Sağlık

Bilim Kurulu Üyesi Demircan: “Bütün Türkiye futbol takımı kaptanı olmuş, maske herkesin pazı bandında”

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Demircan, yeni normalde insanların gereğinden fazla normalleştiğini belirtti. Prof. Dr. Demircan, “Maskeyi nereye takıyoruz? Şimdi bütün Türkiye futbol takımı kaptanı olmuş. Maske herkesin pazı bandında. Buradaki maske virüsü önler mi?” dedi.

Bilim Kurulu Üyesi Demircan: “Bütün Türkiye futbol takımı kaptanı olmuş, maske herkesin pazı bandında”
21-08-2020 12:21

Son Bilim Kurulu toplantısında konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka sayılarının arttığını ve vatandaşların kurallara daha fazla riayet etmesi gerektiğini söylemişti. Gazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı olan Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Demircan, 1 Haziran sonrası geçilen yeni normal sürecin bir kredi olduğunu, insanların bu krediyi çok dikkatli tüketmesi gerektiğini, aksi takdirde yeniden kısıtlamaların gündeme gelebileceğini belirtti.

“Bütün Türkiye futbol takımı kaptanı olmuş”
Son dönemde yaşanan vaka artışında maske, mesafe ve hijyen kurallarında yaşanan esnemenin payı olduğunu belirten Prof. Dr. Demircan, “Maskeyi nereye takıyoruz? Şimdi bütün Türkiye futbol takımı kaptanı olmuş. Maske herkesin pazı bandında. Buradaki maske virüsü önler mi? Gözlüğü getirip buraya takıyor musunuz? Maskeyi iyi takmamız lazım, iyi korunmamız lazım. Çok rahatladık ve çok normalleştik. Bunun sıkıntısıyla vaka sayıları artıyor. Okulların açılması dahil, iş yerlerinin açılması dahil, düğünler ve pek çok etkinlik, yani biz birçok kongreleri bile erteledik. Pek çok sınavı öteledik. Normal hayatı zorlaştırmayalım, bu bizim elimizde. Bu nedenle herkesin kurallara uyması ve dikkatli olması lazım. Bakın rehavete kapılırsak virüs uyumuyor. Yaz kış da dinlemedi, onu da gördük. O yüzden herkesin bu duruma dikkat etmesi lazım. Geçenlerde bir kafe gördüm, o kadar sıkışık oturuyorlar ve insanlar o kadar kalabalık ki, virüs bile araya giremez. Yani inanılmaz, en entelektüel en gelişmiş yerlerde bunları görüyoruz. Lütfen bu durumlara lütfen meydan vermeyelim, kurallara uyalım. Yoksa hepimiz için çok kötü olur” şeklinde konuştu.

“Okulların açılması ve çocuklarımızın eğitimlerinin devam etmesi, hepimizin öncelikli konularından bir tanesi”
Okulların açılması hususunda vatandaşların önlemleri dikkate almasının ve bu doğrultuda vaka sayılarında ivmenin aşağı yönlü harekete geçmesinin hayati öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Demircan, “Okulların açılması ve çocuklarımızın eğitimlerinin devam etmesi, hepimizin öncelikli konularından bir tanesi. Geçen Mart ayında Türkiye’de vakaların görülmesi ve sayıların artışı ile biliyorsunuz uzaktan eğitime geçmiş ve hızlı bir eğitim değişikliği ile eğitimi tamamlamaya çalışmıştık. Ama tabii ki yüz yüze eğitim olması gerektiğini, geçenlerde Milli Eğitim Bakanımızın açıkladığı gibi bazı şeyleri ekranlara üflemek ve onun ruhunu verebilmek zor olacağı için biz de bu amaçta çalışıyoruz. Hem sağlık olarak, yaygınlığı azaltmak, çocuklarımızın sağlığını riske atmamak ve çocukların büyüklere virüs getirmemesi, büyüklerin enfekte olmaması için çalışıyoruz. Bu yüzden 31 Ağustos gibi açılması planlanmıştı biliyorsunuz, görülen lüzum üzerine bu tarih 21 Eylül’e uzatıldı. 21 Eylül’de okulların açılabilmesi için hepimizin gayret göstermesi lazım. Şu anda vaka sayılarının artışı bizi bu konuda düşündürüyor. Hani açma niyetimiz var. Hem Sağlık Bakanlığı hem de Bilim Kurulu olarak bunu desteklemekle, hem taraf olmak ile birlikte hem de Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda çok büyük hazırlık yapması ile birlikte gördüğünüz gibi vaka sayılarını düşürmemiz lazım. Yani bunun en önemli aşaması o. Özellikle de bir basamaklı geçiş olabilir. Yani okulda az zaman geçirme, yüz yüze olan eğitimlerde üçer günlük belki eğitimler ve 1. sınıf, 2. sınıf, belki 4. sınıf ona Milli Eğitim Bakanlığı karar verecek. 8. sınıf ve 12. sınıf gibi büyük sınavlara hazırlanacak ve okuma yazma da öğrenecek çocuklarımız için bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu bizim elimizde olan bir şey” ifadelerini kullandı.

“Normal kelimesini duyan herkes süper normal gibi bir duruma büründü”
Düğün ve cenaze gibi toplu temasın yoğun olduğu alanlarda maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmenin çok önemli olduğunu ve bu önemde mümkün olduğunca bu tür yoğunluğun olduğu ortamlardan uzak durulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Demircan, “1 Haziran’a kadar oldukça kısıtlı gittik. Pek çok sektörü kapattık. Pek çok düğün ve bu tür toplu törenler ertelendi. Bunların amacı virüsün yayılımını azaltmak, halkın sağlığını korumaktı ve 1 Haziran’dan sonra yeni normalleşme diye bir kavrama geçiş yaptık. Tabi normal kelimesi buraya pek oturmadı. Normal kelimesini duyan herkes süper normal gibi bir duruma büründü. Bu bir krediydi, yani bir açık çek verilmişti. Düğün salonları ve bu tip yerler kurallara uymak suretiyle açılabilirdi ve açıldı. Bu tip şeylerde kurallara uymazsak yani tekrar kapatmalar gündeme gelebilir. Düğünler, sevinme cenazeler üzülme yeri ama bunlara şu dönemde dikkat edilmesi lazım” diye konuştu.

“Pozitif kişinin düğüne gitmesi ne demektir”
Test sayısındaki artıştan duyduğu memnuniyeti belirten Prof. Dr. Demircan, şunları kaydetti:
“Genel anlamda test sayısının artırılması ve çok kişiye test yapılması tıbbi olarak önerilen bir durum. Yani bunun için Türkiye’de iki iyi şey var. Baştan beri çok sayıda test yapılıyor ve bu test 20-30 binlerden başladı ve bu sayının 100 binlere ulaşacak olması çok iyi. Filyasyon ekipleri ile iyi bir filyasyon yapılması ve bütün temaslıların taranması çok iyi. Ama bakın bunların hepsi virüsü kaptıktan sonra olan şeyler. Esas önemli olan virüsü kapmamak veya birbirimize yaymamak. Kime yayıyoruz? Annemize, babamıza, çocuğumuza, eşimize dostumuza ilk başta, sonra müşterimize ve daha sonra halktan diğer insanlara. Yani bu insanlara kul hakkı olur ve insanlara saygı açısından bunları yapmamamız lazım. Bulaştıktan sonra biz bunları önlemeye çalışıyoruz. Temel olarak bulaşmayı ve birbirimize bu virüsü geçirmemeyi amaçlamamız lazım. Sahillere bir bakıyorsunuz, Miami sahilleri gibi bir durum söz konusu. Sağlıkçılar da bundan artık üzülüyor ve düşünüyor. Yani halkın kendini korumayıp daha sonra ağır bir şekilde hasta olup, gelip hastaneleri doldurması hem kendini, hem ailesini ve temaslıları hem de çalışan sağlıkçıları tehdit ediyor. Bu yüzden bunu önlememiz lazım. Bu testlerin artması ve bunların tespit edilmesi iyi. Şu anda pek çok kişi evinde izole ediliyor. Bir de onların uyması lazım. Pozitif kişinin düğüne gitmesi ne demektir? Yani intihar bombacısı gibi giderek bunu insanlara bulaştırmak akıl alır gibi değil. Kul hakkı, insan haklarına saygı hiçbirine konulamaz bir durum. Yani pozitif iseniz izole olmanız, ilaç gerekiyorsa ilacınızı almanız ve kurallara uymanız gerekiyor. Böyle böyle önleriz, yoksa bir anda her taraf virüslü insanlar ile dolar."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER