Bartın
İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda bölgeye giden 53 kişilik gönüllü sağlık ekibi, Nurdağı'ndaki çalışmalarda 17 canın enkazdan sağ çıkarılmasına yardım etti. Ekiptekilerin bir bölümü çalışmalarını tamamlayarak kente döndü.
Bartın UMKE ve Afet Birim Sorumlusu Yalçın Yurdusev, gazetecilere, ilk olarak 6 kişilik ekiple afetten yaklaşık 1 saat sonra yola çıktıklarını söyledi.
Yurdusev, Kahramanmaraş Göksun'dan geçtikleri sırada katıldıkları kurtarma görevinde 4 kişiyi çıkarmayı başardıklarını belirterek, "Ben daha önce de birçok afette çalışmaya katıldım ama Nurdağı çok kötüydü, terk edilmiş şehir görüntüsü vardı. Kendimi aciz hissettim. Çok sayıda enkaza müdahale edilmesi gerekiyordu. Ekipler her yere yetişmeye çalışıyordu." diye konuştu.
Hemen jandarma ekipleriyle çalışmaya başladıklarını aktaran Yurdusev, "48 ve 72. saatlerde canlı çıkarttık. Bizlerde buruk sevinç yarattı. Enkazın altından bir kişinin kolunu bile görsek, ona damar yolu açmamız, boyunluk takmamız bizim için önemliydi." dedi.
Yurdusev, bölgede kaldıkları 6 gün boyunca 17 kişiyi enkazdan kurtardıklarını bildirdi.
Malatya'daki ailesinin yerine yardıma ihtiyaç duyanların yanına koştu
Gönüllü sağlıkçı Uğur Dinç de deprem haberini aldıktan sonra Malatya'daki ailesinin kayıp yaşamadığını öğrendiğini anlattı.
Ailesi iyi durumda olduğu için çalışmalara katılmayı tercih ettiğini dile getiren Dinç, "Ailem sokakta kalmıştı ama bu diğer insanlara yardım gitmesinden daha önemli değildi." ifadesini kullandı.
Dinç, Nurdağı'nda jandarma ekibi ile çalışırken arama kurtarma köpeğinin yaralandığını kaydederek, "Arka sağ ayağında çalışma sırasında büyük kesi oluşmuş, kanaması da mevcuttu. Acil travma biriminde olduğum için dikiş işlemlerini yaptım. Köpek, sonrasında arama kurtarma çalışmasına döndü." şeklinde konuştu.
UMKE gönüllüsü Yiğit Kerrar Yılmaz, oldukça hüzünlü anlar yaşadıklarını dile getirerek, "Ses aldığımız bir enkazda anne, kurtarmak amacıyla çocuklarının üzerine kapanmıştı ancak 2 çocuk da hayatını kaybetmişti. O anda moral olarak bitmiştik. Fakat anne ve babanın yaşadığını görmek bizi çok etkiledi. Bunu kelimelerle anlatmak imkansız." değerlendirmesinde bulundu.
