Acun Ilıcalı'nın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Küçüklüğümde de mahallede olimpiyatlar yapardım. Gazoz kapaklarından madalya yapıp verirdik. Hayatım boyunca hep oyun içinde oldum, oynatan oldum. Şu anda baktığımız zaman da aynı şeyi yapıyorum. Benden iyi kimse çok kolay yapamaz."
"Lisede ders çalışmayacağım kesin, o dönem internet yok ama odaya da kapatılıyorsun. Ailen senin ders çalışmanı bekliyor. Odadayım çok sıkıldım, 'ne yapayım?' diye düşünüyorum, kendime bir oyun bulmam lazım. Kitabı açtım ve harf ligi kurdum, kendim de onun teknik direktörü oldum. Odaya kapanıyorum, dışarı çıkmıyorum. Dışarıdan sesler geliyor, rahmetli babam 'bu sefer oldu' diyor. Ben içeride oyun oynuyorum. O zaman özel televizyonculuk yoktu tabii. Rahmetli babam 'bu çocuk bir şey olacak ama ne olacağını bulamadım' diyordu."
"Ataköy'de oturuyordum, Kadıköy'de okuyordum. Okula otostopla gidip geliyordum. Bir gün adamın biri arabasına aldı beni, 'bir kız istemiştik ona bakmaya gidiyoruz, müsait misin?' dedi. Gittik. Adam kız istemiş reddetmişler, adamla birlikte kızı istedikleri mahalleye gittik. Kızı sordu; bir sene önce memlekete gitmiş onu öğrendik (gülüyor). 16 yaşında adamı teselli ediyordum."
"Bu sene en saygılı Survivor'lardan biri oldu. Cemal Can (Canseven) hak etti şampiyonluğu. Kendi kapasitesini en yükseğe taşıyan Cemal Can oldu. Sonuna kadar zorladı ve etkileyici bir performans ortaya koydu."
"Barış (Murat Yağcı) iyi başladı, çok da iyi gidiyordu ama bir sakatlık geçirdi. Sakatlık sonrası geri dönemedi. Seyirci oyun kazanmayanı artık şampiyon yapmaya çok meyilli olmuyor. Çok sayı almasa da kritik yerlerde oyun kazanmasını istiyor."