bir şey olmasa bile bir foto muhabiri olarak her zaman işini ciddiye aldığını kaydetti.
Haruf, "Herhangi bir şeyin fotoğrafını çektiğimde tarihin fotoğrafını çekiyorum, her şeyi belgeliyorum. Bu tabi bir gazeteci olarak işimizin bir parçası. Herhangi bir zamanda yaşanan tarihi bir olayı belgeliyoruz. Bu fotoğraf bir referans, kanıt veya başka herhangi bir şey olabilir." ifadelerini kullandı.
Polislerin saldırısına uğradı İsrail güçleri, AA foto muhabiri Mustafa Haruf'u 15 Aralık'ta Doğu Kudüs'te görevi sırasında darbetmişti.
İsrail'in cuma namazı kılınmasına sınırlama getirdiği Mescid-i Aksa yakınlarında bir grup Filistinli sokakta namaz kılmak için toplanmış, polisler ise olayı takip eden AA foto muhabiri Haruf'a önce silah çekerek namluyla yüzüne vurmuş, ardından da yere düşürüp tekmelemişti.
Aldığı şiddetli darbelerle yüzünden ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Haruf, ambulansla Doğu Kudüs'teki Makasid Hastanesi'ne kaldırılmıştı. İsrail polisleri, Haruf'un yanındaki kameraman Faiz Ebu Rumeyle'ye de saldırmıştı.
AA, İsrail'in suçlarını "Kanıt" kitabıyla belgeledi AA, İsrail'in Gazze'de işlediği suçları tüm açıklığıyla ortaya koyan ve temel delil niteliğinde olan görsellerin yer aldığı "Kanıt" isimli kitabı yayımlamıştı.
İsrail'in kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin düzenlediği saldırılara başta Batılı ülkeler olmak üzere çoğu ülke sessiz kalırken bazı ülkeler ise katliamlar için "delil yetersizliği" tezini ileri sürmüştü.
Söz konusu iddialar üzerine AA, saldırıların başından bu yana önemli bir görev üstlenen foto muhabirleri ve kameramanların görüntülerini, uluslararası hukukta delil olması amacıyla kitaplaştırma kararı almıştı.
Uzman bir ekip tarafından Türkçe, İngilizce ve Arapça hazırlanan kitap, "Kanıt" ismiyle yayımlanmıştı.
Kanıt'ta, İsrail'in Gazze'de işlediği insanlık suçları belge niteliğindeki fotoğraflarla gözler önüne seriliyor.
BM Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi'ne göre kullanılması suç olan ve İsrail ordusunun Gazze'nin yoğun nüfuslu sivil bölgelerinde kullandığı beyaz fosforlu top mermilerinin fotoğrafları da kitapta yer alıyor.
Kitapta ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesinde Filistinli mağdurları savunan Fransız avukat Gilles Devers'in giriş yazısı bulunuyor.
Devers, AA muhabirlerinin çektiği bu fotoğraf ve videoları, "işlenen suçları tüm açıklığıyla ortaya koyan temel deliller" olarak nitelendiriyor.
AA'nın İsrail'in savaş suçlarını kanıtlayan fotoğraf ve videoları, Filistinlilerin haklarını savunan dünyanın dört bir yanından avukatların Uluslararası Ceza Mahkemesine yaptıkları başvurularda da delil olarak kullanılmıştı.