Gündem

Antalya’da Yörükler yaylalara yerleşmeye başladı

ANTALYA'NIN AKSEKİ, MANAVGAT, GÜNDOĞMUŞ VE ALANYA İLÇELERİNDE YAŞAYAN YÖRÜKLER, HAVALARIN ISINMASIYLA YAYLALARA GÖÇ ETMEYE BAŞLADI. YÖRÜKLER HER YIL ÇIKTIKLARI YAYLALARDAKİ OBALARINA YERLEŞMEYE BAŞLADI.

Antalya’da Yörükler yaylalara yerleşmeye başladı
18-06-2023 11:07

Antalya’nın Akseki, Manavgat, Gündoğmuş ve Alanya ilçelerinde yaşayan Yörükler, havaların ısınmasıyla yaylalara göç etmeye başladı. Yörükler her yıl çıktıkları yaylalardaki obalarına yerleşmeye başladı. Yaylaya çıkan Yörüklerin bazıları taş ile çevrili obalarda kalırken, bazıları ise ata gelenekleri olan kıl çadırlarda kalıyor.


Antalya’nın çeşitli köylerinde yaşayan ve hayvancılık dışında geçim kaynakları bulunmayan Yörükler, havaların ısınması üzerine daha serin olan yaylaların yolunu tuttu. Yaz mevsimini Akseki’nin 2 bin 200 rakımlı Göktepe ve Gündoğmuş ilçesinin Eğrigöl Yaylası’nda geçirecek Yörüklerin ana geçim kaynağı olan keçiler ise çobanlar tarafından otlatılarak götürülüp getiriliyor. Bazı Yörükler ise hayvanlarını kamyonlara yükleyerek yaylalarına getiriyor. Yörükler, yaklaşık 4 - 5 ay burada kalıyor. Yaylanın temiz havası ve muhteşem doğasında hayvanlarını besleyen Yörükler, atalarının mirasını yaşatıyor. Hayvancılık ata mesleği


Manavgat ilçesi Gebece Mahallesi’nde yaşayan Duran Topaça (71) hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını söyledi. Hayvanlarını yaylaya çıkararak obalarına yerleştiklerini anlatan Topaça, "Hayvancılık baba mesleğimizdir. Çocuk yaştan bu yana hayvancılık yapıyorum. Her geçen yıl bu meslekte zorlaşıyor. Çocuklarımın da kıl keçileri bulunmaktadır. Hep birlikte keçilerimizi otlatmak için yaylaya çıkmak zorundayız. Hava şartlarına göre her yıl mayıs ayı sonlarında, hayvanlarımızla beraber Akseki’nin Yarpuz Mahallesi yakınlarındaki Kaklıktaş Yaylası’na çıkıyoruz. Şu an obalarımıza yerleştik. Yine hava şartlarına göre eylül ayı sonunda, kasım ayı başlarında ise tekrar köyümüze döneceğiz" diye konuştu.


Topaça, keçilerin sütünden yoğurt ve peynir yaptıklarını dile getirerek, hayvanlarının yaylada doğal ortamda beslendiklerini, peynir ve yağının oldukça lezzetli olduğunu, bunları yaylaya kadar gelen özel müşterilere sattıklarını belirtti. Yağmurlar nedeniyle bu yıl geç çıktılar


Bu yıl bahar yağmurlarının fazla yağmasından dolayı yaylaya 15 gün geç çıktıklarını anlatan Topaça, "Eskiden yaylaya bundan 15 gün önce çıkardık. Bu yıl bahar yağmurları oldukça fazla yağdı. Biz yüksek rakımlı yaylada kaldığımız için yıldırım düşmelerine karşın yaylaya geç çıkmak zorunda kaldık. Yağmurlar ile birlikte Yaylalarda bu yıl ise çok güzel ot var" diye konuştu. "Böyle gelmişiz böyle gidiyoruz"


Yörüklerden Hatice Uçar ise, Toroslar’ın zirvesinde hayvanlarıyla geçimlerini sağlamak için yazın yaylaya çıkmak zorunda kaldıklarını söyledi. Hayvancılığın ata meslekleri olduğunu ve geleneklerini sürdürerek dağlarda kıl çadırda kaldıklarını anlatan Uçar, "Yaylada bizim evimiz, kıl çadırdır. Bizim mutfağımız, her şeyimiz dağlardır. Zorda olsa alıştık. Bize artık zor gelmiyor. Su sorunumuz olmasa daha iyi ama su sorunumuz var. Suyu tankerlere doldurup geliyoruz. Yaşam şartlarımız bu. Yaylaya çıkmak zorundayız. Yapmasak olmuyoruz. Böyle gelmişiz böyle gidiyoruz. Mecburen yapıyoruz. Yapacağımız başka bir işimiz yok. Göçer yaşamın zorlukları çok" diye konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER