Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Elmedin Konakovic, New York’ta Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu marjında gerçekleştirilen Bağlantısızlar Hareketi (NAM) Dışişleri Bakanları Toplantısında konuştu. Bakan Konakovic, 1992-95 yılları arasında Bosna Hersek’te yaşanan savaş ile bugün Gazze’de yaşananlar arasında paralellikler çizdi. Bosna Hersek’in savaş sırasında güçlü bir şekilde silahlanmış olan Sırp güçleri tarafından saldırı ve işgale uğradığını hatırlatan Konakovic, o dönemde BM’nin Bosna Hersek’e silah ambargosu uyguladığını ve Bosna Herseklilerin kendi evlerini, ailelerini ve vatanlarını korumasına engel olduğunu ifade etti.
Konakovic, “Halkımızın karşı karşıya kaldığı savaş suçları ve dehşetlerin listesi uçsuz bucaksızdır. Fakat büyük bir gururla söyleyebilirim ki güçlü bir şekilde silahlanmış olan düşmana karşı kendimizi korurken her zaman savaşın kaidelerini ve uluslararası hukuku gözettik. Herkes bizi kendi başımıza bırakmış olsa da asla masum sivillerin öldürülmesini haklı görmedik” dedi.
"Bosna Hersekliler olarak tüm güç sahiplerinden Gazze’deki katliamı acilen durdurmasını talep etmek, üzerimize borçtur”
Bosna Hersek’in en zor zamanlarında dahi Avrupa topraklarında İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana insanlığa karşı en ağır suçlar işleyen düşmanlarına benzemekten kaçındığını ifade eden Konakovic, “Bu nedenle de bugün cesur ve gururlu Bosna Hersek’in temsilcileri olarak tam bir ahlaki tutarlılık içerisinde tüm güç sahiplerinden Gazze’de çocuk, kadın, erkek ve tüm sivillerin en vahşi şekilde katledilmelerinin acilen durdurulmasını talep etmek, üzerimize borçtur” şeklinde konuştu. Konakovic, “41 binden fazla insan öldürüldü ve bunların çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Okullar meşru askeri hedef değildir. Mülteci çadırları meşru askeri hedef değildir. Pazar yerleri meşru askeri hedef değildir. Oyun oynayan çocuklar meşru askeri hedef değildir. Hastaneler meşru askeri hedef değildir. Gazeteciler meşru askeri hedef değildir. İnsan hakları, hukuk ve uluslararası yasalar herkes için aynı olmalıdır. Bu dersler, 30 yıl önce Srebrenitsa’da acı bir şekilde öğrenildi. Şimdi aynı hataları yapmayın” dedi.