Trabzon
Özdemir, 2005 yılında babasının kullandığı otomobilin Trabzon Havalimanı mevkisinde takla attığı kazada yaralandı. Hastanede tedavi altına alınan Özdemir, tüm müdahalelere rağmen belindeki sinirlerin hasar görmesi sebebiyle yürüme yetisini kaybetti.
O dönemde özel bir okulda öğretmenlik yapan Özdemir, yaklaşık 10 sene süren ameliyatlar ve tedavi sürecinden ötürü çok sevdiği mesleğini bırakmak zorunda kaldı.
Tedavileri büyük ölçüde tamamlandıktan sonra kendini psikolojik anlamda öğretmenlik yapmaya hazır hisseden Özdemir, 2020'de Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavına (EKPSS) girdi.
Özdemir, sınav sonucuna göre yapılan atamayla Ocak 2022'de Pelitli Şehit Kadir Tuncer İlkokulu'nda göreve başladı.
2-B sınıfının öğretmeni 39 yaşındaki Özdemir, AA muhabirine, öğrencilerini çok sevdiğini, hepsini kendi çocuğu gibi gördüğünü söyledi.
Öğretmenliğe dönmek için uzun yıllar beklediğini belirten Özdemir, "Kaza sürecinde çevremdekiler, 'Öğretmenliğe dönsen senin için iyi olur.' dedi. Ama çocuklar için iyi olabileceğini o dönem düşünmüyordum. Çünkü mental olarak buna hazır değildim. Sadece okulu, çocukları kendime terapi olarak göremezdim. Ben hakkıyla bu işi yapabileceğime inandığım zaman geri dönmeye karar verdim. 2 yıldır görev yapıyorum." dedi.
Özdemir, okuldaki engelli rampaları ve fiziki yapının hayatını kolaylaştırdığını ifade ederek, öğrenci ve velilerin hiçbir zaman farklı tutum içine girmediğini, her şeyin olağan akışında gittiğini anlattı.
"Özlemiştik birbirimizi, güzel bir kavuşma yaşadık"
Mücadeleci bir karakteri olduğuna dikkati çeken Özdemir, şöyle konuştu:
"Hayata çabuk uyum sağlıyorum. Doğuştan gelen bir gücüm olduğunu düşünüyorum. Üzülmedim, ağlamadım mı? Bunların hepsini yaşadım. Zaman zaman hala hüzünlenirim ama çok çabuk toparlanırım. Çocuklar belki de o gücümden bana tutunuyorlar. Bu yıl çocuklarla 2. yılım. Ben öğretmenler odasına gidene kadar bile sanki bir aydır görmemiş gibi çocuklarım hemen koşup bana sarılırlar, severler. Çok kuvvetli bir sevgi bağımız var. 3 aydır öğrencilerimle hemen hemen her gün iletişim halindeydik. Ama o fiziksel dokunmanın, sarılmanın yerini hiçbir şey tutmuyor, bugün onu yaşadık. Özlemiştik birbirimizi, güzel bir kavuşma yaşadık. Öğretmenlik vazgeçilip bir kenara bırakılabilecek meslek değil benim için. Sınıf tahtası diye bir şey var, orayı özlüyorsunuz."
Okulun müdür yardımcısı Dilara Sarı da Nagehan öğretmenin okulda çok sevildiğini dile getirdi.
Öğrencilerin Nagehan öğretmenden hiç ayrılmak istemediğine işaret eden Sarı, "Bir gün doktora gitmesi gerekiyordu, 1-2 saat sonra geldi okula. Sınıfıyla ben ilgileniyordum. Sınıfı ona teslim ederken öğrenciler Nagehan hocama öyle bir sarıldılar ki düşürecekler diye korktuk. Büyük bir sevgiyle, özlemle öğretmenlerini bir iki saatte bile özlüyorlar." ifadelerini kullandı.