Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Acar, MEB’in telâfi eğitim programını eleştirdi.
Şube Başkanı Ramazan Acar, MEB’in telâfi eğitimini eleştirdiği açıklamasında, “Telâfi eğitimlerinde neden bir tane dinî ve ahlâkî eğitim, faaliyet yok? Ayrıca bir yandan okulların temizlik ve güvenlik hizmetlerini îfâ eden İş-Kur personeli ile taşerondan kadroya geçen personeli işten çıkarıyorsun, buna mukabil yaz boyu telâfi eğitimi plânlıyor; veli, öğrenci ve öğretmeni ikna edip yönlendiriyorsun. Bu programı yerine getirin diyorsun... Güneş çarığı, çarık da ayağı sıkıyor. Herkes 21 Hazirana kadar 30 saatlik telâfi eğitimi planlaması yapsın, sisteme işlesin, öğretmen tercih etsin, bulunmazsa ücretli öğretmen bulunsun, sonra öğrenci seçsin ve açılan hiçbir telâfi programı yeterli sayının altına da düşse kapatılmasın, denmiş oluyor” şeklinde konuştu.
Yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini aktaran Acar, “ Kimden isteniyor bunlar? Tabii ki okul yöneticisinden. Peki nasıl olacak bu iş? Planlayacaksın, öğretmeni bulup ikna edeceksin, başvurusunu sağlayacaksın, öğrencinin tercih etmesi için çaba sarf edeceksin, okulu açık tutacaksın, temizleteceksin; kısacası faaliyeti bir şekilde hayata geçireceksin. Bu yanlış bir talep, bu yanlıştan dönülmelidir. Telâfide ben de varım diyebilmek için, MEB, toplumumuzun yazın dinî ve ahlakî değerleri öğretmesine katkı sunmalı. Bir de okullarımızın temizlik güvenlik ve bütçe meselesini halletmesi gerekir, yoksa bu ısrar işi yokuşa sürmekten öteye gitmez” dedi.
Şube Başkanı Ramazan Acar, MEB’in telâfi eğitimini eleştirdiği açıklamasında, “Telâfi eğitimlerinde neden bir tane dinî ve ahlâkî eğitim, faaliyet yok? Ayrıca bir yandan okulların temizlik ve güvenlik hizmetlerini îfâ eden İş-Kur personeli ile taşerondan kadroya geçen personeli işten çıkarıyorsun, buna mukabil yaz boyu telâfi eğitimi plânlıyor; veli, öğrenci ve öğretmeni ikna edip yönlendiriyorsun. Bu programı yerine getirin diyorsun... Güneş çarığı, çarık da ayağı sıkıyor. Herkes 21 Hazirana kadar 30 saatlik telâfi eğitimi planlaması yapsın, sisteme işlesin, öğretmen tercih etsin, bulunmazsa ücretli öğretmen bulunsun, sonra öğrenci seçsin ve açılan hiçbir telâfi programı yeterli sayının altına da düşse kapatılmasın, denmiş oluyor” şeklinde konuştu.
Yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini aktaran Acar, “ Kimden isteniyor bunlar? Tabii ki okul yöneticisinden. Peki nasıl olacak bu iş? Planlayacaksın, öğretmeni bulup ikna edeceksin, başvurusunu sağlayacaksın, öğrencinin tercih etmesi için çaba sarf edeceksin, okulu açık tutacaksın, temizleteceksin; kısacası faaliyeti bir şekilde hayata geçireceksin. Bu yanlış bir talep, bu yanlıştan dönülmelidir. Telâfide ben de varım diyebilmek için, MEB, toplumumuzun yazın dinî ve ahlakî değerleri öğretmesine katkı sunmalı. Bir de okullarımızın temizlik güvenlik ve bütçe meselesini halletmesi gerekir, yoksa bu ısrar işi yokuşa sürmekten öteye gitmez” dedi.
