Ekonomi

Betonda lideriz

Talebe bağlı üretim yapan hazır beton sektörünü, özellikle Bursa’da kentsel dönüşüm yatırımları ile birlikte hareketli günler bekliyor. Geçtiğimiz yıl Bursa’nın beton ihtiyacı için 3.1 milyon metreküp üretim yapan sektör, bu yıl rakamların 3.3 milyon metreküpe çıkacağını öngörüyor.

Betonda lideriz
22-03-2016 13:15

Hazır beton sektörünün en büyük sorunlarının başında ise denetim eksikliği, çalışma saatleri, düşük tonaj uygulamaları ile haksız rekabet var. Avrupa’da üretimde birinci sırada olan sektör, 250 milyon metreküp olan hacmin 107 milyonunu metreküpünü üretiyor. Bursa'da yaynlanan haftalık Ekohaber Gazetesi, hazır beton sektörünün önce gelen firalarının temsilcileriyle konuştu...

‘Kayıt dışı ve fiyat rekabeti sorun’

Fatih VARDAR / Bursa Beton Genel Müdürü
Yapı ruhsat adedinin azalması sektörü olumsuz etkiliyor. Ruhsat sonrası inşaatın tamamlanması ve dolayısıyla malzeme alımlarının iki- üç yıl süreye yayılması durumu, ruhsat adedi azaldığında bizler için ciddi bir sıkıntı. İmar yasasındaki değişiklikler çerçevesinde tanınan ve 2015 yılı sonuna kadar geçerli olacağı belirtilen haklar sebebiyle geçen yılın son çeyreğinde ciddi bir yığılma oldu aslında. Ama ruhsat adedinin azlığı bizler için bu yıl daha az metreküp satış sonucunu doğurur. Küresel ve ekonomik gelişmeler 2016 yılını da geçtiğimiz yıl gibi geçireceğimizi gösteriyor. Umalım ki; olumsuz gelişmeler olmasın, sektör daralmasın...

ÇALIŞMA KÜLTÜRÜ DEĞİŞİYOR

Burada konu sadece beton üretim kapasitesi değil. Beton stoklanabilir bir ürün olmadığı için betonun sevki ve dökümü ile ilgili makina ve ekipman kapasitesini de baz almak gerek. Sektörün gelişimine paralel olarak ekipman model ve teknolojileri, inşaat yapım teknolojileri de sürekli değişiyor. Ve geçmiş yıllara göre inşaat sektörünün çalışma kültürü de değişiyor. Artık çalışma saatleri süresince maksimum kapasiteyle kalıplara beton yerleştirme işlemini gerçekleştirebilmek önemli. Pek çok bölgede belli saatler dışında ve hafta sonları inşaatlarda çalışılmasıyla ilgili yasak sözkonusu. Dolayısıyla döküm yapılabilecek saat aralığında, son teknoloji ürünü modern ve çok sayıda ekipmanla hizmet verebiliyor olmak önem kazandı. Hazır beton pazarı talebe bağlı üretim yapıyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm hareketi ile birlikte Bursa’yı da sektörümüz açısından hareketli günler bekliyor. Umalım ki; sekör açısından kapasitelerin full kullanıldığı günler yaşansın.

KAYIT DIŞI VE FİYAT REKABETİ SORUN

KGS belgesi olmayan üreticinin sayıca çokluğu, kalite anlamında değerlendirme açısından hazır beton denetiminin yetersiz olması öncelikli sorunlar. Ne yazık ki; kalite sonuçları depremlerde kendini gösteriyor. Önemli olan, deprem öncesinde betonda kalite standartlarının takibi. Kayıt dışı ekonomi ve getirdiği fiyat rekabeti bizim sektörümüz için de sorun. Zamanı verimli kullanma planı maksimum derecede önemliyken, çalışma saatleri içerisinde şehir içi trafikte bulunmamız ile ilgili kısıtlamalar bizim için önemli problem. Eğitimli, yetişmiş insan kaynağı yetersizliği bir diğer sorun. Ve en önemlisi son kullanıcının betonun yapıdaki yeri ve yaşama dair önemi ile ilgili yeterli bilgi ve bilince sahip olmaması. Biz bu anlamda yoğun olarak çalışıyoruz son yıllarda. Çünkü; son kullanıcının beton kalitesini sorgular hale gelmesi sektörü gelişime, yüksek kalite anlayışına zorlar.

‘Beton tüketimi artacak’

Mecit GÜNDÜR / Sinta Beton Hazır Beton İşletme Müdürü
2015 yılı içerisinde şehrimizdeki imar tip yönetmeliğinin değiştirilmesi, ertelenmesindeki belirsiz durum ve bu durumdan kaynaklı belediyelerdeki ağır işleyen mekanizma yapı ruhsatlarındaki azalmaya neden oldu. 2014 yılından alınan ruhsatların ve ilerleyen projelerin özellikle şehrimizde büyük ölçekli işler olması ve yatırımcıların temkinli yaklaşarak 2015 yılına ellerindeki projelere ağırlık vermeleri de yapı ruhsatlarının azalma nedenleri arasında. Bir diğer neden de şehrimizde imarlı arsaların azalması, yeni imara açılan alanların altyapı eksikliklerinden ve lokasyonundan dolayı tercih edilmemesi. 2015 yılındaki yapı ruhsatlarının azalması, 2016’da beton sektöründe tabiki de bir miktar işleri düşürür.

Fakat ‘Eski İmar Tip Yönetmeliği’nin yetişemeyen veya değişmediği için 2016’ya bırakılan ruhsatlar, daha önceden alınmış ruhsatlar gibi etkenlerden dolayı sektörü etkileyecek hatırı sayılır bir düşüş olarak karşımıza çıkmayacağı görüşündeyim.

BETON TÜKETİMİ ARTACAK

Özellikle Bursa ilindeki büyük ölçekli AVM projeleri, lüks rezidans ve konut projeleri , Otoyol Geçişi, kentsel dönüşümün başlaması, büyük kamu yatırımları gibi başlıca tetikleyici sebepler olduğu için beton tüketiminin 2015’e göre bir miktar artacağı görüşündeyim. Fakat 2014 yılındaki gibi bir sıçrama olacağını düşünmüyorum. Bu yıl 2015 yılındaki gibi yüzde 5 – yüzde 7 bandında bir büyüme öngörüyorum. Mevcut duruma kapasite yönünden bakacak olursak özellikle ilimizde hala yeni açılan beton firmaları olduğu için toplam kapasite kullanımımızda kayda değer bir artışın olacağını düşünmüyorum.

Bursamız sürekli gelişen ve mimari yönünden de değişen bir şehir. Hal böyle olunca yeni projeler de beton kullanım hacmi de günden güne artmakta. Bunun yanı sıra bir sanayi şehri olduğu için yeni OSB bölgelerinde sanayi yatırımları da artıyor.

AYLIK 275 BİN METREKÜP

2014 yılı verilerine göre Türkiye’de kişi başına düşen hazır beton kullanımı 1,4 metreküp olarak kayda geçmiştir. Bu rakamı 2015 yılı için 1,5 metreküp olarak düşündüğümüz zaman Bursa’nın yıllık beton ihtiyacı 2015 yılı için 3.1 milyon metreküp, 2016 için ise (öngörüm) 3.3 milyon metreküp olacaktır.
Aylık bazda ise 275 bin metreküpe tekabbül eder.

Şehrimizdeki ve ilçelerdeki tesislerin yüzde 70 kapasite ile çalıştığını düşündüğümüz zaman bile aylık toplam kapasite 350 bin metreküp civarındadır. Hal böyle olunca ciddi bir kapasite fazlamız olduğu görülmektedir. Bu durumda ne yazık ki bu işe yatırım yapan yeni firmalar mevcut pastadan pay alabilmek için haliyle rekabete girmekte, sektörün kar marjı gitgide düşmektedir. Bu rekabet haksız rekabete dönüştüğü zaman da korkulan olmakta, sonucunda hizmet ve ürün kalitesi düşmektedir.

EN BÜYÜK SORUN DENETİM EKSİKLİĞİ

Hazır beton sektörünün en büyük sorunu denetim eksikliğidir. Yapı denetim mevzuatında ve standartlarda bilindiği üzere 28 günlük numunelerin sonuçlarına göre beton kaderi belirlenmektedir. Bu numune sonuçları beklenilen değerlerin altında ise süreç bir 28 gün sonraya sertleşmiş betondan karot numunesi alımına gitmektedir.
Geçen bu 2 aylık süre içerisinde dahi zaten yüzde 8 mukavemetini arttırmış betondan beklenilen değer hemen hemen bir alt sınıfın değeridir. Eğer beton bu değeri dahi kurtarmıyorsa projenin statik mühendisinin yorumu veya güçlendirme takviyesi talebi ile bu büyük problem basit bir şekilde, ortadan kaldırılmış olur.
Sektörde 43. yılımızı geçirdiğimiz Bursa’mızda istenilen değeri sağlamadığı için kırılan ve yeniden betonu dökülen bir yapı elemanına rastlamamak yüzde 80’in insan kontrolünde olduğu bu sektörde bütün betonların üretiminin sıfır hata ile kusursuz yapıldığı anlamına gelir. Buna da tam anlamıyla inanmak çok güçtür.

ÇALIŞMA SAATLERİ VE TONAJ

Sektörün ikinci büyük sorunu ise çalışma saatleri ve tonaj kısıtlamalarıdır. Bilindiği üzere inşaat sektörü binlerce kişinin istihdam edildiği, yüzlerce ayrı sektörün lokomotifi durumundadır. İnşaat teknolojisi ise günden güne gelişmekte, en değerli hazinemiz olan zamanı en iyi sürede kullanarak, en düşük maliyetle çalışma eğilimindedir. Hal böyle olunca (şehir merkezleri hariç) bazı bölgelerdeki çalışma saatlerinin yeniden düzenlenerek hem inşaatın bir an önce bitirilmesi, hem de çevredeki semt sakinlerinin rahatsız olmaması konusunda tekrar düzenlenmesi faydalı olacaktır.

Uygulanan tonaj kısıtlamaları da sektörün en büyük sorunlarından birisidir. İnşaat teknolojisinin geliştiği (yolların yüke dayanıklı olması açısından), makine araç teknolojisinin geliştiği (kamyonların yüklü kapasiteye göre hareket ve fren donanımı olması açısından) ülkemizde, yasal tonajların çok düşük olmasının büyük kayıpları vardır.
Bu durum analiz edilip hesaplanırsa ülkemize akaryakıt, zaman ve çevre kirliği (araçların fazla çalışması) açısından çok büyük bir zararının olduğu görülecektir.

Birliğin en önemli üyesi Türkiye

Stein Tosterud / Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) Başkanı
Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) Başkanı Stein Tosterud, Türkiye’deki hazır beton sektörünün hızlı gelişimini ve başarılı uygulamaları hayranlıkla izlediklerini belirtti. Tosterud, “Türkiye tek başına, tüm Avrupa’nın yarısı kadar hazır beton üretiyor. ERMCO’nun temsil ettiği Avrupa sektörü bugün yaklaşık 250 milyon metreküp beton üretiyor. Bunun 107 milyon metreküpünü ise Türkiye üretiyor. Türkiye; Fransa, İngiltere ve Almanya ile birlikte Birliğin en önemli üyesi” dedi. 

‘Sektörde geriye gidiş yok’

Yavuz Işık / Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı
Çimento ve betonda kapasite kullanımının 2015 yılında yüzde 78’e çıktığını belirten Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, “Bu yıl son derece verimli olacak” dedi.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, hazır betonun inşaat sektörünün en önemli bileşenleri arasında yer aldığı için iki sektörü bir arada değerlendirmek gerektiğini söyledi. 

İnşaat sektörü açısından kamu ve özel sektör yatırımlarının önemli olduğunu dile getiren Işık, sfır konut stoku sayısının fazla olmasına karşın alınan yapı ruhsatı adedinin geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 25 azaldığını belirtti.

Işık, yapı ruhsatı sayısındaki azalmanın inşaat sektörünün bu yıl büyümeyeceği anlamına gelmediğini de belirtti.

‘BU YIL VERİMLİOLACAK’

Türkiye’de 2014 yılında 102 milyon metreküp beton tüketildiğini anlatan Işık, geçen yıl bu miktarın 107 milyon metreküpe ulaştığının altını çizdi. 
Kapasite kullanım oranlarının 2015 yılının aralık ayı itibarıyla çimento ve betonda yüzde 78’e çıktığını anlatan Işık, “Bu durum 2016 yılının son derece verimli olacağını ve inşaat ve hazır beton sektöründe geriye gidiş olmayacağını gösteriyor” ifadesini kullandı. 

Kamunun devam eden projelerinin de sektöre olumlu yansıyacağını belirten Işık, söz konusu yatırımların hazır beton sektörünü canlı tutacağını kaydetti.

‘KÖYDE BİLE HAZIR BETON TESİSLERİ VAR’

Yurt genelinde hazır beton alanında bin civarında tesisin faaliyet gösterdiğine işaret eden Işık, bu tesislerin 240 milyon metreküplük üretim kapasitesine sahip olduğunu vurguladı.

Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de yeni hazır beton tesisine ihtiyaç bulunmadığının altını çizen Işık, “Artık neredeyse köylerimizde bile hazır beton tesisleri var. Önemli olan bu tesislerde standartlara uygun, kaliteli betonun üretimini sağlamak ve bunun denetimini yapmaktır” dedi. Türkiye’nin deprem kuşağında bulunduğunu anımsatan Işık, bu anlamda depreme dayanıklı bina inşa etmenin önemli olduğunun altını çizdi.

‘YÜZDE 5 BÜYÜME BEKLİYORUZ’

Sektörün büyüme performansı ile ilgili de görüşlerini paylaşan Işık, Türkiye’nin büyüme hızıyla inşaat ve hazır beton sektörlerinin büyüme hızlarının paralel olduğunu belirtti. Türkiye’nin son 4 yılda ortalama yüzde 3,1 büyüdüğünü dile getiren Işık, “Bu yıl Türkiye’nin yüzde 4-4,5 büyümesini, hazır beton sektörünün de yüzde 5 büyüyeceğini öngörüyoruz” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER