Türkiye-AB Yüksel Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi/AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ve Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn’ın katılımıyla düzenlendi. Görüşme ve toplantıların ardından üçlü ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Bakan Çavuşoğlu, toplantı neticesinde AB ile ilişkilerin her boyutunun değerlendirildiğini ve bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunulduğunu kaydetti. Türkiye’nin AB’ye aday ülke olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Hedefimiz tam üyelik, katılım müzakereleri tamamen teknik temelde yürütülmeli. Karşımıza siyasi engeller çıkarılmamalı. Türkiye’nin aday ülke olduğunu inkar eden açıklamaların hiçbir faydası yoktur. Nitekim komisyon sözcüsünün 7 Kasım’da yaptığı açıklama önemlidir ve özellikle komisyonun Türkiye’yi nasıl gördüğü bizim açımızdan önemlidir. Diğer taraftan ortaya çıkarılan siyasi engeller sadece Türkiye’nin değil, AB’nin kendi büyümesine, refahına ve siyasi istikrarına engeller getiriyor. AB’nin kilitlediği kapıları kendi için açması gerektiğini buradan bir kez daha tavsiye ediyoruz, vurguluyoruz. 18 Mart mutabakatını tam anlamıyla her iki tarafın da uygulaması her ikimizin de yararınadır. Bu konuda iyi bir işbirliğimiz var ama AB’nin özellikle 18 Mart mutabakatı içinde yer alan bazı unsurları da yerine getirmesi gerekiyor. Bunlardan bir tanesi gönüllü yerleşimin başlaması gerekiyor. Türkiye’den Yunan adalarına geçen kaçak mülteci, göçmen sayısı istediğimiz düzeye düşmüştür. Ayrıca 5 tane faslın açılması var, engellemeler sebebiyle bu fasıllar da açılmamıştır" dedi.
"REFORM TÜRKİYE’NİN ÖNCELİĞİDİR"
Türkiye’deki siyasi reform sürecinin devam ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, "Reform grubumuz Ağustos ayında bir araya gelmişti, 11 Aralık’ta tekrar ikinci toplantımızı gerçekleştireceğiz ve üzerinde durduğumuz reform çalışmaları gözden geçireceğiz. Reform Türkiye’nin her zaman önceliğidir. Darbe girişimine maruz kaldık, özellikle Gezi olaylarından bu yana seçilmiş hükümeti devirmek için çok sayıda girişimler oldu. Seçimlerden sonra Türkiye’nin normalleşmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.
Kesilen IPA fonlarından da bahseden Çavuşoğlu, kesintinin Türkiye ekonomisini etkilemeyeceğini ancak AB’nin imajını olumsuz yönde etkileyeceğini dile getirdi. Çavuşoğlu, vize serbestisi için 6 kriterin kaldığını ve kalan bu kriterlerin tamamlanacağı bilgisini de verdi.
MOGHERİNİ: "AB, TÜRKİYE’Yİ GÜÇLÜ GÖRMEK İSTİYOR"
AB ile Türkiye’nin ilişkilerinin önemli olduğunu vurgulayan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Mogherini ise, toplantının son derece yapıcı bir şekilde gerçekleştiğini ifade etti. Mogherini, "AB, 4 milyon mültecinin olduğu bu krizi de destekleyecektir. Bizim ortaklığımız ve işbirliğimiz oldukça önemli. Bu konuda yakın işbirliği konusunda görüştük. Bu sadece vatandaşlarımızın çıkarı için değil, tüm dünyanın ve bölgenin çıkarları açısından da önemlidir. Türk hükümetinin AB ile ilişkileri yoğunlaştırma konusundaki görüşünü koruyoruz. AB, Türkiye’yi güçlü görmek istiyor ve güçlü bir işbirliği istiyor, bizim hedefimiz budur. Türkiye’nin refah içinde demokratik bir ülke olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
HAHN: "ORTAK ÇIKARLARIMIZ SÖZ KONUSU"
Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komiseri Hahn da, son derece yapıcı görüşmeler olduğunu kaydetti. Hahn, "Birlikte teknik düzeyde ve siyasi düzeyde pek çok alanda çalışmalarımızı yapıcı şekilde gerçekleştirmeye devam ettiriyoruz. Ortak çıkarlarımız söz konusu. Bazı farklı görüşlere sahip olduğumuz alanlar var ancak bu konularda da çalışmaya devam edeceğiz. Bazı konulardaki kaygılarımız devam etmekte. Akademisyenlerin, insan hakları savunucularının geçen hafta karşılaştıkları olaylar karşısında kaygımızı belirtmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
(İHA)