Frankfurt
Sabah gazetesinin Frankfurt temsilciliğinde çalışan Sabah gazetesi Almanya temsilcisi İsmail Erel ve Sabah gazetesi Avrupa Haber Müdürü Cemil Albay, serbest bırakılmalarının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Alman polisi Sabah Avrupa gazetesinin ofisini bastı, iki gazeteciyi gözaltına aldıDışişleri Bakanlığı, Almanya'da Sabah gazetesi temsilcilerinin gözaltına alınmasını şiddetle kınadıAlmanya'da gözaltına alınan Türk gazeteciler serbest bırakıldıİsmail Erel, "bir kişinin yalan yanlış şikayeti üzerine evlerinde arama yapıldığını ve emniyete götürüldüklerini" belirterek, "Bu ortaya çıkacak. Tamamen hukuk yoluyla. Buna karar veren, buna ikna edilen savcı da hakim de, bunların hepsi için hukuk yoluyla hakkımızı arayacağız. Şikayeti yapan kişi hakkında tabii ki iftiradan dolayı karşı dava açılacak." dedi.
"Polislerin bizim yatak odamıza girdiğini gördüm"
Erel, saat 06.00 sıralarında kızının yatak odasına geldiğini ifade ederek, "Kızım 'Baba polis geldi' dedi. Korkmuş, ürkmüş. Camdan bir baktım aşağıda yaklaşık 20-30 polis duruyordu. Arkama döndüm, baktım ve polislerin bizim yatak odamıza girdiğini gördüm. Nedir dedim suçlama, bir şeyler söylediler." diye konuştu.
Polise evine bu şekilde giremeyeceklerini, ifade vermeyeceğini anlattığını dile getiren Erel, "Gazetecinin belli hakları vardır, gazeteci mahremiyeti vardır, kaynakların gizli tutulması gerekir dememe rağmen ne kadar cep telefonu, dijital medya, tablet bilgisayar varsa el koydular. İşimi engelliyorsunuz sonuçta bir gazetecinin en önemli şeyi telefonudur, bilgisayarıdır dedim. Bunların hepsine el koydular. Arama 3,5 saat sürdü. Sonra Darmstadt'a emniyet müdürlüğüne götürüldük. Orada da yaklaşık 4,5 saat kaldım. Sonuçta 06.00'da başlayan olay 8,5 saat sonra bitti ve salıverildim." dedi.
"Evimde köpeklerle arama yapıldı"
Cemil Albay da yurt dışındaki firari FETÖ üyesi Cevheri Güven'in şikayetiyle saat 06.00'da evine baskın düzenlendiğini söyledi.
Albay, evinde arama yapıldığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Evimde 4,5 saat arama yapıldı. Bu 4,5 saat zarfında köpeklerle arama yapıldı ve bütün evin altı üstüne getirildi. Dijital olan her şeye yani cep telefonuma, evdeki bilgisayarıma ve harici diskler, harici bellekler dahil olmak üzere, üzerinde Sabah Gazetesi yazan her şeye el konuldu. Aracımı da çekiciyle emniyet müdürlüğüne çektiler, araçta da arama yaptılar. Yaklaşık 5 saat de emniyet müdürlüğünde tutulduk, 5 saat sonunda ifade vermeyi reddettik. Tabii bu süreçte benimle İsmail Erel'i de gözaltına almışlardı, paralel yürüttüler. Bu 9 saatin sonunda da serbest bıraktılar."
"Bir teröriste gösterilen muamele gibi muamele gördük"
Albay, gözaltına alınma şeklinin "bir teröristin, bir ajanın" tutuklanma şekline benzediğini ifade ederek "Emniyet müdürlüğüne götürüldükten sonra parmak izimiz, avuç içi izimiz alındı, fotoğraflarımız çekildi. Yani bir teröriste gösterilen muamele gibi muamele gördük." diye konuştu.
Darmstadt Cumhuriyet Başsavcılığı ve Güney Hessen Polis Merkezinden yapılan ortak açıklamada da Darmstadt Savcılığı tarafından kişisel verilerin yayılmasını tehlikeye atma şüphesiyle yürütülen soruşturmanın bir parçası olarak, polisin bu sabah Mörfelden-Walldorf'ta iki gazetecinin özel mülklerinde arama yaptığı belirtildi.
Açıklamada, arama sırasında diğer eşyaların yanı sıra elektronik depolama ortamının ve diğer kanıtların güvence altına alındığı, kriminal polis incelemesinin tamamlanmasının ardından gözaltına alınan gazetecilerin serbest bırakıldığı belirtildi.
Gazetecilerin gerekçe gösterilmeden gözaltına alınmasına tepki
Dışişleri Bakanlığı, Sabah gazetesinin Frankfurt temsilcilerinin Alman polisince gerekçe gösterilmeden gözaltına alınmasını şiddetle kınadı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, basın ve ifade özgürlüğü konusunda "tüm dünyaya ders vermeye kalkan" Almanya'nın özgür basına yönelik bu eyleminin çifte standartlı yaklaşımını ortaya koyduğu vurgulandı, konuya ilişkin Almanya'da gerekli girişimlerin yapıldığı, güçlü tepkinin bugün Bakanlığa çağrılan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz'a da iletildiği belirtildi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Almanya'da iki Türk gazetecinin gözaltına alınmasını kınadı.