Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:
(Tütün üreticileri eylemi) İktidar yanlışı görüyor, yasağı erteliyor. Bu durumda o üretici kardeşlerimiz bir yanlışı protesto etmiş oluyor. Aramızdaki hukukçular herhalde bu tavrı görünce saçını başını yoluyordur.
FETÖ'nün siyasi ayağını araştıralım diye verdiğimiz önergelere "hayır" dediler. Üstüne bize çamur attılar.
Erdoğan her hafta yeni bir gafa imza atıyor. Bu haftanın gafı 2 gün önceydi. Kendisi çıktı dedi ki "memleketi bunlara teslim edemeyiz." Aynen böyle dedi. 5 kere dinledim acaba yanlış mı duydum diye. Bu memleketi teslim aldığını sanıyor... Sayın Erdoğan memleketi teslim aldığını sanıyor. Seçimi kaybedince de teslim edeceğini zannediyor öyle düşünüyor. Şu gaflete bakar mısınız? Bak Sayın Erdoğan, iktidar teslim edilmez, devredilir.
Sen ve küçük ortağın beğenseniz de beğenmeseniz de demokrasilerde esas olan milletin iradesi ve milletin kararıdır. Ama eğer millet iradesiyle probleminiz varsa benden sana tavsiye yakın tarihimize bak, millet iradesinin nasıl bir sel olduğunu açıkça görürsün. Sayın Erdoğan günü geldiğinde Türkiye'yi kimin yöneteceğine sen değil milletimiz karar verecek. Ve o karar verildiğinde aynı senden öncekiler gibi yapılması gerekeni yapacak ve elinde çiçeklerle iktidarı devredip, senden sonra gelene görevinden başarılar dileyeceksin. Rahmetli Ecevit'in sizlere yaptığı gibi. Bu iş bu kadar basit, bunu böyle bil, aklını da başına al.
Kültürel mirasımızı ısrarla yok ediyoruz. Buradan yörük kardeşlerime seslenmek istiyorum, size hak ettiğiniz değeri göstereceğiz. 13 yıl önce UNESCO'ya yapılan başvuruyu sonuçlandırarak işe başlayacağız. Bu alanların yakınlarına yerel ürün pazarlama çadırları kuracağız. Böylece çocuklarımıza ve gençlerimize yörük kültürünü ve üretim tarzını yerinde göstereceğiz. Göç yollarının haritasını çıkaracağız ve kamusal güvenliğini sağlayacağız. Kiralama giderlerini üretimlerine göre puanlama sistemiyle karşılayacağız. Oba, nüfus ve sürü kriterlerine göre veteriner hekim, teknisyen gibi konularda mobil hizmet ünitelerini kuracağız. Haftalık periyotlar halinde sürdüreceğiz.
Vatandaşlara 'Ayda kaç kilo et alıyorsunuz?' diye sorduğumda aldığım cevap 'Kurbandan kurbana' oluyor. Türkiye artık maalesef kasaptan 5 liralık kıyma, yarım kilo çorbalık tavuk kırpıntısı alan bir ülke haline geldi.
Sayın Erdoğan, Rizelilik kürsülerden üfürmekle olmaz, Rizelilik Karadenizli fındık üreticisini yabancı şirketlere ezdirmeyerek olur. Eğer her fırsatta söylediğin gibi gerçekten Karadeniz uşağıysan, bu sefer yabancı lobilerin elemanlarını bu işten uzak tut. Sen sahip çıkmazsan ilk sandıkta biz gelip gereğini yapacağız.
Çay bahçesinde sohbet ettiğim bir kardeşim diyor ki 'Türkiye uçuyordu, kaçıyordu, aşıyordu. Uçan Türkiye'ye ne oldu?' biri bize anlatsın. Sayın Erdoğan, o biri ben değilim. Sensin, sen. Uçan Türkiye'ye ne oldu, anlat.
"Milletimize yamuk yaptırmayacağız"
"Torba yasanın içine OHAL’in uzatılmasın dair bir madde kondu ayrıca da bir şey daha kondu. Onu da çok vahim bulduğumuzu ifade etmek isterim. O da kayyum atanmış şirketler var ya TMSF bunları uygun şartlarda bulup sattığında bu şirketler hem işlemeye devam ediyor, yöneticileri sahipleri gitmiş, o sattıkları geliri de Hazine’ye TMSF irat kaydediyor. Sayın Türkkan’ın uyarısı üzerine sizlerle paylaşıyorum. Eğer o madde olduğu gibi geçtiği takdirde TMSF’nin bu şirketleri satma görevi ortadan kalkıyor. Yan masanın böreği gibi bu şirketler ortadan kalkıp yok oluncaya kadar ağalar beyler abiler yiyip içip sıfıra indirinceye kadar TMSF’nin elinde kalacak. Bu iki konuya aşırı derecede dikkat etmenizi istiyorum. Bu konularla ilgili olarak milletimizi hem Meclis çatısı altında hem de diğer sivil alanlarda milletimizle beraber olduğunuz her alanda bilgilendirmede bulunmanızı ve uyarmanızı istiyorum. Bugün Güvenlik Politikaları Başkanımız Nuri Okutan OHAL maddeleriyle ilgili bir basın açıklaması yaptı. Arkadaşlarımız da bu konuda birlikte çalışacaklar. Bu konuyu gündemde tutuk, sayımız yeterli değil ama mümkünse seçmen desteği ile bu fikirlerinden bu kararlarından iktidarı vazgeçirtmenin yollarını bulmaya çalışacağız. Bu iki madde birer yamuktur. Yamuk yaptırmayacağız. Milletimize yamuk yaptırmayacağız."
“Bu yapılanların hesabını milletine verirsin, demedi deme”
"Demokrasi, yönetenin değil, muhalefet edenin söz hakkının güvencesidir. Milletin hakkının, hukukunun, iradesinin güvencesidir. O nedenle de Gazi Meclisimiz, aynı zamanda Millet’in Evi’dir. Sen, demokrasiye gıcık oluyor olabilirsin. ‘Demokrasi amaç değil, araçtır’ diyor olabilirsin. Hatta kendi kendine, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız şahsımındır’, diyor da olabilirsin. Ama bu aziz millet, demokrasisine el sürdürmez. İradesine müdahale ettirmez. Gün olur, o sandık milletin önüne gelir. Ve o gün geldiğinde, bu yapılanların hesabını milletine verirsin. Demedi deme."