MHP lideri Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle;
12 Temmuz 2021 pazartesi günü yani dün partimizin MYK ile Merkez Disiplin Kurulu'nun ortak toplantısını gerçekleştirdi. İç ve dış gelişmeleri tüm boyutlarıyla ele aldık. MHP sahadadır, kalptedir, milli kaderin taşıyıcı siyaset omurgasıdır. Biz çıkarlarımızın değil, ülkülerimizin peşindeyiz. Biz yalanın değil hakikatin izindeyiz. Halkın yanındayız, helalin safındayız. Bizim anlayışımıza göre siyaset bir meftuniyet olmasının yanı sıra insana hizmetin, hürmet göstermenin cümlesidir. Bu cümleden mahrum olanların siyaseti kötüdür, kötürümdür, köhnedir. Siyasetin doğru olması kadar zamanlamanın da doğru olması lazımdır. MHP bugüne kadar siyasette zamanlama yanlışına düşmemiştir.
NET CUMHUR İTTİFAKI MESAJI
Ara rejim özlemi duyanlar, demokrasiye silah çekenler bize yabancı ve uzaktır. Milli ve demokratik ilkeler neyi gerektiriyorsa, yaptığımız ve bundan sonra da yapacağımız odur. Bizim dedikodu aşına karnımız toktur. Cumhur İttifakı'nı hedef alan alçak kampanyalara kulağımız tıkalıdır. Cumhur İttifakı, Türk Milleti'nin duruşudur. Cumhur İttifakı dünden daha güçlüdür. Cumhur İttifakı camdan bir vazo değildir ki kırılsın. Cumhur İttifakı sipariş üzerine kurulmadı, pazarlıkla kurulmadı. Cumhur İttifakı'nın gıyabında yalan çarkı inşa edenlerin asıl gayesi Türkiye'nin tökezlemesi, 15 Temmuz FETÖ işgal girişiminin rövanşının alınmasıdır.
15 Temmuz inancın, işgale karşı kahramanca direnişidir. 15 Temmuz, demokrasi ve milli birlik günüdür. Bugün Türkiye için aynı zamanda bir dönüm noktasıdır. 15 Temmuz, FETÖ kalkışmasına karışan kim varsa, kim ortak olmuşsa, ismi mevki ne olursa olsun Türk askeri değildir, asla da olmamıştır. Türk askeri onur sahibidir. Bir terörist, Türkiye düşmanlığı konusunda eğitilmiş, maklube yiyerek açılan karanlık meskenlere örgütlenerek vatana ihanete dokunmuşlardır. Kardeşçe yaşayacağız, birbirimize saygı duyup hoşgörü ve dayanışmayı her daim vaiz tutacağız. 15 Temmuz hain teşebbüsünün dış bağlantıları konusunda söylentiler aslında malumun ilanıdır. Bu darbe mekaniğinin arkasında Türkiye'ye kin ve nefret besleyen odakların olduğu tartışma getirmeyen bir gerçektir.
Fethullah Gülen derdest edilip ülkemize getirilmelidir. Başka çare yoktur, başka çözüm yoktur. İhanetin bedeli başka türlü ödenmeyecektir. 251 şehidimizin kanu hala yerdedir. İçeridekiler gariban değil, haindir, katildir.
İP Başkanı, FETÖ'cüleri kastederek 'Bütün ağababaları uçup gitti, ne kadar gariban varsa içerde' demiştir. Gariban dediği, soruları çalan hırsızlardır, kalemini ve vicdanını satan savcı ve hakimlerdir. İçeridekiler gariban değil casusdur, haindir, katildir. CHP yönetimine göre 15 Temmuz tiyatrodur, masaldır.
KILIÇDAROĞLU'NA ÇAĞRI: BELGEN VAR DA SÖYLEMİYORSAN NAMERDİN AĞABABASISIN
Bizi devlete sızan karanlık örgütlerle aynı görmek, en adi cinayet, en alçak ihanettir. 12 Eylül sonrası dava arkadaşlarımızın işkencelere maruz kalmaları, hatta idam edilmelerine rağmen devlete en ufak şikayet bile etmedik. Allah'ın dediği olur dedik. Devleti ebed müddet, millet ebed müddet kutlu bir geleceğe ulaşsın diye olan bize olsun dedik. Yeter ki devlet yaşasın dedik. Kılıçdaroğlu sana sesleniyorum, söylediklerin ile ilgili bir ispatın, belgen var da söylemiyorsan namerdin ağababasısın. En ufak bilgi ve belgen var da açıklamıyorsan müfterinin en önde gidenisin.
CHP'li bir sanatçı ve siyasetçi 'Kimse benim ağzıma FETÖ gibi tabirleri takamaz' demiştir. Bu kişinin bir tek Kemal Kılıçdaroğlu'na laf etmediğini hepimizin yalın şekilde gördüğü bir gerçektir. Önemli olan kimin ne söylediği değil, kimler tarafından konuşturulduğudur.
'SEROK AHMET FİTNEYİ BIRAKSIN'
Hiç kimse niyet okuyuculuğu yapmasın. Serok Ahmet fitneyi bıraksın. Onun Serok'luğu bölücülüğün umududur. Serok Ahmet, zillet çamurunun içinde çırpınmaktadır. Erken seçim dayatması yalnızca CHP'nin yalnızca İP'in yalnızca HDP'nin talebi değildir. Aziz milletim, şu gerçeklerin özellikle anlaşılmasını rica ediyorum: Oyun içinde oyun vardır. Demokrasi paravanı altında Türkiye'nin sırtını yere getirme stratejisi kontrollü şekilde yapılmaktadır.
