Adnan Menderes'in gelini Ümran Menderes, 27 Mayıs askeri darbesinin 55. yılı nedeniyle merhum başbakanlardan Adnan Menderes'i, kabrinin bulunduğu İstanbulVatan Caddesi'ndeki anıtmezara gelerek andı.
Ümran Menderes merhum Başbakan ile birlikte idam edilen Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu için de dua etti.
"Doğduğu mahallede hüzün"
Aydın'ın Koçarlı ilçesinde, eski başbakanlardan Adnan Menderes'in doğduğu mahalle olan Çakırbeyli'de vatandaşlar, her yıl 27 Mayıs'ta askeri darbenin yıl dönümünde büyük hüzün yaşıyor.
Bazı vatandaşlar, darbenin yıl dönümünde üzerinde Adnan Menderes'in fotoğrafının yer aldığı rozetleri takarak, üzüntülerini ifade ederken bazıları da milletin o günleri bir daha görmemesi, yaşamaması temennisinde bulundu.
27 Mayıs askeri darbesini Çakırbeyli sakinleri için "hüznün yaşandığı" tarih olarak niteleyen Çakırbeyli mahallesi Muhtarı Mehmet Demir, büyük acıyı her zaman yüreklerinde yaşadıklarını, darbenin yıl dönümünde üzüntülerinin daha da katlandığını ifade etti.
Darbenin yaşandığı gün 15 yaşında olduğunu, ihtilal haberi ile sarsıldıklarını, ülkesine hizmet etmekten başka bir gayesi olmayan Menderes'in başına gelenlere anlam veremediklerini belirten Demir, darbe olduğu haberini radyodan duyduklarını belirterek, o günleri şöyle anlattı:
"O zaman yalnızca radyolar vardı. Sabah ihtilal olduğunu öğrendik. O günden beri 27 Mayıs burada büyük üzüntü ile karşılanır. Menderes'in ülkesine hizmet etmekten başka hiçbir gayesi yoktu. Artık insanlar bilinçlendi. Özgür iradelerinin üzerine ipotek konulmasını artık kimse kabul etmiyor. Ancak bu üzüntü, dünya durdukça devam edecek ve 'keşke bunlar olmasaydı' diye gelecek nesillere aktarılacak."
Adnan Menderes ile ilgili anılarını da paylaşan Demir, yardımsever bir insan olduğunu, ailesinden kalan yaklaşık 25 bin dönüm arazisinin büyük bölümünü, toprak reformu ile köylülere dağıttığını bildirdi.
Kendisine kalan 2 bin 500 dönüm arazisinin 27 Mayıs darbesinden sonra atıl kaldığını ifade eden Demir, köylülerin gönüllü olarak arazide çalışarak Menderes'e çıkarılan borçları ödemeye çalıştıklarını aktardı.
Demir, "Pamuklar ekilmiş ve 27 Mayıs'ta çapa zamanı gelmişti. İhtilal olunca Menderes'in arazisinde pamuklar orta yerde kaldı. Ancak köylülerin gönlü buna razı olmadı. Gönüllü olarak birçok köyden halk traktörlerle, kamyonlarla gelip arazide para talep etmeden çalıştı. Zaten çiftliğe de el konulmuştu. O zaman için Menderes'e 4,5 milyon borç çıkarılmıştı. Köylüler buradan elde ettikleri para ile borcun bir kısmını ödemeye çalıştı. Bu önemli bir vefa örneğidir" diye konuştu.
"İnsanları korku içerisinde bıraktılar"
Demir, ihtilal döneminde iletişim ve ulaşım kanallarının bugünkü kadar güçlü olmadığını, insanların korkudan ses çıkaramadığını hatırlatarak, o dönemde göz yaşlarını içlerine akıtmak zorunda kaldıklarını ancak şimdiki bilinç düzeyi ile baktıklarında, "keşke yaşananlara engel olsaydık" dediklerini kaydetti.
Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiki insanlar daha farklı. Örgütlü bir toplum oluştu, insanlar bilinçlendi. O zamanlar bu bilinç yoktu. Keşke o dönemde biz de protestolar yapıp yaşananlara engel olmaya, idamı engellemeye çalışsaydık. Ama yaptırırlar mıydı, bunu da bilmiyoruz. Yaşadığımız mekanda ileri gelen insanları aldılar, geriye kalan insanları korku içerisinde bıraktılar. Herkes, 'Acaba başımıza bir iş gelir mi?' diye endişelendi. Onun için bir tepki oluşamadı."
"Allah o günleri bir daha göstermesin"
Evinde Menderes'in fotoğraflarını saklayan mahalle sakinlerinden 85 yaşındaki Münevver Çıkrık ise Menderes'i unutmalarının mümkün olmadığını, ihtilalin yıl dönümünde büyük üzüntü yaşadığını belirtti.
Aydın'ı her ziyaret ettiğinde Menderes ile görüşmeye çalıştığını, bambaşka birisi olduğunu anlatan Çıkrık, "Kendisine, 'Hoşgeldin ağabey' demeye bile fırsat vermezdi. O bizden evvel, 'nasılsın kızım, iyi misin?' diye sorardı. İdam olduğu zaman birisi 'ölüm gazetesini' getirdi, gösterdi. Kulaklarım çınladı, bayılmışım, hiç haberim yok. 'Bizi bırakıp nereye gidiyorsun?' diye çok üzüldük. Acılarımız bugünlerde yeniden tazeleniyor. Allah o günleri bir daha göstermesin" ifadelerini kullandı.
27 MAYIS YORUMLARI:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Menderes ve iki arkadaşını darağacına gönderenler, bunu tek bir gaye için yaptılar. Menderes'in akıbetinin, bundan sonra gelecek siyasetçilere örnek olmasını istiyorlardı. Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu, suçlu oldukları için değil, ibretialem olsun diye asıldılar. Bir daha hiçbir siyasetçi vesayet odakları ile mücadeleye giremesin, milletle devleti barıştırmanın gayreti içerisinde olmasın diye bunu yaptılar" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Rahmetli Adnan Menderes'i şehitliğe götüren bir darbe yapıldı" dedi. Menderes ve şehit arkadaşlarına rahmet dileyen Davutoğlu, "Bir kere daha hala darbe ve vesayetten medet umanlara haykırıyoruz, bu millet hiçbir zaman bir daha darbeye, vesayete geçit vermeyecektir" diye konuştu.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli Giresun'da yaptığı konuşmada, demokrasi şehidi olarak tanımladığı Adnan Menderes'i rahmetle andığını belirterek, bugüne kadar millet iradesini ayaklar altına alacak şekilde darbe zihniyetiyle hareket eden darbecileri şiddetle kınadığını ve lanetlediğini bildirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, 27 Mayıs askeri darbesini tüm gençlerin çok iyi kavraması, yaşlıların da gençlere bu mezalimi iyi anlatması gerektiğini belirtti.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "27 Mayıs 1960, bu milletin iradesiyle ülkeye hizmet etmek üzere yola çıkmış olan ve sonra da şehit edilen Adnan Menderes ve arkadaşlarının şehadete yürüyüşlerinin başlangıcıdır" dedi.
Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, 27 Mayıs askeri darbesiyle milletin adamının, milletin elinden alındığını iddia ederek, "27 Mayıs, CHP ve medya destekli bir darbeydi" dedi.
Adnan Menderes Dernekler Federasyonu Başkanı Fatih Kavaloğlu, "Türk milleti 27 Mayıs'ı onaylamamış, reddetmiştir. Milletin teveccüh gösterdiği bu siyasi parti, ekip ve bir siyasi lider, çete tarafından tasfiye edilmiştir. Bizler DP, DYP ve Adnan Menderes Federasyonu olarak Yassıada'nın orijinalliğinin bozulmamasından ve oradaki manevi havanın ortadan kaldırılmamasından yanayız. Oranın orijinal halini bozmamak kaydıyla tamir ve tadilat yapılabilir" dedi.
İETT ÜÇ DURAĞI GÖRSELLE KAPLADI
Türkiye’ye ve dünyaya mal olmuş değerler için vefa durakları tasarlayan İETT, son olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihe geçen başbakanlarından merhum Adnan Menderes için Edirnekapı, Topkapı ve Ulubatlı’da bulunan üç durağı görselle kapladı. Hazırlanan durakta Adnan Menderes’in hayatı ile fotoğrafı yer alıyor.
İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, 27 Mayıs 1960 tarihinde askeri darbeyle iktidardan indirilen ve idam edilen Başbakan Adnan Menderes için tasarlanan vefa duraklarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Çok şükür ki artık darbe günleri çok gerilerde kaldı. Bir daha da o karanlık günlere dönmeyeceğiz. İETT olarak Menderes’e olan vefa borcumuzu ödemek ve halkımızla da paylaşmak istedik” dedi.
İETT, vefa durağı projesi kapsamında ilk olarak İstiklal Marşı'nın Şairi Mehmet Akif Ersoy için özel durak tasarladı. Daha sonra Barış Manço, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu, Kayahan, Turgut Özal ve Zeki Alasya için özel duraklar yapıldı.