Uludağ Üniversitesi’ndeki öğrencilik yıllarında Emirsultan Mahallesi’nde kalan ve Bursa’nın ruhâniyetli kimliğinden fazlasıyla etkilenen Başkan Aktaş, sabah ilk ışıklarından gecenin karanlıklara kadar her sokağını adım adım gezdiği Bursa’ya alan sevdasını daha önce ‘Benim Bursa’m’ şiiriyle kaleme almıştı. Başkan Aktaş’ın seslendirdiği bu şiir, özellikle sosyal medyada büyük beğeni toplarken, Başkan o şiirinde Bursa’yı ’Bereketin sonsuz bahçesi’ olarak tanımlamıştı.
Yoğun iş temposuna rağmen, fırsat buldukça Bursa için kalem oynatan Başkan Aktaş, Sevgililer Günü’nde Bursa’ya olan aşkını yine şiirle ifade etti.
İşte Başkan Aktaş’ın ‘Bu şehir benim ömrüm’ şiiri:
“Bu şehirde büyüdüm, bu şehirde ağladım, bu şehirde sevdim, bu şehirde güldüm…/ Bu şehir benim ömrüm. / Çarşısını, esnafını, şu pazarcı sedasını…/ Avuç avuç şeker satanı, şeker alan çocuklarını…/ Huzur kokan sokaklarını, yılların şahidi kaldırım taşlarını…/ Pencereye vuran yağmurun sesini, toprağa düşen kar tanesini…/ Şu heybetli çınarı, tarihe yön veren medeniyetin ulu hakanlarını…/ Yüzümü ısıtan lodosu, içimi ferahlatan Uludağ’ı…/ Ben bu şehrin her karışını, 7’den 70’e her yaşını…/ Ben bu şehri canla başla, yeşil beyaz bir aşkla seviyorum…/ Bizim aşkımız da sevdamız da Bursa…
Yazma konusunda üst düzey bir kabiliyeti olmadığını ancak şiire meraklı olduğunu belirten Başkan Aktaş, “Bursa’yı sabahın çok erken saatlerinden gecenin birine, ikisine kadar o kadar derinden yaşıyorum. Bursa’yla o kadar özdeşleştim ki, samimiyetle Bursa’ya karşı hislerimi kaleme aldım. “Benim Bursa’m” şiirimde olduğu gibi yine güzel bir çalışma ortaya çıktı. Bir işi severek, isteyerek ve gönülden yapan herkesin bir şeyler yazabileceğini düşünüyorum” dedi.