Mersin’de Toros Dağları’nın zengin florasında organik bal üreten arıcılar balın kalitesini yükseltmek için yörede hasadı olması gerekenden 20 gün daha geç gerçekleştirdi. Böylelikle içerisindeki su oranını daha da düşürdükleri balın olgunlaşma ve aromasını arttırmayı amaçlayan arıcılar en saf üretimi yakalamaya çalıştı.
Bu yıl yörede mevsimsel geçişlerin aniden gerçekleşmesi rekolteyi düşürse de, pandemi dolayısıyla oluşan arı ürünleri talebi üreticileri memnun etti.
Toros Dağları’nda Erdemli ilçesinin yüksek rakımları ile Karaman il sınırlarına yakın bölgelerde gezgin arıcıların kaliteli bal üretimi için yaptıkları mesainin sonuna gelindi.
Gezgin aracılardan ve aynı zamanda Erdemli Halk Eğitim Merkezi Usta öğreticisi Yıldız Zeynep Mavi’de organik bal üretimi yaparken, yörede kaliteli bal üretimiyle ilgili çalışmalar yürütüyor.
"Kalite için sağımı 20 gün geciktirdik"
Nisan ayı başlarından bu yana Toros Dağları’nın zirvesinde mesai yaptıklarını belirten Yıldız Zeynep Mavi, "Üretim sezonunun artık finaline geldik. Üretim sürecinde üstün vasıflara sahip çiçek çeşitliliği olan yörelerimizde sağım haftamıza girdik. 2 bin rakımın üstünde zaman zaman 3 bin rakıma yaklaşan sahalarda arılarımızı çiçeklerle buluşturduk. Bu süreçte insanlığa özel, arıların insanlar için yapabileceği en uç üretimi, en yalın ve en saf üretimi yakalamaya çalıştık. Ve sezon finali yapmaktayız. 20 gün önce yapılması gereken sağımı geciktirdik ki kovanın içeresinde kalan, daha uzun süreli kalan balın olgunlaşma süresi artacak, su seviyesi düşecek orijinal ortam da uzun süre bekleyen balın aroması ve kalite değer olarak da artacaktır" dedi.
"Yörede zengin bir çiçek çeşitliliği var"
Yörenin zengin bir çiçek çeşitliliğine sahip olduğunu ifade eden Mavi, "Yapılan bütün çalışmalarda Akdeniz Bölgesi’ndeki çiçek çeşitliliği ülkemizin, dünyanın hiçbir noktasında bulunmamakta. Bal verimi kaliteli olan bitkilerde bu sahalarımızda kendiliğinden yetişmekte ve organik üretim sahası olmaktadır. O yüzden bu sahalarımızı, yöremizi üretim sahası olarak seçtik" diye konuştu.
"Arı ürünleri şifa kaynağı oldu"
Pandemi döneminde arı ürünlerinin insanlara şifa olduğunu aktaran Mavi, "Arı ürünlerinin Kovid-19’a karşı vücut direncini arttırdığı, vücutta iyi bir dezenfektan etkisi oluşturduğu, arı ürünlerinin tüketimiyle birlikte vücut direncinin arttığı, solunum yolları ve akciğer, karaciğer defermasyonlarına, mide ve bağırsak enfeksiyonlarına karşı da çok iyi geldiği gözlemlenmekte. Adeta bu dönemde arılar insanlığa bir şifa kaynağı oldu" şeklinde konuştu.
Bu yıl aracılığa başlayan Rukiye Aydın’da, "Torosların en güzel yerlerinde üretim yapmaya çalıştık. Şuan pandemi döneminden dolayı polen, arı sütü, propolis üretiyoruz. Ve bunu organik olarak en güzel şekilde üretmeye çalışıyoruz. Yöremizde bu yıl üretim düşük. Bu yıl mevsimsel geçişler biraz ani oldu. Bir soğuk, bir sıcak. Organik üretim yaptığınız için zaten üretim düşük oluyor. Herkesin sözüne güvenilmez, insanlar bal alırken mutlaka araştırıp alsınlar" dedi.
Arıcılardan Ahmet Eroğlu ise, "Toros Dağları Arpaalanı Bölgesi’nde hasadımıza başladık. Bu yıl geçen yıla göre üretimimiz düşük ama pandemiden dolayı istek çok fazla. Fiyatlar iyi. Rekolte düşük olsa da üreticilerimiz memnun" diye konuştu.
Yörede üretilen balın kilosu 70 lira ile 200 lira arasında fiyatlarla satışa sunuluyor.
Ekonomi
Arıcılar yüksek kaliteli bal için hasadı 20 gün geciktirdi
Mersin’de Toros Dağları’nın zengin florasında organik bal üreten arıcılar balın kalitesini yükseltmek için yörede hasadı olması gerekenden 20 gün daha geç gerçekleştirdi. Böylelikle içerisindeki su oranını daha da düşürdükleri balın olgunlaşma ve aromasını arttırmayı amaçlayan arıcılar en saf üretimi yakalamaya çalıştı.