Meclis'te partililere seslenen Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
2021 yılını geride bırakarak yeni yıla yeni umutlarla girmiş oluyoruz. Muhatap olduğumuz tehditlerle başa çıkabilmek için dört başı mahmur bir tarih şuuruna sahip olmamız lazım. Süte su katan, kana ekmek doğrayan, vicdanı esir kampına düşen, iradesi dümen, ilkesi duman olan kim varsa tanımalıyız, ipliklerini de pazara çıkarmalıyız.
2021 yılı Kovid-19 salgınının gölgesinde geçmiştir. Sürekli mutasyona uğrayan virüsün en son şekli kasım ayında ortaya çıktığı üzere 70 kat bulaşıcılık özelliğiyle bilinen Omicron'dur. Dünya genelinde koronavirüsten kaynaklanan vefat sayısı 5.5 milyona dayanmıştır. Sadece insan ve toplum sağlığı değil ekonomi, diplomasi ve siyasete kadar virüsün tahribatı hakimdir.
Milli ve manevi değerlerimize kim sataşıyorsa, kimler böyle bir yanlışa düşüyorsa davacıyız. Ağzının dikişleri patlamış CHP grup başkanvekili Kuran kursları için orta çağ zihniyeti demek suretiyle ucuz, köhne ve dindışı bir söylemde bulunmuştur. Bunun Müslüman Türk devletine karşı söylemiştir. Ya Orta Çağı bilmiyor ya da Kuran'dan habersiz. Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmazmış.
İman nasip işidir, Allah’ın ikramıdır. İnanıp inanmamak herkesin kendi bileceği bir şeydir. Ancak dinimize laf söyletmeyiz.
Bu saygısız edepsiz sözden dolayı CHP Genel Başkanı’nın aziz milletimizden derhal özür, Allah’tan da af dilemesini bekliyoruz.
Din bilmezler, Diyanet tanımazlar. Cuma namazını da kazaya bırakan bu zihniyet işte bu bozuk CHP zihniyetinin ta kendisidir. Allah bunlardan milletimizi de ülkemizi de korusun.
Kuran’ı Kerim’e haşa kara çalmaya teşebbüs etmek köksüz ve kifayetsiz gevezenin en büyük günahlarından birisidir.
Bu sefilin yatacak ve sığanacak yeri yoktur. Bu nedenle CHP zihniyeti mağlup olmaya mahkumdur.
CHP yönetiminin siyasi zihniyeti işgal edilmiş, aklı rehin alınmıştır. 2021 yılında ülke ve dünya gündeminde öne çıkan başlıklardan bir tanesi de 15 Ağustos 2021’den itibaren Kabil’in alınmasıyla Taliban’ın ikinci iktidar döneminin başlamasıdır.
Türkiye sığınan Afgan ve Suriyeli sığınmacıların kendi ülkelerinde güvenli, istikrarlı bir ortamın inşasından hemen sonra geri dönüşlerinin gönüllü şekilde ikmal ve idamesi milli bir zarurettir.
Partimizin simgelerini kullanıp çeteleşen, sokak eylemlerine heves edenlerin enselerinde kesinlikle nefesimiz olacaktır. Yaptıklarına da pişman edecek hukuk ve kolluk gücü devletimizde de bulunmaktadır. Hiç kimse hesap hatası yapmasın. Milliyetçi Ülkücü hareketi dibi görünmeyen kuyulardan su içmeye davet etmesin.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı her durumda sorumludur. Suç sabit görülürse, bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir.