Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, BTSO Küresel Fuar Acentesi ve Uludağ İhracatçı Birlikleri işbirliğinde, video konferans yöntemiyle düzenlenen seminerde Litvanya, Letonya ve Estonya’daki mevcut durum, salgın sonrasındaki işbirliği imkanları ve firmaların Baltık pazarına girişte dikkat etmesi gereken konular değerlendirildi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren BTSO Meclis Başkan Yardımcısı ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit, salgın sürecinde daralan küresel ticaretin etkisiyle oluşan ihracat kaybının hızlı bir şekilde telafi edilmesi ve yeni dünya düzeninde Bursalı ihracatçıların daha güçlü bir şekilde yer alması hedefiyle çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Salgın sonrası dönemde Bursa ile Baltık ülkeleri arasındaki ticareti artırmayı hedeflediklerini kaydeden Bayizit, “Bursa ile Baltık ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 32 milyon dolar seviyesinde. Bölgeye ihracat yapan 660 firmamız bulunuyor. Bursa ve Baltık ülkeleri arasındaki ticareti yeterli bulmuyoruz. Salgın sonrası Baltık ülkeleriyle daha yakın işbirliği kurmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Litvanya Vilnius Ticaret Müşaviri Ümit Ateşağaoğlu dünyadaki genel tabloya kıyasla Baltık ülkelerinin korona virüs konusunda şanslı olduğunu söyledi. Bölgede vaka sayılarının oldukça düşük seyrettiğini belirten Ümit Ateşağaoğlu, “Litvanya ve Estonya’da iki bin, Letonya’da ise bin 200 civarında vaka görüldü. İnsanlar sosyal hayatlarına olduğu gibi devam ediyor. Maske takma zorunluluğu yok. Herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. Ekonomik hayat da devam ediyor. Ağustos ayı itibariyle uçuşların başlaması planlanıyor. İş insanları rahatlıkla buraya gelebilirler” dedi.
Baltık ülkelerinin uzak ülkeler olduğu için ihracatçılar tarafından pek bilinmediğini kaydeden Ateşağaoğlu, “Baltıklar, ticaret açısından çok kıymetli. Bu ülkelerin ticari potansiyelinin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan firmalar için korona virüs sonrası Baltık ülkelerini kullanmak çok mantıklı bir seçenek olacak. 3 ülkenin toplam nüfusu 6 milyon civarı olsa da bu ülkeler 300 milyon kişilik bir pazara hemen ulaşım imkanı sağlıyor. İskandinav bölgesi, Rusya, Polonya, Almanya gibi komşu ülkelere ticaret yapmak isteyen Türk firmalara burada ofis açmalarını şiddetle tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Baltık pazarına giriş yapmak isteyen firmalar için en etkin yöntemlerden birinin fuarlar olduğunu kaydeden Ateşağaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tekstil ve gıda sektörlerinde önemli fuarlar düzenleniyor. Buralarda birçok ürün talep görüyor ve müşteri buluyor. Baltık ülkeleri ile ticaret yapmak isteyen firmalarımızın Ticaret Müşavirliğimizle mutlaka temasa geçmelerini bekliyoruz. Burada yerleşik, güvenilir ithalatçı firmaların listesini kendileriyle paylaşıyoruz. Kamu ihaleleri şeffaf bir şekilde paylaşılıyor. Bu ihaleler mutlaka takip edilmeli. Firmaların veritabanlarının paylaşıldığı web siteleri mevcut. Buradan da güvenilir ticaret ortakları bulabilirsiniz. Bununla birlikte Baltık coğrafyası e-ticaretin yoğun kullanıldığı bir bölge. Firmalarımıza e-ticareti de ihmal etmemelerini öneriyorum.”