Anayasa Mahkemesi (AYM) ile ilgili olarak son dönemde siyaset gündeminde yaÅŸanan tartışmalara MHP Genel BaÅŸkan Devlet Bahçeli’de katıldı.
AYM’nin son zamanlarda verdiÄŸi kararları “sancalı ve sakat” olarak niteleyen Bahçeli, ”Anayasa Mahkemesi yeni hükümet sisteminin doÄŸasına uygun ÅŸekilde yeni baÅŸtan yapılandırılmalıdır” dedi.
”Hak ihlali adı altında verilen kararlar telafisi imkansız zararlar vermektedir” diyen Bahçeli’nin açıklamasından satırbaÅŸları ÅŸöyle:
HUSUMET CEPHESÄ°: Türkiye'nin daha demokratikleÅŸmesi, daha geliÅŸmesi, bölgesinde ve küresel sistemde daha da etkili olması bir yanda TBMM'nin tarihsel gücüne, diÄŸer yanda da CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'nin müessir vasfına baÄŸlıdır. Bugün ülkemiz devamlı tahkimi ve ikmali yapılan bir husumet cephesiyle karşı karşıyadır.
ENGELLERDEN AYIKLANMALI: Milli güvenliÄŸimizin saÄŸlam esaslara baÄŸlanmasının yanında, iç huzur ve istikrar ortamının kökleÅŸmesi için bilhassa CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve kurallarıyla yerleÅŸmesi temel gündem olmalıdır. Bu maksatla da yeni hükümet sistemi Parlamenter Sistemin bütün kamburlarından, bütün baÄŸlarından, bütün engellerinden ayıklanmalı, arındırılmalıdır.
DARBE DÖNEMÄ°NÄ°N ÜRÜNÜ: Nihayetinde hakim ve havi hukuk sistemi mutlaka ele alınmalı, darbe dönemlerinin ürünü ve mirası olan yargı müessesleri demokratik bir içeriÄŸe kavuÅŸturulmalıdır. Özellikle BaÅŸkanlık Sistemiyle yönetilen ülkelerde yargının en üst organı olarak “Yüce Mahkeme” veya “Yüksek Mahkeme”ler yer almaktadır. Buna karşılık Parlamenter Sistemle yönetilen ülkelerde ise Anayasa Mahkemeleri bulunmaktadır.
EGEMENLİĞİN YEGANE SAHÄ°BÄ°: Hâlbuki ülkemizde tarihi nitelikli bir yönetim reformu yapılmış, egemenliÄŸin yegane sahibi aziz Türk milleti 16 Nisan 2017'de CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'ni tercih etmiÅŸ, Parlamenter Sistem dönemi kapanmıştır. Milli bekamızı tehdit eden devasa sorunlara daha etkili karşılık CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'yle verilmektedir. Anti-demokratik giriÅŸimlerin önü yine bu hükümet sistemiyle kesilmektedir.
KÜFLÜ PRANGALAR: Parlamenter Sistem'in oluÅŸturduÄŸu kurumların yeniden yapılanması ve CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'ne fonksiyonel açıdan müzahir noktaya taşınması artık kaçınılmaz bir zarurettir. Demokrasinin ilkeleriyle ve aziz milletimizin iradesiyle temellenen CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'ni darbelerin ardından tesis ve tezahür eden kurumların küflü prangalarından kurtarmak asıl olmalıdır.
GASP EDÄ°LMÄ°Åž: Bunlardan birisi de ilk defa 1961 Anayasa'sı ile hukukumuza giren, esas itibariyle 1960 darbesinin oluÅŸturmak istediÄŸi demokrasi dışı yapıyı korumak için ihdas edilen Anayasa Mahkemesi'dir. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi yeni hükümet sisteminin doÄŸasına uygun ÅŸekilde yeni baÅŸtan yapılandırılmalıdır. 27 Mayıs darbecilerinin, 12 Haziran 1960 tarihinde çıkardığı “1” numaralı geçici kanun ile hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin hak ve yetkileri hem de Türk milleti adına yapılan yargılama yetkisi “Yüksek Adalet Divanı” adı verilen icazetli ve boyunduruk altındaki yapı tarafından gasp edilmiÅŸtir.
LEKELÄ° YAPI: Yassıada'da millet iradesini yargılayan ve dönemin bakanları ile baÅŸbakanına idam kararı veren de bizzat bu gayrimeÅŸru lekeli yapı olmuÅŸtur. Bahse konu Yüksek Adalet Divanı'nın birçok üyesi ise maalesef o dönemde kurulan Anayasa Mahkemesi'nin kurucu üyeleri olmuÅŸ, bu mahkemenin ana iskeletini oluÅŸturmuÅŸlardır. Kaldı ki Yüksek Adalet Divanı BaÅŸkanlığı sıfatıyla 27 Mayıs darbesinin tetikçiliÄŸini yapan Salim BaÅŸol, ilerleyen yıllarda Anayasa Mahkemesi asıl üyeliÄŸine seçilmiÅŸtir.
ACÄ°L Ä°HTÄ°YAÇ: Mahkeme'nin Anayasa'ya uygun kararlar vermesi beklenirken siyasi ve ideolojik saplantılara kapılması millet vicdanında derin yaralar açmıştır. Bu nedenle CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’nin saÄŸlıklı bir zeminde devamını ve güçlenmesini mümkün kılacak reformların gecikmeksizin yapılması acil bir ihtiyaçtır.
DÄ°VAN-I ALÄ°: Ahlaki ve siyasi bir uzlaÅŸmayla, 1960 darbesinin bütün izlerinin ortadan kaldırıldığı, zulüm olan yargılamaların tüm sonuçlarının yok sayıldığı bir dönemde, Anayasa Mahkemesi de tüm unsurlarıyla yeniden masaya yatırılmalıdır. CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'nin ruhu ve esaslarıyla birlikte, yüksek demokratik standartlar bunu gerektirmektedir.
Türkiye'nin demokratikleÅŸme sürecini hızlandıran CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemiyle çeliÅŸmeyecek demokratik, etkin, adil, tartışmaların odağı olmaktan çıkarılmış bir “Yüce Mahkeme”, deyim yerindeyse bir “Divan-ı Ali” kurulması Türkiye'nin gücüne güç katacaktır.
SANCILI VE SAKAT: Siyaset kurumunun görevi, yaÅŸanan karanlık dönemlerin muhasebesi ile geleceÄŸin Türk asırlarının, Türk nesillerinin ihtiyaçlarını tespit etmek, kudretli devlet inÅŸası için gerekli demokratik adımları ve atılımları süratle hayata geçirmektir. GeçmiÅŸin hüzünlü ve kaotik dönemlerinden hukuken, fiilen, fikren ve ruhen kurtuluÅŸ bu ÅŸekilde saÄŸlanacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin son zamanlarda verdiÄŸi kararlar sancılı ve sakattır. Hak ihlalleri adı altında, milli haklara ve adalet duygusuna telafisi imkansız zararlar verilmektedir.
TARTIÅžMAYA AÇILMALI: Türkiye darbelerle yüzleÅŸtikçe, darbelerin demokrasi karşıtı kurumlarıyla hesaplaÅŸtıkça istikbal ve istiklalini sarsılmaz biçimde güvenceye alacaktır. Yeni Yasama Yılının baÅŸlangıcında bu konunun samimi, saÄŸduyulu, önyargısız, demokrasi ahlakına ve milli gerçeklere münasip ölçülerde deÄŸerlendirilip tartışmaya açılması halisane beklentimizdir.