FotoÄŸrafı sosyal medyada görünce normal yayılış alanının çok uzağında olması nedeniyle daha önce hiç görülmemiÅŸ bir tür olduÄŸunu fark ettiÄŸini kaydeden Kurnaz, “Normalde Türkiye’de bu türün 2 tanesi Åžanlıurfa’da, diÄŸeri ise Adana’da ve Hatay tarafında yayılış gösteriyor. Bu hayvanların hepsi en fazla 600 metreye kadar çıkan hayvanlar. Bizim bulduÄŸumuz hayvan daha kuzeyde yaklaşık kuÅŸ uçumu 250-300 kilometre kuzeyde yayılış gösteren bir hayvan ve yayılış gösterdiÄŸi sahada deniz seviyesine yaklaşık 900 metre yukarda. Türkiye’de en yüksek yerde yayılış gösteren Acanthodactylus cinsi. Göz üstü plakları 2 tane olması diÄŸer hayvanlardan farklılık gösteriyordu. Ä°lk görsel olarak göze çarpan farklılığı buydu. Türkiye’de yayılış gösteren Acanthodactylus hayvanlarından farklı özelliÄŸi de kuyruk altının kırmızımsı pembemsi bir renk olması” dedi.
Ä°lk kez Malatya’da gördüler
Çalışma arkadaşı KaramanoÄŸlu Mehmetbey Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Dr. Mehmet KürÅŸat Åžahin’le gerçekleÅŸtirdikleri saha çalışmasında hayvanları yakaladıktan sonra laboratuvar aÅŸamasına geçtiklerini anlatan Kurnaz, “Daha ileri özellikleri çözmek için ondan sonra morfolojik karşılaÅŸtırmalar, moleküler analizleri yaptık. Dünyada hiç olmayan bir tür olduÄŸuna ilk defa Malatya’da olduÄŸuna bunun isminin bizim tarafımızdan koyulduÄŸu bir tür olduÄŸuna karar verdik. Türümüzün adını da zaten bu uÄŸurda bir sürü çalışması olan, bir sürü türe yeni isim kazandıran Prof. Dr. Çetin Ilgaz hocamıza ithafken ’Acanthodactylus ilgazi’ olarak vermiÅŸ bulunduk” diye konuÅŸtu.
Kertenkeleyi ilk gördüÄŸünde heyecanlandığını dile getiren Kurnaz, “Ülkemizde 3 tanesi mevcuttu dördüncüsünü bu ÅŸekilde ekledik. Dünya literatüründe 44 olan sayısını 45’e çıkardık. Buda çok önemli bir durum. Bu türün ÅŸöylede bir katkısı var. Daha önceden bizim örneklerimiz yurtdışına kaçırılıyordu yabancı bilim insanları tarafından o ÅŸekilde tür seviyesine çıkarttırılıyordu ya da bir Türk bilim insanıyla ortak yapılıyordu. DNA çalışmaları yurt dışında yapılıyordu. Bunun hem DNA çalışmasını hem morfolojik çalışmasını Türkiye içerisinde yaptık, herhangi bir dokuyu örneÄŸi dışarıya yollamadık ve tamamen Türkiye’nin kendi ürünüdür” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
