Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) resmi desteğinde Borsa İstanbul ve Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı iş birliği ile Al-Iktissad Wal-Aamal Group (AIWA) tarafından Çırağan Sarayı’nda düzenlenen 11’inci Türk-Arap Ekonomi Forumu’na (TAF’2016) konuk oldu. Burada yerli ve Arap iktisatçılara hitap eden Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, tarihteki bir gizli anlaşmaya atıfta bulunarak, “Bugün bu coğrafyada bir oyun oynanıyor. Bu oyunun adı ‘İkinci Sykes-Picot’dur. İkinci Sykes-Picot, tam 1 Asır evvel oynanan birinci tiyatronun, birinci perdesinin devamını dilemektedir. Yani, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı coğrafyasında savaşın galipleri masanın üstüne haritaları koydular, cetvelleri çıkardılar, haritaları tamamıyla cetvelleriyle çizerek bölge ülkelerini birbirinden ayırdılar. 1 asır evvel sınırları bölerek birbirinden ayırdıkları bölge halklarını, şimdi gönüllerini ve zihinlerini birbirinden ayırarak tamamen parçalamak istiyorlar” şeklinde konuştu.
“BUGÜN BU COĞRAFYADA BİR OYUN OYNANIYOR”
Kurtulmuş, böyle bir coğrafyada Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarını sağlıyor olmasının ve bunu sürdürüyor olmasının başlı başına büyük bir başarı öyküsü olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Ümit ediyoruz ki halkımızın desteği ile Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde cesur adımlarla yolumuza devam etmeyi başaracak ve Türkiye’nin bu siyasi ve ekonomik istikrarını sürdürebileceğiz. İstikrar ortamı olmadan, bölge içerisinde de daha uzun planların yapılması mümkün değil. Bakın biz Türkiye’de bundan 20 sene evvel, 15 sene evvel, hatta daha yakın zamanda 10, 12 yıl önce hiçbir 5 yıllık, 3 yıllık perspektiflerle bir plan yapamazdı. Hele kamu kurum ve kuruluşlarının kalkınma planları tutturulamazdı. Şimdi çok şükür Türkiye son 13, 14 yıldır, özellikle 2003’ten itibaren planını ortaya koyuyor, uzun vadeli planlar yapıyor ve bunlara ulaşabiliyor. Bu istikrarın sürdürülebilir olmasını temenni ediyoruz ve birinci önceliğimizin de bu olduğunu ifade ediyoruz. Aynı şekilde Türkiye’nin bölge ülkeleriyle ilişkilerinin de gelişmekte olduğunu görüyoruz. Bunu özellikle Arap dünyasından gelen misafirlerle paylaşmak istiyorum. Bugün bu coğrafyada bir oyun oynanıyor. Bu oyunun adı ‘İkinci Sykes-Picot’dur. İkinci Sykes-Picot, tam bir asır evvel oynanan birinci tiyatronun, birinci perdesinin devamını dilemektedir. Yani, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı coğrafyasında savaşın galipleri masanın üstüne haritaları koydular, cetvelleri çıkardılar, haritaları tamamıyla cetvelleriyle çizerek bölge ülkelerini birbirinden ayırdılar. Bir asır evvel sınırları bölerek birbirinden ayırdıkları bölge halklarını, şimdi gönüllerini ve zihinlerini birbirinden ayırarak tamamen parçalamak istiyorlar. Şimdi Türkleri, Kürtleri, Arapları, Farisileri, bu bölge halklarını birbirlerine düşman haline getirmeye çalışıyorlar. Değerli kardeşlerim, hepimizin ortak olarak karşı çıkmamız gereken husus burası. Çok açık söylüyorum bu coğrafyada Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın ve Farisi’nin ve diğer unsurların hiçbirisinin kaderi bir diğerinden ayrı olamaz. Arap Türk’ten ayrı, Türk Kürt’ten ayrı, Kürt Farisi’den ayrı ya da bir diğeri diğerinden ayrı olarak güçlü bir şekilde ayakta kalamaz. Önce bu oyunu iyi anlamak ve bu oyunu bozmak mecburiyetindeyiz. Bu bölgede son 25 yıldır, Soğuk Savaş bittikten bu yana bu bölgede Sykes-Picot’nun ikinci perdesini oynamaya çalışıyorlar. Maalesef fiilen de bir hayli mesafe alınmış durumda.”
(İHA)