Bu yazıyı okumadan e-ticarete başlamayın!

Ticaret eskiden daha zordu ama daha kazançlı idi. Büyüklerimizle yaptığımız sohbetlerde hep bu sonuca varıyoruz.

Bu yazıyı okumadan e-ticarete başlamayın!

Telefon herkeste yoktu. Faks çok çok sonradan geldi Türkiye’ye. Kayseri’de satılmadığı için Adana’dan sipariş edilirmiş, gelmesi için de en az 15-20 gün beklenilirmiş. Telefon ve faks ile ilgili durum böyle olunca internet sitesi, e-posta adresi, MMS, Whats App, Skype gibi terimlerden hiç bahsetmeye bile gerek yok. Çünkü o zamanlarda, zaten bu teknolojik yardımcılar da yokmuş kimsede.

Teknoloji, yardımcımız olduğu kadar da ticareti tehdit eden unsurların başında geliyor kimine göre… Siz nasıl düşünüyorsunuz, bilmem ama ben de eski zamanlarda teknolojik bunca aracın olmadığı döneminde ticaretin daha kazançlı olduğu gerçeğinin farkında olanlardanım. Elbette, şu anda da pazarın genişlemesi gibi bir avantaja sahibiz, bu sahip olduğumuz avantaj tehdidi fırsata çevirebilecek bir gerçek. Ama bunu kaç kişi yapabiliyor, diye de sormadan edemiyorum..

Ben ve benim yaşımdaki arkadaşlarım henüz dünyaya gelmemişken, yani 1960’lı yıllarda ticaretle uğraşan büyüklerimizin daha doğru bir ifadeyle dedelerimizin kullandığı şu ifade var. “Her ürün her yerde bulunmazdı. Her ürünün fiyatı bilinmezdi. O yüzden de kar marjları haliyle yüksekti. Şimdi ise, herkes her ürünün fiyatını biliyor, rekabet arttı, kazançlar azaldı. “

Evet, rekabet arttı ama Pazar da genişledi. Hedef müşteri kitlesi artık bulunduğun mahalle, sokak, köy, kasaba, ilçe, il, ülke değil. Tüm Dünya hedef kitlenin içerisine girmekte. Ama ticaretin genel kuralı olarak, zincirin tüm halkaları güçlü değilse, hedef müşteri kitlesini bu kadar geniş tutmanın da fazla bir faydası olmuyor, ne yazık ki.

Üretim veya tedarik güçlü olmalı. Pazarlama ağınız güçlü olmalı. Reklam yapabilme imkanlarınız geniş olmadı. Satış sonrası destek konusunda yeterli olmalısınız. Yaptığınızın işin başında yıllarca olabilmelisiniz. Çünkü, SMS ile yapılan reklamlarda bile dönüşün 3 haftayı bulduğu söylenmekte. E-Posta ile kayıtlı müşteri kitlesine yapılan tanıtımlardan dönüş de 3-6 hafta arasını bulabilmekte. Yani siz 1 günlüğüne kampanya yaptıysanız, müşterileriniz veya müşteri adaylarınız dönene kadar o kampanya da sona ermiş olabilir.

Girişimci ruha sahip olmanın getirdiği bir yaklaşımla, bugünlerde herkes işini kurmak istiyor. Kiraların yüksek olması, yeterli sermaye bulunmaması gibi sebeplerle ise ticaretten önce e-ticarete yöneliyor. E-ticaret de yerinde durmuyor, her geçen gün büyüyor. Yeterli sermayesi olmadığı için e-ticarete başlayanlardan çok, zaten alanında dev olan firmalar e-ticarete girmeye karar veriyor. Bu durumda da ticaret gibi e-ticaret de zorlaşıyor. Sizin toptan fiyatına aldığınız ürün, bir bakıyorsunuz bir sitede perakende olarak satılıyor. Sizin mal edemediğiniz fiyatlarla ürünler son kullanıcı ile buluşuyor. Nasıl oluyor diye kafa yorana kadar, zaten pazardan aldığınız pay düşüyor ve her geçen gün büyük ümitlerle girmiş olduğunuz e-ticaret umutsuzluk aracı haline geliyor.

Tüm bunları paylaşmak istedim çünkü körü körüne ümit göstermek, başarının önündeki en büyük engeldir. Eğer sermayeniz gibi, reklam bütçeniz de sınırlıysa, paradan daha kıymetli olan aşağıdaki uyarılar işinizi kolaylaştırabilir özelliktedir. Lütfen, sadece okumayın uygulayın. Uygularken bir sorunla karşılaşırsanız destek alabileceğiniz bir danışmanınıza sorun.

  1. Güven verici olun.

İsterseniz sektörünüzde yeni olun, isterseniz yıllardır hizmet veriyor olun, meydana gelebilecek güven sorunu, sektörde büyümenizin hatta sektörde kalabilmenizin önünde en büyük engeldir. Aynı şekilde, müşterileriniz üzerinde güven oluşturabildiyseniz, trilyonlarca sermaye ile aynı işe başlamış başka birinden daha avantajlı durumda olduğunuzu da unutmayın. Bunu yapmak için de müşterilerinizle iletişim kanallarını açık tutmanız, sorulara net cevap vermeniz, doğru iletişim bilgilerinizin eksiksiz olarak yer alması önde gelen unsurlardandır.

  1. Fiziki mekana sahipseniz, görsellerini paylaşın.

E-Ticaret sitenizde mağazanızdan fotoğraflara yer vermeniz, varsa deponuza ait fotoğrafları paylaşmanız ziyaretçiler üzerinde çok önemli bir güven olgusu oluşturacaktır. Tabii ki, herhangi bir yeriniz olmadan eticaretle uğraşıyorsanız, olmayan fotoğrafları yayınlamanız da ortaya çıktığında çok büyük bir güven kaybına neden olacağı için, bu hataya asla düşmeyin. Dürüst olun, samimi olun.

  1. Tasarım ilk izlenimdir.

Sitenizin tasarımı, ilk izlenimin oluşmasında çok önemli bir etken olduğu için, site ziyaretçisini rahatsız edecek, olumsuz izlenim oluşturacak tasarımdan uzak durmaya gayret edin. Profesyonel arkadaşlarınızdan destek almaya çalışın.

  1. Yalın olun.

Yalın olmak artık Japonya’da başlayan ve tüm Dünya’ya yayılan bir yönetim tarzıdır. Eskiden büyük büyük yazılar, alakalı alakasız görseller ile oluşturulan reklam mecraları bile daha sade hale gelmeye başlamıştır. Fiziksel vitrinler bile eski karmaşadan kurtulmuş, sade bir şekle getirilmiştir.

  1. Empati yapın

Yaptığınız her işe müşterinizin gözüyle bakın. Eğer bir firma adına e-ticaret sitesini yönetiyorsanız, firmanın patronunu memnun etmeye çalışmak yerine müşterilerin nasıl memnun olacağını düşünün. Ürün isimleri, kategori isimleri, etiketlerin tamamı müşterinin kolay ulaşabileceği şekilde olmalıdır. İçeriğin özgün olması sizi hem müşteri gözünde kıymetli hale getirecek, hem de arama motorları tarafından daha hızlı indekslenecek, ön sıralara taşınacaksınız.

  1. Ödeme kanallarını açık tutun.

Eğer kendinize ait Sanal POS kullanıyorsanız, banka çeşitliliğine önem verin. Farklı kart kullanıcılarına hitap etmeniz satışınızı da artıracaktır. Eğer birden fazla banka ile çalışma imkanınız yoksa, PAYU, BKM EKSPRESS, İPARA gibi ödeme kanallarıyla anlaşma yapın.

  1. Sanal AVM’lerde yerinizi alın.

Kendi siteniz dışında, Sanal AVMlerde dükkan sahibi olmanız da satışlarınızı artıracaktır. Bu yüzden, siteniz ne kadar güzel olursa olsun, Sanal Pazar, Gitti Gidiyor, Sahibinden gibi sitelerde de dükkanınız olması gerektiğini unutmayın.

  1. E-Bültenlerin Gücüne İnanın

Haftada en az 1 kere mutlaka e-posta ile müşterilerinize ulaşın. E-bülten tasarımlarınız sıkıcı olmamalı, bilgilendirici olmalı, unutmayın.

  1. Hediye verin.

Her insanın hediye sevdiğini unutmayın. Sürpriz, sitede yer almayan hediyelerle müşterilerinizi şaşırtın.

  1. Deneyin…

Reklam mecralarını deneyin, hangisinden daha iyi dönüş aldığınızı test edin.

Kampanya çalışmalarını deneyin, ölçümleyin.

Sattığınız ürünlerle ilgili de zaman zaman değerlendirmeler yapın, eklenmesi gereken veya çıkarılması gereken ürünler varsa bunları çıkarın. Ne kadar iyi bilseniz de, deneyerek en iyisine ulaşacağınızı unutmayın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...