Ä°ÅŸte Arınç’ın açıklamasının tam metni:
''Sevgili dostlar;
30.01.2016 Cuma akÅŸamı CNN Türk' te Sayın Taha Akyol ile yaptığımız program sonrasında pek çok kiÅŸiden tebrik, takdir ve teÅŸekkür mesajları aldım.
Bazı dostlarımız ise söylediklerimin doÄŸru olduÄŸunu, ancak bunun birileri tarafından suistimal edilerek partimiz aleyhinde kullanılacağı endiÅŸesini taşıdıklarını ifade ettiler.
Samimi tebrik ve eleÅŸtirilere candan teÅŸekkür ediyorum.
Program sırasında da ifade ettiÄŸim ve doÄŸrusu da beklediÄŸim üzere birkaç kiÅŸi de çirkin ifadelerle sosyal medyayı kullandılar. Bunları yapanların amaçlarını, kiÅŸiliklerini ve karakterlerini çok iyi biliyorum. Onlar da kendilerine yakışanı yaptılar.
SÖYLEDİĞİM HER SÖZÜN SONUNA KADAR ARKASINDAYIM
Bu vesileyle bir kaç hususu arz etmek istiyorum;
1. Öncelikle ÅŸunu ifade etmeliyim ki, yaklaşık iki saat süren programda, bildiÄŸim ve bizzat ÅŸahit olduÄŸum olayların çok küçük bir bölümünü, en doÄŸru ÅŸekilde anlattım. Türkiye'mizin yaÅŸadığı, ya da ileride yaÅŸayabileceÄŸi sorunların çözümü için faydalı olacağına inandığım çözüm önerisi ve tekliflerde bulundum.
SöylediÄŸim her sözün sonuna kadar arkasındayım.
2. "Bunları neden ÅŸimdi ve neden kamuoyu önünde konuÅŸuyorsunuz?" diye eleÅŸtirenlere sadece bir kaç cümle ile cevap vermek isterim. Biliniz ki, hiç bir gerçek "Neden ÅŸimdi?" sorusunun muhatabı deÄŸildir. Ve biliniz ki, geçmiÅŸte de, bulunduÄŸu her makamda, üstlendiÄŸi her görevde hakikati söylemekten asla geri durmamış birine "Neden ÅŸimdi, neden kamuoyu önünde?" diye sormak geçmiÅŸten bihaber olmak demektir.
BU KADIN YAZARA 'TARAF'IN LAWRENCESI' DEMEK Ä°STEMEM
3. Program sırasında "troliçe" sözleriyle kimi kastettiÄŸimi herkes çok iyi biliyordu. Nitekim yarası olan gocundu ve daha program bitmeden ÅŸahsıma hakaret etti. Bu kadın yazara birisinin cevabı gibi "Taraf'ın Lawrencesi" demek istemem. Onu, bu hakareti ve yargı süreci ile baÅŸbaÅŸa bırakıyorum.
Bazı hanımefendi yazarlar, bu sözlerimle kendilerini kastettiÄŸimi düÅŸünmüÅŸ olabilirler. Kesinlikle kendilerini kastetmedim. Benim kastım, bu kadın yazar ve onu gibi kiÅŸilik hakkı, edep, saygı, sorumluluk bilmeyen ve hoÅŸgörü tanımayan kiÅŸilerdir.
BELKÄ° DE ALDIKLARI TALÄ°MATLA 'ESKÄ° ÇINARI YIKMAK' HEVESÄ°YLE...
4. Programdan sonra, belki de aldıkları talimatla "eski çınarı yıkmak" hevesiyle manÅŸetlerden, tv programlarından, gazete köÅŸelerinden, sosyal medya ve diÄŸer mecralardan ÅŸahsıma yönelik baÅŸlatılan linç kampanyası, heves sahiplerinin kursaklarında kalabilir. Zira tez canlı bazı arkadaÅŸlarımızın iddiaları ile gerçekler arasında pamuk ipliÄŸi kadar bile bir baÄŸ yokken bu kampanya yine size döner ve cümle alem size güler.
YIKMAYA ÇALIÅžTIÄžINIZ ÇINARIN GÖLGESÄ°NDE GÜNEÅž GÖRMEMÄ°Åž BÄ°R ÇOK HAKÄ°KAT GÖLGELENÄ°YOR
Unutulmamalıdır ki, yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde, güneÅŸ görmemiÅŸ daha bir çok hakikat gölgeleniyor.
Yıkmayı, yıkıcı olmayı değil, yapmayı, yapıcı olmayı, hevesleri değil, akıl ve iz' anı salık veririm.
VÄ°CDANIM NEYÄ° EMREDÄ°YORSA O ÅžEKÄ°LDE KONUÅžURUM
5. Yaptığım açıklamalar neticesinde, aidiyetlerinin sözcüsüymüÅŸ gibi "bizim için bir anlam ifade etmiyor", "tövbe etsin, özür dilesin", "artık güvenmeyiz" gibi beyanlarda bulunanlara da ÅŸunu söylemek isterim;
Siz, birilerini, "kendilerine kutsiyet atfediliyor" diyerek eleÅŸtirirken, bu yaklaşımlarınızla her biriniz ayrı ayrı kendinizi kutsuyorsunuz, farkında mısınız? Hiçbir açıklamayı birileri için anlam ifade etsin diye yapmadım, yapmam. Aklım, vicdanım neyi emrediyorsa o ÅŸekilde konuÅŸurum. Tövbeyi arınma, özür dilemeyi erdem bilirim ve gerekliliÄŸine inanıyorsam hiç çekinmeden yaparım. Allah' a inanan insanların, kendilerini tövbe ve af makamında görmelerini ise hayretle karşılarım.
ZULME GEREKÇELER BULMAYA ÇALIÅžMAK, O ZULME ORTAK OLMAKTIR
6. Mesleki ve siyasi hayatım boyunca her zaman haktan yana oldum, haksızlık ve adaletsizlikle mücadele ettim. Birileriyle mücadele edebilirsiniz, birilerini sevmeyebilirsiniz ve kaldı ki onların yanlışları da olabilir. Öyle olsa dahi, ilahi emir odur ki "adaletten ve hukuktan ayrılmamak gerekir."
Hangi sebeple, hangi uÄŸurda ve hangi motivasyonla olursa olsun, insanların kiÅŸilik haklarına kasten, bilerek saldırılıyorsa, delilsiz ve ispatsız cezaevlerine konuluyorlarsa benim yapacağım tek ÅŸey, tüm hayatım boyunca yaptığım gibi mazlumun yanında yer almaktır. Mazlumun aidiyetine ve zulmün menÅŸeine bakarak zulme gerekçeler bulmaya çalışmak, o zulme ortak olmaktır.
1987 DOÄžUMLU GENÇ ARKADAÅžIMIZ BENÄ° Ä°THAM ETMÄ°Åž
7. Åžu an önemli bir göreve getirilmiÅŸ olan ve dedesi ile birlikte siyaset yaptığım için bana da özel sevgisi ve saygısı olduÄŸunu her fırsatta söyleyen, 1987 doÄŸumlu genç bir arkadaşımız beni "sahip olduÄŸu bütün makamları borçlu olduÄŸu yol arkadaşına sırtını dönmekle" itham etmiÅŸ.
CEHALET ÇAMURUNDAN BÄ°R HAKÄ°KAT HEYKELÄ° YAPIP, ONA HEDÄ°YE ETMEKTÄ°R NÄ°YETÄ°M
Bu iftiralara ve cehalete mecburen cevap veriyorum. Amacım elbette müfterileri muhatap almak deÄŸil. Müfterinin, üzerime sıçratmak istediÄŸi cehalet çamurundan bir hakikat heykeli yapıp, yine ona hediye etmektir niyetim. Ta ki her baktıkça cehaletinden tekrar tekrar utansın.
GENÇ ARKADAÅžIM; GELDİĞİM TÜM SÄ°YASÄ° MAKAMLARA ÇALIÅžA ÇALIÅžA GELDÄ°M
Genç arkadaşım;
Senin doÄŸumundan 20 yıl önce, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öÄŸrenci iken, merhum Erbakan Hocam ile birlikte bundan 45 yıl kadar evvelinde siyasete baÅŸladım. 20 yıl parlamentoda milletvekilliÄŸi yaptım.
GeldiÄŸim tüm siyasi makamlara, ÅŸüphesiz yüce Allah'ın takdiri, halkımızın desteÄŸi ve gece gündüz demeden, soÄŸuk sıcak demeden çalışa çalışa, çile çekip bedel ödeye ödeye geldim.
HÄ°ÇBÄ°R KİŞİYE DÄ°YET BORCUM YOKTUR
Bu anlamda, kastettiÄŸiniz ÅŸekilde, hiçbir kiÅŸiye hiçbir diyet borcum yoktur. Ben siyaseten varlığımı, kimsenin yokluÄŸuna ya da birilerinin var ol demesine borçlu deÄŸilim.
EMSALLERÄ°, ÇEVRENÄ°ZDE GÄ°DEREK ÇOÄžALDIÄžI Ä°ÇÄ°N BENÄ° DE ÖYLE ZANNETTÄ°NÄ°Z
Beni baÅŸka birileri ile karıştırıyorsunuz. Emsalleri, çevrenizde giderek çoÄŸaldığı için beni de öyle zannettiniz. Çok yanılıyorsunuz.
Yaşınız yetmeyebilir, ya da fırsat bulup okuyamamış, araÅŸtıramamış olabilirsiniz, dedenizi de hayırla yad ile, onun hatırına küçük bir hatırlatmada bulunayım;
1980 sonrası siyasi yasağım bitince merhum hocamızın talimatı ile 1986-87-91-94(mahalli) seçimlerinde Manisa' dan aday oldum. Manisa' da oy oranımız çok düÅŸüktü. Ve kazanma ihtimalimiz de yoktu. Attı tek bir gayemiz vardı, inandığımız dava uÄŸruna, halkımıza iyi olanı, güzel olanı ve doÄŸruları anlatmak ve bir gün mutlaka bu fikirlerimizi iktidar yapmaktı. 1995 ve 1999' da milletvekili olduÄŸunda genel baÅŸkanımız merhum Erbakan' dı. Bugüne kadar ona saygıda hiç kusur etmedim, o da beni her zaman ve son nefesine kadar hayırlı yad etti ve takdir etti. Allah ondan razı olsun. Kabri nur, mekanı cennet olsun.
ALNIM AÇIK, BAÅžIM DÄ°K VE ÅžEREFLE YAÅžADIM
2001 AÄŸustos'unda AK Parti' yi kurduk.
Sayın ErdoÄŸan milletvekili olmadığı için T.B.M.M.'de arkadaÅŸlarım beni oy birliÄŸi ile grup baÅŸkanı yaptı.
Seçime çok yaklaÅŸtığımız bir zamanda, bir hukuk komplosu ile sayın ErdoÄŸan' in genel baÅŸkanlığı ve milletvekili adaylığı iptal edilmiÅŸti. Bu haksızlığa karşı daha çok çalıştık ve tek başımıza iktidar olduk.
Ben AK Parti' nin ilk Meclis Başkanı'yım. Sayın Erdoğan parlamentoda değildi. 5 yıl Meclis Başkanlığı yaptım. AK Parti milletvekilleri dışında diğer partilerden ve bağımsızlardan da oy aldım.
2007 seçimlerinde Meclis BaÅŸkanı iken tekrar aday oldum, seçim mitinglerine katıldım. 2011' de de, o zamanki genel baÅŸkanımız Sayın ErdoÄŸan'ın istek ve talimatı ile Bursa'dan aday gösterildim.
2009 ile 2015 yılları arasında 6 buçuk yıl BaÅŸbakan Yardımcılığı yaptım. BaÅŸbakan oldukları sürede Sayın ErdoÄŸan ve Sayın DavutoÄŸlu ile birlikte çalıştım. Onların bana duyduÄŸu güven ve itimada da her zaman için teÅŸekkür ediyor, bu hususta ÅŸükranlarımı arz ediyorum.
20 yılı aÅŸan milletvekilliÄŸi hayatımın her gününü alnım açık, başım dik ve ÅŸerefle yaÅŸadım. 2001' den bu yana, siyasi ahlakım gereÄŸi sayın ErdoÄŸan' a genel baÅŸkanımız ve liderimiz olarak baÄŸlı kaldım. AK Parti M.K.Y.K.'sinde de birlikte çalıştım.
KENDİ İSTEĞİMLE SİYASETE ARA VERDİM
Åžu an ise, parti tüzüÄŸünde hiçbir engel olmamasına raÄŸmen, Sayın BaÅŸbakan'ımızın ısrarlı, nazik davet ve tekliflerine özürlerimi ve gerekçelerimi bildirip müsaade isteyerek, tamamen kendi isteÄŸimle aktif, parlamanter siyasete ara vermiÅŸ bir siyasetçiyim.
Bu kısa özetten sonra bilmenizi isterim :
40 yılı aÅŸan siyaset hayatınızda hiçbir ÅŸaibeyle anılmamış, akçeli, ökçeli iÅŸlerde de adınız hiç geçmemiÅŸ, oturduÄŸunuz makamları amaç deÄŸil, davanız için araç olarak görmüÅŸseniz ve sizi seven, size inanan insanlar, konu siz olunca baÅŸlarını önlerine hiç ama hiç eÄŸmemiÅŸse rahat konuÅŸursunuz.
Aksi halde;
Ya altınızdaki koltuÄŸu verenin koltuk deÄŸneÄŸi olur, ya da köÅŸe verenin koçbaşı olursunuz.
Milli GörüÅŸ'ten bugüne bizim siyasetimizde dava olarak isimler deÄŸil, ilkeler ve deÄŸerler vardır. Yüzünüzü isimlere çevirir ve isimleri dava edinirseniz, biliniz ki isimler fanidir ve insanlar hatadan hali deÄŸildir.
Dava olarak ilke ve değerleri edinirseniz de biliniz ki, 14 asır sonra bile dipdiri, capcanlı bir davanız olur.
DeÄŸerli dostlar, hepinize selam ve sevgiler.
Sağlıcakla kalın...
Bülent ARINÇ
22.Dönem TBMM BaÅŸkanı''
HÜSEYÄ°N ÇELÄ°K RETWEETLEDÄ°
Bülent Arınç'ın Twitter hesabından duyurduÄŸu 6 sayfalık açıklamasını, AK Partili eski Bakan Hüseyin Çelik retweetleyerek kendi takipçileriyle paylaÅŸtı.