Siyaset

"Astana toplantıları Suriye’deki şiddetin azalmasını sağladı"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: "Astana toplantıları Suriye’deki şiddetin kayda değer bir şekilde azalmasını sağladı" dedi.

28-04-2018 20:18

DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu, Ä°ranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile Moskova’da düzenlenen Üçlü DışiÅŸleri Bakanları toplantısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuÅŸtu. Moskova’da gerçekleÅŸtirilen toplantıda, Astana mekanizmasının hangi aÅŸamada olduÄŸu ve bundan sonra atılacak adımlar deÄŸerlendirildi. Toplantının ardından basın toplantısına geçildi.
Astana mekanizmasının garantörleri olarak bir buçuk ayda üçüncü toplantının gerçekleÅŸtirildiÄŸini belirten ÇavuÅŸoÄŸlu, "Hem Astana sürecine verdiÄŸimiz önemin hem de iÅŸbirliÄŸimizin göstergesidir" dedi.
Astana mekanizması ve yürütülen iÅŸbirliÄŸini açıklayan ÇavuÅŸoÄŸlu, "Suriye’nin siyasi birliÄŸinin ve toprak bütünlüÄŸünün koruması bizler için ortak paydayı oluÅŸturuyor. Bu amaçla tüm terör örgütleriyle DEAÅž, El-Kaide, PKK/PYD hepsiyle mücadeleyi sürdüreceÄŸiz. Türkiye olarak Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatıyla önemli bir alanı, yaklaşık 4 bin kilometrekareyi teröristlerden temizledik. Åžimdi buralara Suriyeli kardeÅŸlerimizin dönmesine hep birlikte yardımcı olmamız lazım. Buralara ve Suriye’nin her yerine insani yardımların ulaÅŸtırılması ortak amacımızdır. Ä°nsani yardımların kesintisiz ve engelsiz bir ÅŸekilde ayrım yapılmaksızın tüm Suriyelilere ulaÅŸtırılması gerekiyor. Suriye’deki siyasi krize siyasi çözüm bulunması gerektiÄŸini düÅŸünüyoruz üç garantör ülke olarak ve bu çözümünde parametreleri belli. BM Güvenlik Konseyi kararı aynı ÅŸekilde ortak yol haritamız var. En önemlisi de Suriyeliler tarafından sahiplenecek ve Suriyeliler tarafından yürütülecek bir süreç olmasını istiyoruz. Bu anlayışla sürdürdüÄŸümüz Astana toplantıları Suriye’deki ÅŸiddetin kayda deÄŸer bir ÅŸekilde azalmasını saÄŸladı. AteÅŸkes ihlalleri azaldı. Suriye konusundaki etkili tek uluslararası giriÅŸim olduÄŸunu söyleyebiliriz. Cenevre süreci Astana’dan çıkacak sonuçları bekler hale geldi. Cenevre’deki son 6 görüÅŸme turu Astana sayesinde düzenlenebildi. Astana’nın katkısını kimse görmezden gelmesin. Var olan sorunları ele almak için alınan kararların uygulaması için hep birlikte çalışıyoruz. Bu platformda Astana garantörleri olarak 3’lü iÅŸbirliÄŸimizi sürdüreceÄŸiz.

"BU TERÖR ÖRGÜTÜ AYNI ANDA BÄ°ZÄ°M GÜVENLİĞİMÄ°ZE YÖNELÄ°K DE TEHDÄ°T OLUÅžTURUYOR"

"Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi Cenevre’ye de bir dinamizm kazandıracak bir enerji oluÅŸturdu" diyen ÇavuÅŸoÄŸlu, "Bu enerjinin kullanılması ve somut sonuçlara çevrilmesi lazımdır. Krize kalıcı çözüm bulunması, Suriye halkının selameti için tüm uluslararası aktörlerin ortak paydada buluÅŸması gerekiyor. Farklı ajandalar, farklı gündemler olmaz. Hepimizin ortak paydada buluÅŸması gerekiyor. Anlık tepkileri bir kenara bırakmamız lazım. Aktif ve sürekli bir çaba ortaya koyalım. Bizim bu üçlü çabamıza da herkesin destek vermesini beklemek en doÄŸal hakkımızdır" ifadelerini kaydetti.
Soruları cevaplayan ÇavuÅŸoÄŸlu Münbiç konusunda, "Münbiç’te ve özellikle Fırat Nehri’nin doÄŸusunda Suriye’nin topraklarının önemli bir kısmını, yaklaşık yüzde 25’ini YPG kontrol altında tutuyor ve buralardaki demografik yapıyı da deÄŸiÅŸtirdiler. YPG/PKK bir terör örgütüdür. Suriye’nin topraklarının arkasında kim olursa olsun yüzde 25’inin bir terör örgütü tarafından kontrol edilmesi Suriye’nin sınır güvenliÄŸi, toprak bütünlüÄŸü için ciddi bir risktir. Bu terör örgütü aynı anda bizim güvenliÄŸimize yönelik de tehdit oluÅŸturuyor. Dolayısıyla bu terör örgütlerinin tıpkı DEAÅž gibi Suriye topraklarından ayrılması gerekiyor. Esasen ABD’yle konuÅŸtuÄŸumuz konu da budur. Bugüne kadar ABD, bu terör örgütüne ciddi destek verdi ve ÅŸu anda bu desteÄŸin kesilmesinin yanında bize de YPG’nin buralardan özellikle Münbiç’ten baÅŸlayarak ayrılması konusunda 2016’da sözü vardı. O günden bu yana bu söz sürekli teyit edildi. Bizim üzerinde durduÄŸumuz konu bu sözün tutulması ve YPG’nin buralardan ayrılması. Münbiç dahil buraların gerçek sahiplerine, o ÅŸehirlerde yaÅŸayan insanlara teslim edilmesidir ki böylelikle Suriye, Münbiç ve diÄŸer bölgelerde ÅŸehirlerin demografik yapıları da deÄŸiÅŸmesin" ifadelerini kullandı.

"Ä°DLÄ°B BÖLGESÄ°NDEKÄ° TERÖRÄ°ST GRUPLARIN TÄ°TÄ°Z BÄ°R ÅžEKÄ°LDE TESPÄ°T EDÄ°LMESÄ° GEREKÄ°YOR"

Ä°dlib’e deÄŸinen ÇavuÅŸoÄŸlu, "Maalesef daha önce kuÅŸatılmış bölgelerde Halep dahil açılan koridorlarda sadece sivil insanlar ayrılmadı. Teröristlerde ellerindeki silahlarla ayrıldılar ve büyük bir çoÄŸunluÄŸu Ä°dlib’e gittiler. Åžu anda 2 milyondan fazla sivil insanın yanında Ä°dlib bölgesinde terörist gruplar var. Åžimdi bununla nasıl mücadele edeceÄŸiz? BaÅŸka yerlerde olduÄŸu gibi geliÅŸigüzel hastaneler bombalanacak ve ayrım yapılmaksızın herkes mi hedef alınacak. Yoksa terör örgütlerini birlikte tespit edeceÄŸiz ve onları mı etkisiz hale getireceÄŸiz? Bence ikincisi. Kendi aramızdaki mutabakatta da terör örgütüyle mücadele ederken sivil insanların korunması da var. Ä°dlib bölgesindeki terörist grupların titiz bir ÅŸekilde tespit edilmesi gerekiyor. Biz ortaklarımızla çalışmaya varız. Yeter ki Ä°dlib’e ihlal yapılmasın, geliÅŸi güzel bombalama yapılmasın, sivil insanlar ölmesin. Terörle mücadelede beraber çalışalım" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

(Ä°HA)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER