1935 yılında, Dünya Kadınlar BirliÄŸi’nin Genel Sekreteri ve Cenevre’de “Kadınlar Hareketi” gazetesinin yazarı Emilio Gourd’un Türk kadını ile ilgili görüÅŸlerini dile getirdiÄŸi bir yazı olduÄŸunu ve bu anekdodun o dönem Türkiye’si ile günümüz Türkiye’sinin deÄŸiÅŸimini gözler önüne serdiÄŸi için çok önemsediÄŸini dile getiren Karabıyık, Matmazel Gourd’un sözünü de anımsattı: “Ne yalan söyleyeyim, Türk kadınını çok kıskanıyorum. Burada kadınla erkek arasında toplumsal ve hukuksal konularda hiçbir fark kalmamıştır. Yani tam bir eÅŸitlik var. Biz de memleketimizde (Ä°sviçre) bunun için çok çalıştık. Tam dört kez haklarımızın tümünü alabilmek için baÅŸvurduk. Parlamento dört kez kabul etti; fakat Ayan Meclisi reddetti. Fransa’da da kadınlar henüz sahip olamadıkları hakları almak için çalışıyorlar.”
Bir zamanlar kadına verdiÄŸi haklar ve deÄŸer ile Avrupa kadınlarının örnek aldığı ve Dünya’ya örnek olan bir ülke konumunda olan Türkiye’nin ne yazık ki bu güne geldiÄŸimizde, 2017 yılında yayınlanan “Kadınlar için Riskli Ülkeler” sıralamasında en tehlikeli ülkeler arasında 9. Sırada yer aldığının altını çizen CHP’li Vekil, “Ülkemizde asıl sorun kadının deÄŸerinin ve toplumdaki yerinin bilinmeyiÅŸinden geçiyor. Kadına ÅŸiddet ile öÄŸrenim durumunun deÄŸil, aile içi eÄŸitimin orantılı olduÄŸu ve kadına ÅŸiddeti normal görerek meÅŸrulaÅŸtırmış bir zihniyetin ÅŸiddete baÅŸvuracağı bir gerçek. Bu nedenle, okul öncesinden itibaren çocuklara aile içi sevgi, saygı ve hoÅŸgörü anlayışının yerleÅŸtirileceÄŸi bir öÄŸretimle kadına ÅŸiddeti önlemek ve kadına bakışı deÄŸiÅŸtirmek konusunda ilerleme kaydedilebilir. Kadının sorunlarının çözümü için yapılması gerekenlerin ve yaÅŸanan sorunların hepimiz farkındayız. Ayrıca, yoksulluk ve borçların artmasının da aile içi ÅŸiddeti artırdığı yönünde saptamalarımız da var. Ancak bu sorunların çözümü için çabalarken bilmemiz gereken, oÄŸlunun iÅŸsizliÄŸi, eÅŸinin emeklilik sorunları, kızının istihdam edilemeyiÅŸi de kadının sorunu olduÄŸudur. Bu nedenle kadınlarımızın yaÅŸam memnuniyeti için yapılacak çalışmalar birçok alanla iliÅŸkilendirilmelidir. Kadınlarımızın huzurla ve güven içinde yaÅŸadığı bir toplum için gerekenleri yapmak hepimizin sorumluluÄŸudur. Kadına yönelik ayrımcılığın, ÅŸiddetin son bulduÄŸu, kadın erkek eÅŸitliÄŸinin toplumun her alanında yaÅŸanabildiÄŸi adil, eÅŸit ve özgür Türkiye’ye yine Türk Kadını hayat verecek. Bu duygu ve temennilerimle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum.