Siyaset

Bakan Işık, "Büyümenin lokomotifi imalat sanayii olmak durumunda"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, büyümede lokomotifin üretim olması gerektiğini vurguladı.

Bakan Işık,
23-12-2015 23:45

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, büyümede lokomotifin üretim olması gerektiğini vurguladı.

Işık, “Türkiye’de büyümenin lokomotifi imalat sanayii olmak durumunda. İhracatının yüzde 93’ü sanayi ürünü olan bir ülkede imalat sanayii güçlü değil ise diğer sektörler de güçlü değildir. Elbette hizmet sektörü, inşaat sektörü güçlü olacak ve büyüyecek. Elbette diğer sektörler güçlü olacak. Ama imalat sanayii bu gücün temelidir.” dedi.

Fikri Işık, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Aralık ayı Meclis Toplantısı’na konuk oldu. Toplantıda ilk olarak büyüme rakamlarına değinen Işık, birey başına milli gelirin 10 bin doların altına indiğine işaret etti. Bu durumu kurda artışa ve paritede gerilemeye bağlayan Işık, “Birkaç senedir milli gelirde patinaj yapıyoruz. Buna orta gelir tuzağı adı veriyoruz. Ama şu muhakkak Türkiye 12 bin 500 doları aşarsa ileri gelir grubuna dâhil olacak. Onun için ülke büyümeye devam etmeli, ülke şu büyüme oranlarını kâfi görmeyip, daha güçlü büyümeli.” ifadelerini kullandı.

Işık, orta gelir tuzağının aşılabileceğini dile getirdi ve bu anlamda Güney Kore’den örnek verdi:

“Orta gelir grubunda 19 sene kalan Güney Kore, bu dönemde ortalama yüzde 7,2 büyüdü. Türkiye olarak bu örneği önemli görmemiz ve kaçınılmaz olarak güçlü büyümemiz gerekiyor. Buna göre adımlar atmalıyız. Buna göre uygulamalar yapmalıyız. Yani ‘küçük oranlı büyümeye razıyız’ gibi bir anlayışımız yok. “

Türkiye’nin 13 senede ortalama büyüme oranının yüzde 4,8 olduğunu bildiren Işık, ayrıca şu açıklamalarda bulundu:

“Dünyada bunalım olmasa bu oran yüzde 5,5 olabilirdi. Büyümemizde üretim verim artışının payı büyük. Ama bunun da sınırına geldik. Bundan böyle Türkiye yeni bir başarı öyküsü yazmalı. Yeni bir atılım yapmalı, yeni bir başarı öyküsü yazmalı. Bu başarı öyküsünü yazmak her birimizin bildiği bir konu. Türkiye’de her bir grup ne yapılması gerektiğini iyi biliyor. Ama bunu karar haline getirmek, sebatla ve kararlılıkla uygulamak, gerekli yenilemeleri yaparak yola devam etmekte eksik kalıyoruz.

Bütün ifade edilenler temelinde bundan böyle büyümede lokomotif imalat sanayii olmalı. Bunu biliyoruz. İmalat sanayii güçlü olmayan ülkelerin en ufak durumda nelerle karşılaştığı malum. İspanya ve Yunanistan’ın sorunları ile Almanya ve Güney Kore’nin dünya bunalımında dayanıklı durumu belli. Burada Türkiye’de büyümenin lokomotifi imalat sanayii olmak durumunda. İhracatının yüzde 93’ü sanayi ürünü olan bir ülkede imalat sanayii güçlü değil ise diğer sektörler de güçlü değildir. Elbette hizmet sektörü, inşaat sektörü güçlü olacak ve büyüyecek. Elbette diğer sektörler güçlü olacak. Ama imalat sanayii bu gücün temelidir. Tam da burada imalat sanayiinde yeni başarı öyküsü ile belli başlı alanlara odaklanmaktan geçiyor. Bu alanlardan ilki Türkiye daha katma değerli ürün üretmelidir. Türkiye sürümden gelir elde ederek güçlü büyüme yakalayamaz, kilogram birim fiyatını arttırmalıdır. Bir yanda 10-15 dolar tekstil ürünü, bir yanda 100-200-500 dolara da tekstil ürünü var. Bunların maliyeti bir birine yakın. Birinde katma değer var, diğerinde yok. Katma değeri arttırmak olmazsa olmaz.”

Ar-Ge ve inovasyonun önemine temas eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, “Bu iki konuyu üretimin odağına koyacağız. Bu iki konuyu üretim anlayışımızın temeline oturtacağız. “ dedi.

Yapısal reformlara parantez açan Fikri Işık , şöyle devam etti:

“Türkiye 4 sene seçim görmeyecek, bu dönemde yapısal reformlara odaklanacak. Biz her vaadi yerine getirmek için faaliyetlere devam ediyoruz. Ama burada ekonomi yönetimi en çok yapısal reformları hayata geçirmeye odaklanıyor. Burada her imkânı ele alıyoruz. Bizim görev alanımız ile ilgili 4 reform paketi var. Bunlardan biri Ar-Ge Reform Paketi. Bu paketi haftaya Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na sunacağız. Görüşmenin ardından Bakanlar Kurulu’na ileteceğiz. Parlamentoya tasarı olarak gelecek. “



İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da Ar-Ge Reform Paketi‘nin öneminden söz etti. Bahçıvan, şunları kaydetti:

“Paket yenilikler getiriyor. Örneğin, TÜBİTAK Ar-Ge yapan şirketlerin rakibi olmayacak, onları teşvik eden bir kurum haline gelecek. Pakette yer alan ve sanayimizin için önemli bulduğumuz bir diğer konu da tasarımın Ar-Ge gibi teşvik edilecek olmasıdır. Bu bağlamda önemli gördüğümüz konu var, o da Ar-Ge teşviklerinin içeriklerinin belirlenmesi ve firmalara kullandırılmasında sanayi odalarının aktif rol oynamasıdır.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER