Antalya
Türkiye'de Ege ve Akdeniz kıyılarındaki denizle buluşan nehir ve derelerde rastlanan Yumuşak Kabuklu Nil Kaplumbağası (Trionyx triunguis) dünyada nesli tehlike altındaki türler arasında yer alıyor.
Ekolojik Araştırmalar Derneğince (EKAD) yürütülen "Deniz Kaplumbağalarını İzleme ve Koruma" projesi kapsamında Antalya'nın Manavgat ilçesi Kızılot sahilinde görev yapan biyolog Fatih Polat, ilçedeki bazı derelerde Nil kaplumbağası popülasyonunun olduğunu belirledi.
Hayvanın popülasyonunun araştırılması ve korunmasına yönelik EKAD'ın yanı sıra doğa koruma projelerine fon sağlayan Rufford Foundation desteğiyle proje başlatan Fatih Polat, önemli turist hareketliliğinin bulunduğu Ilıca ve Kömürcüler Deresi kenarındaki kumsal alanlarda bulunan Nil kaplumbağalarının yuvalama alanlarını tespit etti.
Bölgeye, kaplumbağaların korunmasına yönelik bilgilendirici tabelalar asan, uyarıcı şeritler çeken, yuva çevrelerine işaret çubukları diken Polat'ın 3 yıldır sürdürdüğü bu çalışmalar sayesinde 2021 yılında tespit edilen 8 yuva sayısı geçen yıl 50'ye yükseldi.
"Nil Nehri'nden Akdeniz'e yayılan bir tür"
EKAD Kızılot Bölgesi Proje Sorumlusu biyolog Fatih Polat'ın, dere kenarlarındaki bir günlük "iyilik mesaisi"ne AA ekibi de eşlik etti.
Polat, AA muhabirine, Nil kaplumbağalarının yuvalarını nehir, göl ve denize yakın sahillerdeki kumullara yaptığını söyledi.
Türkiye'de Hatay'dan Dalyan'a kadar denize dökülen nehir ağızlarında Nil kaplumbağalarının görülebileceğini ifade eden Polat, "Nil Nehri'nden Akdeniz'e yayılan bir tür. Kaplumbağanın kabuğunun üzeri yumuşak deriyle kaplıdır. Göze çarpan sivri bir buruna sahiptir. Boyları 1 metreyi geçebilir. Balık, sucul böcekler, yengeç, solucan ve kurbağa gibi canlılarla beslenir. Burada türü takip edip elde ettiğimiz bulguları da bilimsel çalışma olarak sunacağız." dedi.
Polat, Nil kaplumbağalarının mayıs ve temmuz ayları arasında yumurtalarını kumul alanlara bıraktığına dikkati çekerek, "Bu yuvalardan 10-11 haftada çıkan yavrular sularla buluşur. Ancak son yıllarda özellikle turizm hareketliliğinin olduğu yerlerde nehir ve dere kenarlarındaki yapılaşmalar sonucu yuvalama alanları yok oluyor. Özellikle turistler tarafından elle beslenmesi hem canlının davranışlarına hem de yaşam alanlarına zarar veriyor. Nehirlere giren sürat tekneleri de yaralanıp ölmelerine neden oluyor." diye konuştu.
Deniz kaplumbağalarının yanı sıra Nil Kaplumbağaları için de bölgede "yaşam nöbeti" tuttuklarını dile getiren Polat, şunları kaydetti:
"3 yıldır yuvaları tespit edip koruma altına alıyorum. Her yıl yuva sayısı artıyor. Buradaki koruma ve bilgilendirme çalışmalarımız etkili oldu. 2021 yılında bu alanda ilk yaptığımız çalışmada 8 yuva tespit ettik. 2022'de 50'ye yakın yuva tespit ettik. Bu yıl 28 yuvamız var ancak yuvalama sezonu sonunda 50'nin üzerine çıkacaktır. Bu kaplumbağa bölgenin biyolojik çeşitliliği açısından çok önemli. Umarım gelecek nesiller de bu kaplumbağaları burada görmeye devam edecek."